Zobar: Soru işaretleri giderilemedi
Eğitim-İş Edirne Şube Başkanı Nedim Zobar, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un yüz yüze eğitimle ilgili açıklamalarının eğitimdeki belirsizlikleri gidermediğini söyledi. Zobar, eğitimde atılması gereken adımları açıklarken 'Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un aşamalı olarak yüz yüze eğitime geçileceğine dair yaptığı açıklama, mevcut soru işaretlerinin çoğunu silemedi' dedi.
Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Edirne Şube Başkanı Nedim Zobar, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un geçtiğimiz günlerde yüz yüze eğitim ile ilgili gerçekleştirdiği açıklamalarına tepki gösterdi. Zobar, yüz yüze eğitim için derhal atılması gereken çok sayıda adımın olduğunu belirtirken; Bakan Selçuk'un açıklamalarının belirsizlikleri gideremediğini söyledi. Eğitimde atılması gereken adımları açıklayan Zobar, öğrenciler arasındaki fırsat eşitliğinin sağlanmasına dikkat çekti. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un aşamalı olarak yüz yüze eğitime geçileceğine dair yaptığı açıklamanın, mevcut soru işaretlerinin çoğunu silemediğini belirten Zobar; 'Bakan Selçuk'un EBA tekrar çöktükten, Z kuşağı diye tabir edilen gençler sosyal medyada isyan ettikten sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın hemen peşi sıra yaptığı açıklamaya göre; 2, 3, 4, 8, hazırlık sınıfları ve 12'nci sınıflarda haftada 2 gün olmak üzere yüz yüze eğitime geçilecektir. Basın toplantısında ana hatlarıyla: endişeli velilerin çocuğunu okula yollamama hakkı olduğu, bu durumda çocukların yok yazılmayacağı, ihtiyaç sahibi çocuklara önümüzdeki haftadan itibaren 500 bin tablet bilgisayar dağıtılmaya başlanacağı, internette alt yapı problemi çeken yerleşkelerdeki çocuklar için daha fazla EBA destek noktası oluşturulacağı söylenmiştir' ifadelerini kullandı.
'500 BİN TABLET YETERSİZDİR'
Bakan
Selçuk'un basın toplantısında gideremediği belirsizliklere dikkat çeken Zobar;
'Bakan, hıfzıssıhha kurullarının uygun gördüğü köy okullarında yüz yüze eğitime
geçileceğini söylemiştir. Eğitimin üzerine bir garabet gibi çöken 4+4+4
sistemiyle birlikte kapatılan ve virane olmasına göz yumulan köy okullarının
açılıp açılmayacağı ise anlaşılamamıştır. Bakan daha önceki açıklamasında 1,5
milyon çocuğumuzun uzaktan eğitime dâhil olamadığını söylemiştir. Bizim
sahadaki öğretmenlerimizden aldığımız bilgiler ise her sınıfın ancak 5'te biri
kadar öğrencinin uzaktan eğitime düzenli katıldığı yönündedir. Dolayısıyla
imkânsızlıklar nedeniyle uzaktan eğitime katılamayan öğrenci sayısı Bakanlığın
açıkladığından kat be kat yüksekken, dağıtılacak 500 bin tabletin yetersiz
olduğu açıktır. İhtiyaç sahibi öğrencilerin tamamına tablet dağıtılıp
dağıtılmayacağı, bu dağıtımın mevcut eğitim-öğretim dönemine yetişip
yetişmeyeceği, yetişmeyecekse bu çocukların zengin çocuklarla aynı sınava
girerken yaşayacakları mağduriyetin nasıl giderileceği ise cevapsız sorular
olarak önümüzde durmaktadır' dedi.
'EBA DIŞI PLATFORMLARA SON VERİLMELİ'
Zobar, yoksul
öğrencilerin uzaktan eğitime dâhil olamamasının başlıca sebebinin internete
sahip olmaması ya da hanedeki internette yeterli kota bulunmaması olduğunu
söylerken; 'Bakanlık '˜EBA, internet kotasından eksiltmiyor' dese de, canlı
dersler ve öğrencinin EBA'ya bağlanırken yaptığı onlarca deneme, internet
kotalarını eritmektedir. Öğretmenlerimizin cep telefonları, öğrencilerinden
gelen '˜öğretmenim kotam bitti' mesajlarıyla doludur. Milli Eğitim Bakanı'nın bu
konuya bir çözüm, bir açıklık getirmeyerek '˜üzerinde çalışıyoruz' demesi kabul
edilebilir değildir. Bakan Ziya Selçuk, EBA buna uygun dizayn edilmediği
için öğretmenlerin ZOOM gibi güvensiz programlar kullanarak canlı ders vermek
zorunda kalmasına da değinmemiştir. Oysa Eğitim-İş olarak bu programların hem
kullanıcıların kişisel bilgilerinin korunması açısından tehlike arz ettiğini,
hem de internet kotalarını hızla erittiğini duyurmuş, çözüm istemiştik. EBA dışı
platformlara son verilmelidir' sözlerine yer verdi.
'HES KODU GÜVENCESİZDİR'
Bakan
Selçuk'un basın toplantısında okullarda hijyen, sosyal mesafe açısından gereken
her adımın atıldığını ve düzenli denetlemelerin yapıldığı iddia ettiğini
söyleyen Zobar; 'Oysa tüm hijyen malzemelerinin velilerden istendiği, kadrolu
bir temizlik personeli çalıştırılmadığı için birçok okulun sıhhi açıdan uygun
olmadığı basına yansımıştır. Ziya Selçuk, basın toplantısında Sağlık
Bakanlığı'nın HES kodu uygulamasıyla senkronize bir sistem oluşturduklarını,
ailesinde Koronavirüs kapan bir öğrenci için bu sisteme hemen uyarı düşeceğini
açıklasa da, Sağlık Bakanlığı'nın yanlış uygulamaları nedeniyle bu sistem de
güvencesizdir. Zira HES kodunu, dileyen her yurttaşın internetten hemen
alabildiği, hanede virüs kapan biri varsa da hane halkının geri kalanına test
yapılmadığı bilinmektedir. Dolayısıyla bu kadar göstermelik işleyen bir
sistemde, HES kodu merkezli bir güvenlik sisteminin ne kadar fayda sağlayacağı
da muğlaktır' dedi.
ATILMASI GEREKEN ADIMLARI AÇIKLADI
Zobar,
eğitimde hızla atılması gereken adımları hatırlatırken; 'Okullardaki hijyen,
velilerin cebine, okul yöneticilerinin insafına bırakılamaz. Her türlü eksik
malzeme Bakanlık tarafından temin edilmeli, uzmanlarca kullanılmalı ve
denetlenmelidir. İhtiyaç sahibi tüm çocuklara hızla tablet ve internet temin
edilmeli, tek bir çocuğun bile eğitime ulaşamadığı bir ülkenin
"gelişmiş" sayılamayacağı ve o noktada sosyal devletten bahsedilemeyeceği
unutulmamalıdır. Tüm köy okulları derhal açılmalı, bu vesileyle taşımalı eğitim
garabeti de son bulmalıdır. Eğitim, hibrit halde ve zor koşullar altında
yürütülüyorken müfredat seyreltilmeli, öğrencilerin sorumlu olduğu konular
azaltılmalıdır. Öğretmenlerin öğrencilerine canlı ders verebilmesini sağlayan
bir sistem, devlet eliyle kurulmalı, öğrenciler ve öğretmenler ne olduğu
belirsiz programları kullanmaktan kurtarılmalıdır. Öğretmenlerin kendilerinden
kaynaklanmayan durumlara bağlı olarak yaşanacak aksaklıklardan öğretmenlerin
sorumlu tutulması uygulamaları son bulmalıdır. Yüz yüze yapılan derslerde
ücretler yüzde 100 arttırımlı ödenmeli, uzaktan eğitim faaliyetleri maaş
karşılığı değerlendirilse de hesaplamalarda öğretmenlerin haftalık ders
çizelgeleri esas alınmalıdır' ifadelerine yer verdi.
Eğitimin,
ülke için parlak bir geleceğe açılan yegâne kapı olduğunu vurgulayan Zobar; 'Onu
ardına kadar açmanın başlıca yolu, çocuklarımız arasında fırsat eşitliği
yaratmaktır' diye konuştu.