Zobar'dan MEB'e uyarı
Eğitim-İş Edirne Şube Başkanı Nedim Zobar, yeni eğitim öğretim yılında korona virüsü salgını nedeniyle okullarda yaşanabilecek sorunlara dikkat çekti. Zobar, Milli Eğitim Bakanlığı'nın okulların açılıp açılmayacağına, yüz yüze eğitimin pandemi açısından nasıl organize edileceğine, online eğitimin altyapı ve imkan eksikliklerinin nasıl giderileceğine, okulların ve içindekilerin salgından nasıl soyutlayacağına dair net cevaplar veremediğini söyledi. MEB'i net kararlar vermeye davet eden Zobar 'Yoksa çok geç olacak' dedi.
Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Edirne Şubesi, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2020-2021 eğitim öğretim yılı öncesi açıkladığı okulların başlangıç takvimi ile ilgili açıklamalarda bulundu. 24 Ağustos Pazartesi günü okullarda iş başı yapan öğretmenlerin ardından öğrenciler 31 Ağustos'ta online eğitim, 21 Eylül'de ise okullarda korona virüsü tedbirli yüz yüze eğitime başlayacaklar. Eğitim-İş Edirne Şubesi Başkanı Nedim Zobar, yeni eğitim öğretim yılında korona virüsü salgını nedeniyle yaşanabilecek tehlikelere dikkat çekti.
Zobar,
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gerekli adımların atılmaması halinde korona
virüsünün kuluçka alanının eğitim olacağını söylerken; 'Tüm dünya ülkelerine
bir kâbus gibi çöken korona salgını,
ülkemizdeki tablonun daha da kötüleşeceğinin sinyallerini vermektedir. Pandemide
eğitimin nasıl sürdürüleceğine ve alınacak önlemlere dair MEB'in yaptığı
açıklamalar, Hazine'den kendisine ek bütçe verilmemesi ve MEB'in bu konuda
basiretsiz davranması nedeniyle havada kalmaktadır. Gelinen noktada; online
olarak yapılabilecekken, itirazlarımıza rağmen fiili olarak yapılması
kararlaştırılan öğretmen eğitim seminerlerinden vaka haberleri gelmektedir'
ifadelerini kullandı.
'BAKANLIK ÖĞRETMENLERE SAHİP ÇIKMALI'
Öğretmenlere,
kaymakamlar tarafından filyasyon görevlerinin dayatılmaya devam edildiğini
belirten Zobar; 'Kronik hastalığı bulunan, hanesinde yaş itibariyle risk
grubunda olan insanlarla yaşayan öğretmenlerin bazıları, ancak gönüllülük esasıyla
yapılabilecek bu görevlendirmelere zorlanmaktadırlar. Öğretmenlerin asli
görevleri dışında zorunlu görev verilmesi kabul edilebilir olmadığı gibi
uzmanlık alanı dışındaki görevlerde yaşanacak sorunların telafisi de mümkün
olmayacaktır. Bakanlık öncelikle öğretmenlerine sahip çıkmalıdır. Bu
zorlamaların önüne geçilmesi için diğer bakanlıklarla gerekli görüşmeleri
yapmalı, gönüllülük esasına göre yapılması gereken görevlerle ilgili kamuoyunu
ve eğitim çalışanlarını bilgilendirmelidir' dedi.
'ÖĞRETMEN AÇIĞI NASIL KAPATILACAK?'
Zobar,
Eğitim-İş tarafından defaten yapılan uyarılara rağmen okullara kalıcı, kadrolu
temizlik personelinin sağlanmadığını söylerken; 'Bu haliyle okullarda hijyenin
nasıl sağlanacağı sorusu, cevapsız biçimde önümüzde durmaktadır. Sınıflar
seyreltilerek, öğrenciler vardiyalara bölünerek yüz yüze eğitim verilecekse,
ortaya çıkacak öğretmen açığının nasıl kapatılacağı da belirsizdir. Zira
pandemiden önce bile açıkladığı raporlarla öğretmen açığı bulunduğunu itiraf
eden MEB, bu koşullara rağmen hâlâ ek öğretmen ataması yapmamıştır' sözlerine
yer verdi.
'ONLINE EĞİTİMİN ALTYAPISI SAĞLANMADI'
Milli
Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un dile getirdiği online eğitimin altyapısının
sağlanmadığını belirten Zobar; 'Daha önce uyardığımız üzere, eğitimde fırsat
eşitliği ilkesi nedeniyle her öğrenciye ücretsiz internet ve tablet ya da
bilgisayar sağlanması hususunda herhangi bir adım atılmamıştır. Üyelerimizden
aldığımız bilgiye göre genel olarak her sınıftan ancak 4-5 öğrenci online
eğitime düzenli katılmaktadır. Her sınıfta en az 30 öğrenci olduğu
düşünüldüğünde, öğrencilere teknolojik imkânlar tanınmazsa bir eğitimden söz
edilemeyeceği daha net görülmektedir' dedi.
'BAKANLIK NET CEVAPLAR VERMİYOR'
Zobar, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni eğitim öğretim yılı ile ilgili net cevaplar vermediğini söylerken; 'Milli Eğitim Bakanlığı hâlâ okulların açılıp açılmayacağına, yüz yüze eğitim verilecekse bunun pandemi açısından nasıl organize edileceğine, online eğitim verilecekse bu altyapı ve imkan eksikliklerinin nasıl giderileceğine, okulları ve içindekileri salgından nasıl soyutlayacağına net cevaplar verememektedir. Eğitim-İş olarak uyarıyoruz; bu belirsizlik, eğitimcilerin, öğrencilerin, velilerin ve dolayısıyla tüm toplumun sağlığını riske atmaktadır. Tek bir yurttaşımızın sağlığı dahi, hükümetin '˜her şey yolunda' imajı verme çabalarından kıymetlidir. Bakanlığı, ikazlarımızı dikkate alarak rasyonel ve net kararlar vermeye, bu kararlara gereken bütçe açısından ihtiyacı karşılayacak talepkâr olmaya çağırıyoruz. Yoksa çok geç olacak' diye konuştu.