Zobar'dan '˜5 gün' tepkisi

Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) dün yayımladığı okul öncesi eğitim kurumlarında yüz yüze eğitim konulu yazısına Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Edirne Şubesi tepki gösterdi. MEB tarafından yayımlanan yazıda resmi ve özel tüm anaokulu, ana sınıfı ve uygulama sınıflarında haftada 5 gün yüz yüze eğitim yapılmasının uygun olduğu değerlendirildiği açıklanırken; Eğitim-İş Edirne Şube Başkanı Nedim Zobar, uygulamayı eleştirdi. Zobar, Milli Eğitim Bakanlığı'nın, çocukların sağlığını tehlikeye atacak kararından geri dönmesi gerektiğini söylerken; 'Tüm eğitim kademelerinde pandemi ve sağlık gerekçeleriyle 4 Ocak 2021 tarihine kadar ara verilmişken akşamdan sabaha alınmış bir karar ile okul öncesi eğitim kurum ve sınıflarının yeniden açılmasının, eğitim öğretim süreci ile ilgisi yoktur. Okul öncesi eğitimi olmazsa olmaz gören bir Bakanlık söz konusu ise öncelikle okul öncesini zorunlu eğitim kapsamına alması gerekirdi ki; yıllarca talep ettiğimiz halde bunu gerçekleştirmemiştir' ifadelerini kullandı.

'BİLİMSEL İZAHI YOK'

                İçişleri Bakanlığı'nın genelgesine dikkat çeken Zobar; 'Bilim Kurulu'nun tavsiyeleri doğrultusunda, Cumhurbaşkanlığı tarafından açıklanan tedbirlerle ilgili İçişleri Bakanlığı'nın genelgesi ortada iken ve 20 yaş altı vatandaşlara yönelik sokağa çıkma kısıtlaması söz konusu iken, okul öncesi eğitim kurumlarını açmaya yönelik Milli Eğitim Bakanlığı'nın aldığı kararın bilimsel açıdan izahı yoktur. Bu karar, Bakanlığın okul öncesine bakış açısının da ispatıdır. Fakir Baykurt'un dediği gibi, '˜Öğretmenler egemen sınıfların emir kulu ya da yönetici tabakaların çocuk avutucuları değildirler.' Bugün okuma yazma öğrenme aşamasında olan ilkokul 1. sınıflarda, geleceklerini belirleyecek sınavlara hazırlanan 8. ve 12. sınıflarda dahi eğitime ara veren Bakanlığın okul öncesini yeniden açması kabul edilemez' dedi.

'BASKILAR SAĞLIKTAN ÖNEMLİ DEĞİL'

                Zobar, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü'nde alınan karardan geri dönülmesi gerektiğini belirtirken; 'Henüz çok küçük yaş grubunda olan, gelişimsel olarak kendini koruyamayacak çocukları tehlikeye atmakla eşdeğer ve tamamen ekonomik kaygılarla alındığı açık olan, üstelik Dünya Çocuk Hakları Günü'nde alınmış olan bu karardan geri dönülmelidir. Devlet, çocukların her türlü ihmal ve istismardan korunarak sağlıklı gelişimini temin etmekle sorumludur. Ülkeyi yönetenler, çocukların korunmasına ilişkin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmemektedir. Hükümet küçük çocuğu olan anne ve babaları özel/kamu fark etmeksizin esnek çalışma kapsamına alarak salgının yayılmasına ve anne babası çalışan çocukların evlerinde kalmasına yönelik tedbirler almalıdır. Ekonomik kaygılar, özel sektör baskıları sağlıktan daha önemli değildir' sözlerine yer verdi.