ZİYARETÇİLER ROMAN MÜZİKLERİYLE KARŞILANIYOR
Edirne'de geleneksel sanatların yaşatılarak tanıtılması amacıyla açılan 'Rumeli Kültür Sanat Akademisi', usta-çırak ilişkisinin güçlenmesini sağlarken, el emeği ürünlerin daha görünür olmasına imkan tanıyor.
Kentte 15. yüzyılın ilk yarısında inşa edilen ve günümüzde İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü bünyesinde hizmet veren Devecihan Kültür Merkezi, Valilik tarafından "Rumeli Kültür Sanat Akademisi" ismiyle birçok alanda faaliyet gösteren merkeze dönüştürüldü. Akademide, Edirnekari, hüsnühat, süpürgecilik, desenleme, sepet örücülüğü, kispet, saraciye, mis sabun, çinicilik ve gastronomi atölyelerinde ustalar tarafından hazırlanan ürünler ziyaretçilerle buluşturuluyor.
İlgi duyanlar da ustaların yanında sanatın inceliklerini
öğrenmeye başlıyor. Gastronomi atölyesinde pişirilen yemekler ziyaretçilerin
beğenisine sunulurken, haftanın üç günü İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Roman
Müzik Topluluğu, akademiyi ziyaret edenlere müzik ziyafeti veriyor.
Ziyaretçiler
Roman müzikleriyle karşılanıyor
İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, Rumeli
Kültür Sanat Akademisi'ni, Edirne'nin kültür, sanat, edebiyat, tiyatro ve müzik
merkezi haline getirmeyi hedeflediklerini söyledi. Bölgenin unutulmaya yüz
tutmuş geleneksel sanatları ve gastronomi atölyeleriyle yerli ve yabancı
ziyaretçileri ağırladıklarını belirten Soytürk, "Yerli ve yabancı ziyaretçiler bu mekana girdiklerinde onları
Roman Müzik Topluluğu'nun tınıları ve ezgileriyle karşılıyoruz. Haftanın 3 günü
ziyaretçilerimize Balkan, Rumeli ve Anadolu müzikleriyle nefis bir yolculuk
yaptırıyoruz. Atölyelerimizi ziyarete gelecek gruplara da müzik ziyafeti
sunmayı planlıyoruz." diye konuştu.
Atölyelerde geleneksel sanatlarını devam ettiren
ustalar da ilgiden memnuniyet duyuyor. Saraciye ustası Heves Kayın, akademide
hem çalıştıklarını hem de çırak yetiştirdiklerini dile getirdi. Ziyaretçilere
kaybolmaya yüz tutmuş sanatlarla ilgili bilgi verdiklerini kaydeden Kayın, "Usta çırak ilişkisi açısından iyi
oldu. Daha önce kurslarımızda kalabalık ortamlarda çok verimli olamıyorduk.
Burada öğrenciye daha teknik yaklaşabiliyorsunuz. En ince ayrıntısına kadar
ilgilenebiliyorsunuz öğrenciyle. Bu yönden faydalı oldu." dedi.
Hattat Zafer Günal da atölyelerle sanata verilen
değerin ortaya çıktığını söyledi. Akademideki ustaların önceden Edirne'nin
farklı bölgelerinde, değişik kurumlarda ders verdiğini belirten Günal, "Herkesin yaptığı el emeği teşhir
ediliyor. İnsanlar görüyor, ziyaret ediyor, geziyor. Daha önceden insanlar
'Edirne'de Edirnekari ustası var mı veya bir hattat var mı' diye sorduğu zaman
kimi 'Yok' kimi, 'Bilmiyorum' diyordu. Burada toplandık, çok güzel oldu.
İnşallah turları da buraya yönlendirecekler." ifadesini kullandı.
Sepet örgü ustası Özlem Durmaz ise akademide
yaptıkları işin daha görünür olduğunu, ziyaretçilerin yoğun ilgi gösterdiğini
aktardı.