Zagor'un sağlığı emniyette

Edirne'nin Yeşilçam sanatçısı Levent Çakır, hafta sonu yaşadığı sağlık probleminin çözüme kavuşmasını sağlayan Edirne İl Emniyet Müdürü Ali Kemal Kurt ve Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi hekimlerine teşekkür etti. Zagor filmindeki başrolüyle tanınan Çakır, Türkiye genelinde korona virüsü salgını nedeniyle hafta sonu gerçekleştirilen sokağa çıkma kısıtlaması sonucu yaşadıklarını sosyal medyada paylaştı. Çakır, 4 Aralık Cuma günü akşam saatlerine şiddetli ağrıları nedeniyle Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne ambulansla kaldırıldığını açıkladı. Korona virüsünden şüphelendiğini belirten Çakır, hastaneye kaldırılmasının ardından testlerinin negatif çıktığını belirtirken; soğuk algınlığı sonucu ciğerlerinde iltihaplanma yaşadığını açıkladı.

İMDADINA KURT YETİŞTİ

Hastanedeki ilk müdahalenin ardından evinde dinlenmesi için taburcu edilen Çakır, sokağa çıkma kısıtlamasının olması ve aracının bulunmaması nedeniyle ulaşım sorunu ile karşı karşıya kaldı. Çakır'ın imdadına ise Edirne İl Emniyet Müdürü Ali Kemal Kurt yetişti. Çakır, telefon üzerinden ulaştığı Kurt'tan yardım talep ederken; gördüğü ilgi karşısında duygularını sosyal medya platformu Facebook üzerinden paylaştı. Kurt ile hastane hekimlerine teşekkür eden Çakır'ın duygu dolu paylaşımı, Edirnelilerden de çok sayıda beğeni topladı.

'KÂBUSTAN FARKSIZ HAFTA SONU'

Çakır, kâbustan farksız bir hafta sonu yaşadığını belirtirken; 'Bu zorlu süreçteki cansiperane yardım ve destekleri için Edirne Emniyet Müdürümüz Ali Kemal Kurt Beyefendi ve Trakya Üniversitesi Sağlık Merkezi'ndeki kadın-erkek hekim kardeşlerime minnet borçluyum' ifadelerini kullandı.

'REKLAM ETMİYORUM'

Paylaşımında başrol olarak canlandırdığı Zagor karakterini de hatırlatan Çakır; 'Bilirsiniz, Zagor 70 yaşına ulaşmasına rağmen, öyle zırt pırt hastalıktan söz etmeyi, hasta yatağındaki fotoğraflarını sizlerle paylaşmayı hiç sevmez. Bunları acındırık acındırık paylaşanlara da illet olur. Şimdiye kadar böyle şeyleri hiç yapmadım. Fakat hastalığa karşı bu kesin reddiyem, benim de zaman zaman hastalanmadığım anlamına gelmiyor. Tek farkla ki sizin bunlardan haberiniz olmuyor, çünkü hasta oluşlarımı sosyal medyada çarşaf çarşaf reklam etmiyorum' dedi.

'KORONA DEĞİLMİŞİM'

4 Aralık Cuma günü akşam saatlerinde şiddetli sırt ağrısı problemi yaşadığını açıklayan Çakır; 'Basit ağrı kesicilerle geçirmeye çalıştığım bu ağrı saatler geçip de bir türlü ortadan kalkmayınca, ister istemez koronadan şüphelendim. Bunun üzerine eve ambulans çağırdım. Ambulans beni aldı, Trakya Üniversitesi Hastanesi'ne götürdü. Allah bütün hemşehrilerimden razı olsun, Edirne'de az buçuk bir saygınlığımız, tanınırlığımız vardır. Gencecik doktor kızlar ve erkekler beni görür görmez tanıdılar, '˜Levent ağabey, Levent ağabey' diyerek çevremde fır dönmeye başladılar. Ardı ardına testler, sonrasında büyük bir makineye sokularak ilaçlı film çekimi... Ağrı gitgide artıyordu, sırtımın âdeta yarıldığını sanıyordum. İlk olarak doğaldır ki herkes korona şüphesiyle hareket etti, özellikle bu hastalığın testi yapıldı. Çok hızlı bir şekilde de sonuçları alıp değerlendirdiler. Allah'a şükür, korona değilmişim ama ciğerlerimi çok fena üşütmüşüm. Bir tür zatürre diyelim hastalığıma... Ciğerler iltihaplanmış, dayanılmaz ağrılar o yüzdenmiş' sözlerine yer verdi.

'ARABA, GELİP ALACAK KİMSE YOK'

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde iyi bir tedavi süreci geçirdiğini açıklayan Çakır; 'Hastanede dört dörtlük bakıldım, en sonunda kıdemli hocalar gelip, '˜Levent bey, sen şu anda temizsin. Seni burada tutarsak, hastane ortamı çok riskli, durduk yere korona kapabilirsin. Vereceğimiz ilaçlarla tedaviyi evinde sürdürmen daha doğru olur' dediler. Fakat araba yok, gelip alacak kimse yok, bakacak kimse yok. Üstüne bir de sokağa çıkma kısıtlaması var' dedi.

ÇAKIR'DAN KURT'A TELEFON

Çakır, taburcu edilmesinin ardından Edirne İl Emniyet Müdürü Ali Kemal Kurt'u telefon ile aradığını belirtirken; 'Allah kendisinden razı olsun, son çare olarak aradığım Edirne Emniyet Müdürü Ali Kemal Kurt bey, '˜Ne demek Levent baba, sen bizim gururumuzsun, manevi babamızsın. Sana şimdi kendi özel aracıyla bir baş komiserimi gönderiyorum. O seni nereye istersen götürecek. Arkadaşımız bugün izinli ve tüm gün boyunca emrindedir' dedi. Birazdan da pırıl pırıl yüzlü, son derece kibar ve eğitimli bir polis şefi arkadaş geldi. Beni hastaneden aldı, birlikte ilaçlarımı aldık, gidilecek yerlere gittik, en sonunda da eve bıraktı. Ne zaman istersem arayabileceğimi söyleyerek... Cuma akşamından bu yana polis ve hekim kardeşlerimden gördüğüm ilgi, dostluk, şefkat beni çok etkiledi. Allah onlara görevlerinde sonsuz bir güç versin, tırnaklarına taş değmesin. İnsan, bu iki mesleki kadronun ne demek olduğunu, kendi canı yanınca çok daha iyi anlıyor. Sevgili emniyet müdürüm, beni buz gibi bir kış gününde hastane kapısında yapayalnız bırakmadığın için sağ ol var ol. Ömrün uzun olsun, başarıların daim olsun, yüzün hep gülsün' ifadelerine yer verdi.