
O UZUN ALAN
Cüneyt Özdemir
Onlarca sanatçı seslendirdi bu türküyü.
Düğünlerde,
konserlerde, türkü barlarda çaldılar hep o türküyü.
Söz ve
müziği Mehmet Koç'a ait.
İletişim Fakültesi'nde
öğrenciyken adını ve yerini öğrenmiştim.
12 Eylül
1980 darbesinden sonra uzun yıllar siyasi tutuklu ve hükümlülerin yattığı bir
cezaevi olarak kullanıldı.
Sanatçıdan,
yazardan, gazeteciden, sol örgütlerin liderlerine kadar kimler kalmamıştı orada.
Metris aslında
bir askeri kışlaydı ama içine bir de cezaevi yapmışlardı.
Binlerce
insanın hayatına istemeyerek de olsa girmiş olan bu yerin kelime anlamı
'topraktan yapılmış siper' demek.
O zamanlar
karşısında bir '“ iki kahvehane ya da çay ocağı dışında başka da bir şey yoktu.
Üniversite
yaşamımın ilk yıllarında devlet yurtlarında yer bulamadığım için halam Melek
Sancaklı'nın Küçükköy'deki evinde kalmıştım.
Sabahın
köründe kalk, iki araçla Harbiye'deki okula git, dönüşte yine iki araçla dön.
Otobüste yer
bulup oturduğumda bazen içim geçer, uykuya dalar ve otobüsün son durağına kadar
giderdim.
Bazen İETT
şoförü tarafından 'Son durak' diyerek uyandırıldım.
Son durak
o zamanlar Metris yakınlarında.
Şoföre,
otobüsün saat kaçta geri döneceğini sorar, aradaki süre süre dolsun diye
oralarda dolaşırdım.
Her taraf
ıssız, gündüz Metris'teki yakınlarını ziyarete gelen tutuklu ya da hükümlü
yakınlarına hizmet veren çay ocakları ve kıraathaneler kapalı.
Türküde
söylendiği kadar 'uzun alan' olmasa da boş alanlar var.
Metris'in
önünden geçen caddenin adı ise Eski Edirne Asfaltı.
Edirne'ye
bir zamanlar o cadde üzerinden gidiliyormuş.
Hala da
E-5'den veya otobandan gitmek istemiyorsan o caddeyi takip ederek Edirne'ye
varmak mümkün.
Ev halkı,
böyle zamanlarda gecikmelerime alışıktı.
Yine de
geciktim diye bir telaş olursa halam 'Merak etmeyin, otobüste uyumuştur.
Birazdan gelir' diyerek ortalığı yatıştırırmış.
O dünyalar
iyisi halam geçtiğimiz Salı günü bu dünyadan göçüp gitti
Meğer o
Metris'in önünde bir de mezarlık varmış, cenaze gününe kadar hiç fark
etmemiştim.
Ve Çarşamba
günü biz çocukları, yeğenleri, torunları, ağabeyi yaşlı babam onu o 'uzun
alan'da, Küçükköy Mezarlığı'nda toprağa koyduk.
Huzur
içinde uyu güzel halam.
***
İktidar ve
ana muhalefet partisi il başkanları arasında bir söz düellosu yaşandı.
Söz
düellosunu başlatan CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı'nın bir köy yolunun
bozuk olduğuna dair sosyal medya paylaşımıydı.
Haliyle AK
Parti İl Başkanı Belgin İba'dan cevap gecikmedi.
Pekcanlı'ya
kent içindeki yolların hali hatırlatıldı.
Ondan
sonra Fevzi Pekcanlı'da bahanelere gelin.
Yok
efendim, kent içindeki yollarda bir alt yapı çalışması varmış.
Edirne
tarihinin en büyük projesiymiş.
Halkımızdan
defalarca özür dilemişlermiş.
Kardeşim
kuru özrü ne yapalım?
Bir yıldan
fazla bir süredir insanlar yazın toz yutuyor, kışın çamura bakıyor.
Vatandaşın
otomobili sanayi çarşısından çıkmaz olmuş.
Bu
yolların yapılması için vatandaş daha ne kadar süre bekleyecek?
Sen
bunlardan bahset, bundan haber ver.
Fotoğraflarını
yayınladığı yol Büyükdöllük köyü Edirne İl Genel Meclisi ve Edirne İl Özel
İdaresi'nin sorumluluğunda.
Sizin
parti de orada çoğunlukta.
Eğer basit
işi yaptıramıyorsanız neden vatandaştan oy istediniz?
Bu işleri
layıkıyla yapmış gibi bir de milletvekilliğine aday olacağını söylüyorsun.
Daha
yolunu yaptıramadığın o köye nasıl gidip oy isteyeceksin.
Şapkanı
önüne al bir düşün bakalım.
Sonra
istediğin yere aday ol, istediğin yere git
Yol senin'¦