NE GEREK VARDI?

Çekip haberin görseli olarak koydukları habere baktım.

Zindanaltı'ndaki bir özel banka şubesinin önünde mavi bereli jandarma elindeki uzun namlulu silahı, gerçekten nöbet tutuyor.

1979 '“ 1980 yıllarına gittim.

İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde sıkıyönetim var, bankaları askerler koruyor.

Manzara tam da bu.

Muhabir arkadaşlara sordum, onlar da şaşkın.

Kimsenin ağzını bıçak açmıyor.

Daha doğrusu ortada yetkili yok.

Şaşkınlıklarını gizleyemeyen vatandaşlar sosyal medyada fotoğraf paylaşıyor.

Meğer askerler manga halinde Saraçlar'da yürümüşler, hepsi silahı, bereli ama çelik miğferleri de var.

Yani yanlarında miğfer getirmişlerse, çatışma riski de var.

O gün de Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekildiği açıklanmış, kadın örgütleri ayakta.

Ve de akşamüzeri Saraçlar'da bir basın açıklaması yapılacak.

Ama asker bu eylem için Saraçlar'a getirilmiş olamaz diye düşünüyorum.

Yıllardır Edirne'de çeşitli kuruluşlar, sendikalar, dernekler, siyasi partiler açıklamalarını yaparlar, bir pankart açarlar, birkaç da slogan atarlar ve dağılıp giderler.

Hiç kimse 'Kardeşim siz burada açıklama yapamazsınız, pankart açamazsınız, slogan atamazsınız' demiyor.

Polisin sivil kuvvetleri uzaktan izler, fotoğraf ve görüntü alır, sonra da herkes yoluna.

Ayrıca da 'barışçıl' olmak kaydıyla basın açıklaması ifade özgürlüğü kapsamında yasal bir haktır.

Kimse böyle bir basın açıklaması için önceden izin almak zorunda değil.

Şaşkınım, 'Gelecek olan 50-100, hadi 500 kadın diyelim, onların eylemine takviye olarak asker çağırmak hangi akla hizmet' diyorum.

Bu arada sosyal medyadan öğreniyoruz ki, Saraçlar'a yaya giriş '“ çıkışları da durulmuş.

Bu ne olabilir ki?

Neden sonra jeton düşüyor 'Bugün 20 Mart' diyorum kendi kendime.

Bir gün sonrası 21 Mart Nevruz Bayramı.

Gayri resmi olarak öğreniyoruz ki; İstanbul Yenikapı'da Nevruz kutlamaları var.

Edirne polisinin önemli bir bölümü oraya takviye gitmiş.

Saraçlar'da da basın açıklaması var, polis sayısı az.

Bir manga askeri uzun namlulu silahlarla oraya koyalım.

Basın açıklaması diye toplananlar olay filan çıkarırsa müdahale edilecek.

Bunu kim düşündü bilmiyorum ama burası Edirne.

Avrupa'nın dibindeyiz ve bu kentte demokrasi kültürü ve bilinci gelişkin.

Kadınlar İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasını protesto edeceklerse bunun altında başka bir şey aramanın anlamı yok.

Sözün özü; bunu kim düşünmüşse yanlış yapmış.

Oraya silahlı asker dikmeye hiç gerek yoktu.

Edirneliyi tedirgin etmenin ne gereği var.

***

Meslektaşımız Gökhan Tuzladan bayrak ve Atatürk konularında hassastır.

Sosyal medyadaki paylaşımından gördüm; Trakya Üniversitesi'nin büyük bir bayrak direği var.

18 Mart Çanakkale zaferinin yıl dönümünde bayrak asmamışlar.

Tuzladan haklı olarak 'Bugün asmayacaksanız ne zaman asacaksınız?' diye sormuş.

Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu bu eksikliklerin hangi birini görsün?

Prof. Dr. Tabakoğlu her şeyi görecekse, her şeye yetişecekse o zaman bu üniversitenin genel sekreterine, genel sekreter vekiline, genel sekreter yardımcısına, rektör yardımcılarına ne gerek var?

***

CHP'nin önceki dönem Edirne İl Başkanı Oktay Bozkurt dün partisinden istifa etti.

Direkt ifade edilmese de Bozkurt, Muharrem İnce'nin önümüzdeki günlerde resmen kuracağı Memleket Partisi'nin Edirne il başkanı olacak.

Memleket Partisi, Edirne CHP'de durumdan memnun olmayan ve kendisini dışlanmış hisseden geniş bir kitlenin olduğu varsayımıyla da hareket ediyor biraz.

Önümüzdeki günlerde bir hareketlilik, CHP'den Memleket Partisi'ne geçişler bekleniyor.

En iyisi bekleyip görmek.