
İNSANLAR İÇİN
Cüneyt Özdemir
Bu girişi daha önce birkaç kez daha yaptığımı biliyorum.
Daha önce de yine bu şekilde halinizi hatırınızı sormuştum.
Artık yazıya böyle başladım mı biliyorum ki ne sizde ne de bende hal var, hatır
var.
Yine kendimizi 'hayatta kalma' moduna almışız, günleri birbirine ekleyip
yaşamaya devam ediyoruz.
Biraz bıkkınlık, biraz can sıkıntısı'¦
Yenilmişlik hissi.
Siniklik.
Bütün olumsuz duygu ve düşünceler bir araya toplanmış 'kongre' yapıyorlar
sanki.
Salgının belirsizliği tüm dünyayı elinde oyuncak etti.
İşin içine bir de ülkemize özgü gündemler girince ne gelen baharda teselli
buluyor insan ne de ümitlenebiliyor.
Hep konuşuyoruz ya insanın kendini ve yaşadığı anı en önemli zannetmesinden
olacak ki içinden geçtiğimiz her anı, yaşadığımız her olayı sanki dünya ve ülke
tarihinde ilk defa oluyormuş gibi düşünüyor.
Salgınlar hep vardı.
Doğal afetler hep oldu.
Ekonomik ve siyasi krizler'¦
İşte o tarih derslerinde 'Aman Allah'ım ne kadar korkunç' dediğimiz ne varsa hep
oldu.
Biz istediğimiz kadar 'Yıl olmuş 2021 bu nedir ya?!' diyelim, 'Ohoo geçti artık
o devirler' diyelim, o korkunç şeyler hala olmaya devam ediyor.
Bu olanlar isterse kilometrelerce uzağımızda olsun ister burnumuzun dibinde,
nihayetinde gelip bizi etkiliyor.
İstediğimiz kadar bireyselleşelim, istediğimiz kadar kendimize korunaklı
dünyalar inşa edelim, kısıtladığımız çevremiz kimlerden oluşursa oluşsun olan
bitenden kaçamıyoruz.
Televizyon izlemeyi, gazete okumayı bıraksanız da dünyadan bihaber de yaşasanız
olan bitenin kendisi olmasa bile etkisi sizi buluyor.
Kilometrelerce ötedeki bir yerde çıkan bir hastalığın şimdi tüm dünyanın
gündemi olması gibi.
Konuyu bir yere bağlamadığımın farkındayım.
Açıkçası bir yere bağlayasım da yok.
Bunun sebebi gayet de üstüme sinen bıkkınlık olabilir.
Ne kendimi ne de gündemi oturup analiz edecek halim var, belli oluyordur.
İçinden geçtiğimiz günlerde aklıma sık sık yaşlılardan duyduğum bir cümle düşüyor;
'Her şey insanlar için'
(Benim için 'Bu günler de geçecek'ten daha sakinleştirici bir cümle.)
Yaşadığımız, deneyimlediğimiz ne varsa hepsi bizim için.
Kaçtıklarımız da kaçamayıp köşeye sıkıştıklarımız da...
Gündem bizi dört koldan sarmış, yıpratmaya devam ederken sakin kalabilmek zor
da olsa umudumuzu kaybetmemek için'¦
Nereden nereye geldim.
Dedim ya bu yazıda konu bir yere bağlanmıyor.
Sevgili okur istediği gibi okusun, ister üzerine düşünsün, ister geçsin.
Sadece biraz dertleşmek, azcık da beyin fırtınası yapmak iyi gelir diye
düşündüm.
Bu süreçte insanı ayakta tutan şeylerden biri de yaşadıklarında ve
hissettiklerinde 'yalnız olmadığını bilmek'
Bir de güzel şeylerin er ya da geç olacağına inanmak.
Bahar hep gelir.
Umut hep yeşerir.
Her şey insanlar için.
Güzel günlerde de birlikte olmak dileğiyle sevgili okur,
Sağlıcakla.