Uzman Dr. Kargı, 'Depremler insan psikolojini etkiledi'
Geçtiğimiz günlerde Marmara Denizi açıklarında hissedilen 6.2 büyüklüğündeki yer sarsıntısı, yalnızca binalarda değil, insanların ruh dünyasında da derin izler bıraktı. Geceleri rahat uyuyamayan, evlerine girmeye çekinen birçok kişi, tedirginlikle yaşamaya devam ediyor.
Ruh sağlığı alanında çalışan uzmanlardan Psikiyatrist Dr. Nurettin Kargı, son yaşanan sarsıntının özellikle 6 Şubat 2023’te Türkiye’nin güneydoğusunda yaşanan büyük depremin etkileri henüz tam atlatılamamışken gerçekleşmesinin, toplumsal kaygıyı artırdığını belirtti. Kargı, “Yaşananlar, birçok bireyin travmalarını yeniden canlandırdı. Sosyal medyada dolaşan asılsız haberler ve felaket senaryoları ise bu psikolojik baskıyı daha da büyütüyor,” diye konuştu.
Özellikle İstanbul gibi nüfus yoğunluğu yüksek şehirlerde korkunun daha derin hissedildiğini vurgulayan Kargı, halkın büyük kısmının bu korkuyla evlerini terk ettiğini, pencerelerden ve balkonlardan atlayanların bile olduğunu aktardı. “İstanbul’daki yapıların birçoğunun depreme karşı dayanıksız olması, medyada sık sık gündeme gelen 'büyük İstanbul depremi' ihtimali ile birleşince insanlar çaresiz hissediyor,” dedi.
“FELAKET ANINDA DEĞİL, ÖNCESİNDE HAZIRLANMALIYIZ”
Kargı’ya göre afetler, ancak planlı ve sürdürülebilir önlemlerle karşılanabilir. “Sürekli korku pompalanması yerine, uzun vadeli çözümlere odaklanmalıyız. Deprem olduktan sonra yapılan telaşlı hareketler yalnızca geçici çareler üretir,” ifadelerini kullandı. Yapı denetimlerinin sıkılaştırılması, zemin etütlerinin ciddiye alınması ve sivil toplumla iş birliği yapılması gerektiğinin altını çizdi.
“UYUYAMAYAN, EVİNE DÖNEMEYEN BİREYLER TÜKENMİŞLİK YAŞIYOR”
Psikiyatrist Kargı, yaşanan korkunun insanlarda fiziksel ve zihinsel belirtiler doğurduğuna dikkat çekti. Soğuk hava şartlarıyla birleşen belirsizlik duygusu, bireylerde uykusuzluk, tahammülsüzlük ve gerginlik yaratıyor. “Dışarıda battaniyeyle birkaç gün geçirmek çözüm değil. İnsanlar evlerine dönemezse ruh sağlıkları daha da bozulabilir,” dedi.
Yanıltıcı söylentilerin yayılmasının da psikolojik zararlara neden olduğunu belirten Kargı, bazı kişilerin bu söylentiler yüzünden ani kararlarla taşınma, ev satma gibi adımlar attığını söyledi. Ayrıca panik nedeniyle marketlerde ve benzin istasyonlarında uzun kuyruklar oluşmasının da sosyal düzeni tehdit ettiğini ifade etti.
“DEDİKODULARA DEĞİL, UZMANLARA KULAK VERİN”
Son olarak Kargı, vatandaşların asılsız söylentilere kapılmadan güvenilir bilgi kaynaklarını takip etmeleri gerektiğini vurguladı. “Eğer kişi bu baskının altında ezilmeye başladığını hissediyorsa, profesyonel destek almaktan çekinmemeli,” dedi. Ebru Yıldız Günenç