TÜKODER'den çevre günü hatırlatması

Dünya Çevre Günü kapsamında bir açıklama yapan Tüketiciyi Koruma Derneği, 'Evrensel tüketici haklarından olan '˜Sağlıklı Çevrede Yaşam Hakkı ve Sağlık ve Güvenliğin Korunması Hakkının tüketicilerin vazgeçilmez haklarından olduğunu hatırlattı.

TÜKODER'den çevre günü hatırlatması
TAKİP ET Google News ile Takip Et

5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle bir açıklama Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) yetkilileri, sağlık şartlarına uygun, ekolojik dengenin bozulmadığı, temiz hava, yeterli ve temiz su, daha çok yeşil alan, sağlıklı ve kaliteli alt yapı hizmetlerinin bulunduğu yaşama alanlarımızın olduğu, sağlıklı çevrede yaşama hakkımızı kullanarak sağlık ve güvenliğimizin korunmasını istediklerini belirtti. Dernekten yapılan açıklamada, sağlıklı çevrenin tüketicinin en büyük hakkı olduğu belirtilerek, 'Doğayı ve yaşam alanlarını katleden projeler, şehirlerin, ormanların, koruların, parkların, yaşam alanlarının talan eden faaliyetler, sürekli artmakta olan çevre kirliliği, koruma alanların koruma statülerinin kaldırılması, meralar, milli parklar, ormanlar, tarım alanları, sulak alanlar, zeytinlikler, doğanın ve çevrenin korunması ruhundan uzak çeşitli gerekçeler ve kararlar ile ranta, talana, yağmaya kurban edilerek nefes alınamaz beton yığınlarına dönüştürülmek istenmesi, ÇED yönetmeliği ve Kentsel Dönüşüm Yönetmeliği'nde yapılan değişiklikler doğanın ve çevrenin idam fermanının imzalanması ve Türkiye'nin ekolojik geleceğinin ipotek altına alınması demektir. Sağlıklı çevrede yaşam hakkımızın yok edilmesi demektir, çocuklarımızın geleceğinin yok edilmesi demektir. Bugün meralardan hayvan başına para alınmakta, hayvancılık çiftçilik artık iyice bitirilmektedir. Doğa bu şekilde parayla satılamaz. Yoksa artık meraya dışkısını bırakan hayvanlardan tuvalet ücreti alınacaktır.

Biz tüketiciler çevresi ile doğası ile tarihi ve kültürel değerleri ile yaşanabilir bir Türkiye'de yaşamak istiyoruz. Evrensel Tüketici haklarından doğan haklarımızı yaşamak istiyoruz. Beton duvarlar arasında çölleşmiş bir Türkiye'de yaşamak istemiyoruz. Bu nedenle kamuoyunu ve yetkilileri duyarlı olmaya çağırıyoruz' denildi.