Tren kazası davası yine ertelendi
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesi yakınlarında yaklaşık iki yıl önce meydana gelen ve 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı kazayla ilgili haklarında dava açılan 4 kişinin yargılanmasına devam edildi. Kazada hayatlarını kaybedenler duruşma salonuna 'Kaza değil, cinayet', 'Hak, hukuk, adalet' sloganıyla geldi. Tarafların dinlendiği yargılamadan bir karar çıkmadı. Mahkeme, kaza yerinde keşif yapılmasına karar verirken yargılamayı ileri bir tarihe bıraktı.
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde çoğunluğu Edirne'nin Uzunköprü ilçesinden olan 25 kişinin hayatını kaybettiği ve 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin haklarında kamu davası açılan 4 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Dava için Çorlu Halk Eğitim Merkezi'ndeki
15 Temmuz Salonu duruşma salona çevrildi. Bina girişinde Kovid-19 önlemleri
kapsamında binaya gireceklerin ateşleri ölçüldü, maskesi olmayanlara maske
verildi. Taraflar salonda da sosyal mesafe kurallarına göre oturtuldu.
Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen
duruşmaya tutuksuz sanıklar TCDD 1. Bölge Müdürlüğü Halkalı 14. Demir Yolu
Bakım Müdürü Turgut Kurt, Çerkezköy Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat,
köprüler şefi Çetin Yıldırım ve hat bakım onarım memuru Celaleddin Çabuk ile
avukatları, kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve yaralananlar ile
avukatları katıldı.
'İHMALLER ORTADA'
Duruşma öncesi Çorlu Bulvar Yolu Santral
Işıklar mevkiinde toplanan aileler 'Hak
hukuk adalet', 'Kaza değil cinayet' sloganlarıyla Çorlu Halk Eğitim Merkezi
önüne geldi. Tren kazasında kızı, kardeşi ve yeğeni hayatını kaybeden Zeliha
Bilgin yaptığı açıklamada 'Bizler 718 gündür bu acıyı boşu boşuna çekmek
zorunda kalıyoruz. Göz göre göre ihmaller ortada. O facia, o katliam, göz göre
göre oldu. Bize bunun hesabını verecekler, vermek zorundalar. Burası adaletli
bir ülkeyse, bu adaletin beni bulması gerekiyor. Ben bu acıları burada nefesim
tükenene kadar bağırmak zorunda değilim. Evladımı okula getirdiğim yollarda
adalet aramak zorunda kalıp da buralarda koşmak zorunda değilim. Bizler Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşıyız. Bizler usulsüzlük yapmadık. Bizler terörist değiliz.
Bizler bu devlete vergi ödemekten, iyi bir vatandaş olmaktan başka hiçbir şey
yapmadık. Ben bir anne olarak evladımın katillerinin yargılanmasını istiyorum.
Çorlu'nun hesabı sorulacak. Tüm sorumlular yargılanacak, adalet yerini bulacak'
şeklinde konuştu.
'ADALET PEŞİNDE
KOŞMAYA DEVAM'
Kazada oğlunu kaybeden Mısra Öz de
'Gerçek sorumlular yargılanana kadar biz adaletin peşinde koşmaya devam
edeceğiz. Gerçek sorumlular yargı önüne gelene kadar biz sanık olsak da onlar
sanık olana kadar mücadele edeceğiz' dedi. Duruşmada ilk olarak, mahkemeye
ulaşan bilgi ve belgeler okundu ardından tanıklar dinlendi. Tanıkların
dinlenmesinin ardından, duruşmaya katılanlar ve avukatlarının beyanlarının
dinlenmesiyle devam edildi.
'İHMALİ OLANLAR
CEZALANDIRILSIN'
Kazada kızını ve eşini kaybeden Melih
Kurtuluş, 'Menfezi yağmur suyu aksın diye yaparsın. Yaparken standartlarına
göre yaparsın. Yağmur geçsin diye menfez yapılır. Yağmurda bir menfez
yıkılıyorsa orada bir hesapsızlık var demektir. Ben ihmali olanların
cezalandırılmasını istiyorum' dedi.
Kazada oğlunu ve torunu kaybeden Necmettin Sel de gerçek
sorumluların yargılanmasını talep etti.
Katılanların ve avukatlarının taleplerinin ardından
duruşmaya ara verildi. Aranın ardından mütalaasını açıklayan savcı, İstanbul
Teknik Üniversitesi'ne yağmur ölçer cihazın neye dayanarak tespit edildiğinin
sorulmasına, bilirkişiler hakkında yapılan itirazların kabulüne, talimatla
ifadesi alınan tanıkların yeniden ifadesinin alınmasının ve sanıkların
tutukluluk taleplerinin reddine karar verilmesini talep etti. Mütalaanın
ardından ara karar oluşturan mahkeme heyeti, talimatla ifadesi alınan
tanıkların yeniden ifadesinin alınmasını reddetti. Karara tepki gösteren
aileler, duruşma salonunu terk etti. Aileler Çorlu Adalet Sarayı önüne giderek
açıklama yaptı.
'O MENFEZ AÇIKTI'
Duruşma ise sanıklar ve sanık
avukatlarının savunmalarıyla devam etti. Sanıklardan Çetin yıldırım, TCDD
yöneticisi Mümin Karasu'nun talimatla verdiği ifadesine itiraz ettiğini
söyleyerek, 'Özkan Polat'la muayene yaparken o menfez açıktı. Sıradaki üç
menfezin ikisine kusur belirtip, birini görmezden gelmemiz imkansızdır.
Karasu'nun iddiasını ispatlamasını ve o menfezin dolu olduğunu iddiasını
ispatlamasını istiyorum' dedi.
YARGILAMA ERTELENDİ
Sanıklardan Turgut Kurt'un avukatı da
müvekkilinin söz konusu menfezde tadilat yetkisi olmadığını ifade ederek,
Karasu hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, verdiği aranın ardından açıkladığı ara
kararında tanıkların dinlenmesi, sanıkların tutuklanması ve suç duyurusunda
bulunulması yönündeki taleplerin reddine karar verdi. Heyet, ayrıca sanıklar
hakkındaki adlı kontrol tedbirlerinin devamına karar verdi. Heyet, farklı
uzmanlık alanlarından 7 kişilik bilirkişi heyeti oluşturarak, kaza yerinde 16
Temmuz 2020 tarihinde keşif yapılmasına karar verdi. Yargılama 4 Kasım 2020
tarihine ertelendi.