Tıraşçı'dan İslamofobiye karşı çağrı
Trakya Üniversiteler Birliği ve İslami İlimler Araştırma Vakfı tarafından Trakya Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen Uluslararası Balkanlar ve İslam Sempozyumu'nda konuşma yapan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Osman Tıraşçı, İslamofobi ve terörizme dikkat çekti. Tıraşçı 'İslam düşmanlığı projesi olarak ardında pek çok kirli çıkar ilişkileri ve ırkçılık barındıran İslam'ı, şiddet ve terörü besleyen bir ideoloji gibi göstermeye çalışan İslamofobi endüstrisi ile mücadele etmemiz gerekmektedir' dedi.
Trakya Üniversiteler Birliği ve İslami İlimler Araştırma Vakfı tarafından Trakya Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen Uluslararası Balkanlar ve İslam Sempozyumu başladı. 3-4 Ekim tarihleri arasında Balkan Kongre Merkezi'nde düzenlenen sempozyumun açılış törenine Cumhuriyet Başsavcısı Fatih Karabacak, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Osman Tıraşçı, İslami İlimler Araştırma Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Salih Tuğ, Karadağ Başmüftüsü Rifat Feyziç, İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Önder Arpacı, akademisyenler ve öğrenciler katıldılar.
Türkiye
Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm
şehitler anısına bir dakikalık saygı duruşu, İstiklal Marşı'nın okunması ve
Trakya Üniversitesi tanıtım videosunun gösterimi ile başlayan törenin açılış
konuşmasını Trakya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cevdet
Kılıç yaptı. Kılıç, konuşmasında sempozyumun Balkanlarla daha yakın işbirliği
hazırlanması amacıyla gerçekleştirildiğini söylerken; 180'in üzerinde müracaat
alan sempozyumda 90 akademisyenin kabul edildiğini açıkladı.
Kılıç'ın
konuşmasının ardından törende Kur'an-ı Kerim okunurken; törende bir konuşma da
İslami İlimler Araştırma Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Salih Tuğ
yaptı. Tuğ, konuşmasında Trakya Üniversitesi'nin Balkanlar'daki Müslümanlar
konusunu ele alarak ilmin gelişmesini sağladığını belirtirken; vakıf olarak
üniversitelere destek vermeye devam edeceklerini söyledi.
'Sempozyum zinciri oluşturduk'
Tuğ'un konuşmasının
ardından törende bir konuşma da Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan
Tabakoğlu yaptı. Tabakoğlu, konuşmasında Trakya Üniversitesi'nin akıncı ruhlu
bir üniversite olduğunu söylerken; 'Balkanlar'da her yere dokunan, Balkanlar'da
Türkiye denince ilk akla gelen üniversiteyiz. Her toplantıya mutlaka Balkanları
ortak etmeye çalışırız. Balkanlarla ilgili bir sempozyum zinciri oluşturmak
istedik. Bu zincir Balkanlar ve Kadın ile başladı, Balkanlar ve Türk Dili,
Balkanlar ve Göç ile devam etti. Bugün de Balkanlar ve İslam Sempozyumu'nu
düzenliyoruz' dedi.
'Müslümanlar olmazsa Edirne sınır olur'
Tabakoğlu'nun
konuşmasının ardından törende bir konuşma da Karadağ Başmüftüsü Rifat Feyziç
yaptı. Feyziç, konuşmasında İstanbul ve Balkanların, Edirne üzerinden
fethedildiğine dikkat çekerken; 'Balkanlar, Türkiyesiz yapamıyor. Türkiye de
Balkansız zor duruma düşebilir. Balkanlar bugün sınırdır. Balkanlar'da
Müslümanlar olmazsa, sınır Edirne olur' ifadelerine yer verdi. Osmanlı
Devleti'nin Balkanlar'dan çekilmesinin ardından Müslümanların çok zor duruma
düştüğünü söyleyen Feyziç, Balkanlar'da kurulan devletlerde farklı yönetim
sistemlerinin ortaya çıktığını ifade etti. 1990'lı yıllarda Balkan ülkelerinde
komünist sistemlerin çökmesi sırasında Türkiye Cumhuriyeti'nin hazırlıklı
olmadığını belirten Feyziç; 'Türkiye müdahale edemedi. Balkanlar'da o zamanlar
İslam'ı korumak için mücadeleci insanlar vardı. Fakat bugün o insanlara sahip
çıkıyor muyuz bilmiyorum. Bizim size ihtiyacımız var. Boş olan bir yere mutlaka
bir şey girer. O boşluğa da Selefi gibi başka akımlar girdi. O yüzden hâlâ
sıkıntılar var. Dinimizi sizinle yürütmemiz gerekiyor' dedi.
Diyanet'e Karadağ görevi
Feyziç,
Karadağ Başmüftlüğü ile Karadağ Devleti arasında 2012 yılında imzalanan bir
anlaşmaya dikkat çekerken; 'Anlaşmada sadece bir maddeyi istedik. Aramızda
anlaşmazlık çıkması durumunda bunu çözecek tarafın Diyanet İşleri Başkanlığı
olmasını kabul ettirdik. Türkiye'ye bu maddeyi getirdiğimizde de çok
şaşırdılar. Biz sizsiz yapamıyoruz' sözlerine yer verdi.
'Müslüman âlimler öncülük etti'
Feyziç'in
konuşmasının ardından törende bir konuşma da Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı
Osman Tıraşçı yaptı. Tıraşçı, konuşmasında Müslüman âlimlerin, 7'nci yüzyıldan
Rönesans'â kadar 7 asır boyunca ilmin bütün alanlarında insanlığın inkişafına
öncülük ettiğini söylerken; 'Hâl böyleyken, bugün kendi medeniyet ve kaynakları
ile ünsiyet kurmakta zorlanan bir topluluk haline gelişimiz oldukça dikkat
çekici ve manidardır. Bu açıdan öncelikle bilginin bir imkân, güç ve değer
olduğunun farkına vararak bugün bizleri okumaktan, dünyamızı yakından
tanımaktan hangi saiklerin alıkoyduğunu iyice idrak etmemiz gerekiyor. Bilgiyi
üretmeyenler, üretilen bilginin takipçisi hatta mahkûmu olmaya mecburdur.
Nitekim İbn-i Haldun'un ifade ettiği ve tarih felsefesinin çok önemli tespitlerinden
biri olan; '˜Mağluplar, galipleri her yönüyle taklit ederler' sözü, vurgulanmaya
çalıştığım hususu açıkça ortaya koymaktadır' dedi.
'İslam dünyası zamanın gerisinde kaldı'
İslam
dünyasının günümüzde bilim, teknik, tıp, sosyal bilimler ve ilahiyat
alanlarında bilgiyi üretme, güncelleyip değere dönüştürme ve hayata kılavuz
yapma konusunda zamanın gerisinde kaldığını söyleyen Tıraşçı; 'Bu mesafeyi
acilen telafi etmek durumundayız. Sahih bilgi zeminini kaybettiğimizde, bilgiyi
üretmeyi ve geliştirmeyi ihmal ettiğimizde; sağlıklı düşünmeyi, sorunları
tespit etmeyi ve çözüm üretme imkânını da ne yazık ki kaybediyoruz. Dolayısıyla
İslam dünyası, bütün boyutlarıyla bilgi ve bilimle irtibatını en güçlü hale
getirmelidir. Bu açıdan bugün İslam coğrafyasının en önemli ve öncelikli
meselesi eğitimdir. Fakat unutmayalım ki karşımızdaki en zorlu düşmanımız
cehalettir. Cehaletin üstesinden gelmenin yegâne yolu da hayatımızın her
alanını bilgiyle donatmaktan geçmektedir. Zira bilgiyle yücelip, hikmetle
beslendikçe cehalet ortadan kalkacak, yüreklerimiz muhabbetle birleşecektir'
ifadelerine yer verdi.
İslamofobiye dikkat çekti
Tıraşçı,
konuşmasında İslamofobiye de dikkat çekerken; 'İslam düşmanlığı projesi olarak
ardında pek çok kirli çıkar ilişkileri ve ırkçılık barındıran; İslam'ı, şiddet
ve terörü besleyen bir ideoloji gibi göstermeye çalışan İslamofobi endüstrisi
ile mücadele etmemiz gerekmektedir. Diğer taraftan, inancımızın en mukaddes değer
ve kavramlarını istismar eden, İslam adına terör estiren, Müslüman beldeleri
harabeye çeviren, barış ve esenlik dini İslam'a, birlik ve beraberliğimize en
büyük kötülüğü yapan terör örgütleriyle mücadele etmemiz gerekmektedir. Aynı
şekilde, etnik farklılıklar, rahmete ve kolaylığa vesile olan mezhebi ve
meşrebi farklılıklar üzerinden fitne ve kavga üretilerek müminlerin bölünüp
parçalanması, vahdetini ve gücünü kaybetmesi için yapılan faaliyetlere karşı
önlem almamız gerekmektedir. Açıkça ifade etmeliyim ki, bütün bunlar daha çok
bir araya gelmemizi oldukça önemli hale getirmektedir. Çünkü istişare ve ortak
aklı merkeze alıp imkânlarımızı birleştirdiğimizde, ortak çalışmalarımızı
geliştirdiğimizde eminim ki birçok sorun kendiliğinden kolayca çözülecektir'
dedi.
Bugün sona erecek
Tıraşçı'nın
konuşmasının ardından açılış töreni sona ererken; sempozyumun ilk oturumu Prof.
Dr. Cevdet Kılıç'ın moderatörlüğünde Prof. Dr. Mehmet Zeki İbrahimgil'in sunumu
ile başladı. Sempozyum, bugün gerçekleştirilecek oturumlar ile sona erecek.