Temizlenmeyen Bayır deresi, çöplüğe döndü
Edirne'de Yıldırım Beyazıt mahallesi yakınında bulunan ve tunca nehrinin tahliye kanallarından biri olan Bayır deresi evsel atık ve kirlilik nedeniyle yüzeyi yeşile büründü.
Tunca Nehri'nin kollarından olan, halk arasında Bayır Deresi olarak bilinen sulama kanalı, her yıl olduğu gibi baharın gelişiyle birlikte kirlilik nedeniyle yine yeşile büründü.
Tarım arazilerini sulamada kullanılan Tunca Nehri’nin kollarından Bayır Deresi'nin rengi, bu yıl da kirlilikten yeşile döndü. Yıldırım Mahallesi Kirazlık mevkisinde, bölgede tesis ve evsel atıklar nedeniyle kirlenen nehrin yüzeyi yosunlarla kaplandı.
Geçtiğimiz yıl Devlet Su İşleri 11. Bölge Müdürlüğü ve belediye ekiplerince temizlenen tahliye kanalında akışın tamamen durmasıyla çöpler gün yüzüne çıktı. Dere etrafında yaşayan vatandaşlar hava sıcaklıkların artmasıyla atıklar nedeniyle nehirden gelen kokunun ve oluşan sinekler nedeniyle evlerinde dahi oturamadıklarını söyledi.
“Çöpümüzü bile telefon ediyoruz da geliyorlar”
Bayır deresi yakınında oturan Şaziye Eskitürkoğlu, bölgede yaşayanların koku ve sineklerden dolayı taşındığını derenin temizliği için sadece bir kez çalışma yapıldığını belirtti.
Çöplerini dahi telefon ederek aldırdıklarını belirten Eskitürkoğlu, "Vallahi bu derenin hali böyle. Derenin kokusu bir yandan, her şey bir yandan. Bir kere temizlediler. Ondan sonra bir daha ne gelen oldu ne temizleyen. Çöpümüzü bile telefon ediyoruz da geliyorlar, toplayıp götürüyorlar. Yoksa hiç kimse bakmıyor buralara. Burada daha önce çok kişi yaşıyordu ama sonradan herkes pislikten, sivrisinekten dolayı çekip gitti. Bir ben kaldım, ben de imkanım olmadığı için burada kaldım" dedi.
“Sineklerden dolayı her tarafımız yara oluyor”
Bölge sakinlerinden Kasım Şekerli, tahliye kanalı temizlenmediği için sineklerden oturamadıklarını her türlü hastalığında buradan geldiğini söyledi. Yetkililerden temizlik için çözüm isteyen Şekerli şunları kaydetti ; "Vallahi bu tahliye kanalı biz kendimizi bildik bileli hep aynı. Affedersiniz, lağımı var içinde, kurbağası var, sazı var, yılanı, sapı, çöpü ve sinek. Akşam oldu mu burada oturamıyoruz sinekten. Şurada kahveye çıkıp da bir çay keyfi yapamıyoruz. Her türlü hastalık oluyor. Her tarafımız yara bere içinde oluyor. Biz yetkililerden bir çözüm istiyoruz bu konuda, yıllardır istiyoruz. Ama yetkililerde çözüm mü kalmadı acaba bizim mahallemize gelince? Her yere çözümü var yetkililerin. Bizim mahallemize çözümü yok nedense"
“Sinek yatağı, pislik yatağı, mikrop yatağı”
Önceki yıllarda tahliye kanalındaki suyun temiz aktığını belirten Şekerli, bayır deresinden balık tuttuklarını söyledi. Bayır deresinden çamaşır, bulaşık için su alındığını belirten Şekerli, şunları ifade etti; "Eskiden bizim suyumuz pırıl pırıldı. Balığımız da vardı, kenarında pikniğimizi de yapıyorduk. Artı kadınların bulaşık için falan su aldığını biliyorum. Yani evde kadınlar, annelerimiz, ninelerimiz, bulaşık için çamaşır için oradan su alıyorlardı. Öyle temizdi suyumuz. Ama şimdi affedersiniz lağım akıyor içinden. Hatta akmıyor da yani. Lağım orada pıhtılaşmış kalmış. Artık daha ne anlatalım? Burnunuzun dibinde bir lağım var. Sinek yatağı, pislik yatağı, mikrop yatağı. Yani sağlığımızı bozacak bir ortam. İnsan gibi yaşamak istiyoruz. Mahallemiz insanın yaşayabileceği bir halde olsun istiyoruz" ifadelerini kullandı.
“Kanalın akışı olmadığı için pislikler birikiyor”
Uzun yıllar mahallede oturan Hüseyin Ciga (89) ise "Buraları çok önceden tarlalıktı. Yukarıdan bu kanalı yaptılar ve aşağı çektiler. Fakat bu sazlık, içerisindeki pislik, buradaki komşuyu rahatsız ediyor. Kanalın diğer ucu kapalı olduğu için akmıyor. Eskiden akıp gidiyordu, güzeldi, kirlilik yoktu. O zamanlar balık da tutardık. Şimdi pislendi artık yanına bile gidemezsin" dedi. Barış Karapaça