Telefondaki video cinayet delili

Edirne'de geçtiğimiz Haziran ayında eşi M. S.'yi 88 bıçak darbesiyle öldüren E. S. ilk kez hakim karşısına çıktı. Savunmasını ağlayarak yapan E. S., eşine olaydan önce zina nedeniyle boşanma davası açtığını belirterek, 'Böyle olsun istemezdim. Eşimin ailesinden, çocuklarımdan, kendi ailemden özür diliyorum' dedi. E. S.'nin olaydan yaklaşık bir hafta önce M. S.'nin elinden aldığı ve M. S.'nin başka bir erkekle yaptığı yazışmaların yer aldığı ileri sürülen telefon ise mahkemeye delil olarak sunuldu. Mahkeme heyeti, telefondaki yazışmaların incelenmesine karar vererek, E. S.'yi tahliye etmedi.

Telefondaki video cinayet delili
TAKİP ET Google News ile Takip Et

E. S.'nin eşini 88 kez bıçaklayarak öldürdüğü cinayetle ilgili olarak açılan Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki görülmeye başlandı. İlk duruşmaya tutuklu sanık E. S. ve avukatı katıldı.

Tutuklu sanık E. S., cezaevinde yazdığı 8 sayfalık savunmasını okuyarak savunma yaptı. E. S.'nin savunması Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayıt altına alındı.
'Aile dostumuzla yazışmış'

Haziran ayındaki Ramazan bayramında Edirne merkezde ve Keşan'da yaşayan ailelerini ziyaret ettikten sonra Çorlu'ya geri döndüklerini aktaran E. S., eşi M. S.'nin ailecek görüştükleri ve oturdukları sitede görevli E. ile mesajlaştığından şüphelendiğini bir akşam telefonuna mesaj geldiğini görünce, eşinin telefonu saklamaya çalışması üzerine telefonu almak istediğini ve tartıştıklarını söyledi. M. S.'nin telefonunu vermeyerek kapatması üzerine E. S., telefonu alarak koşarak yaşadıkları siteden çıktığını ifade etti. Bir süre telefonu açamadığını ifade eden E. S., 'Müşteri hizmetlerini arayıp, şifreyi öğrendim. Telefonu açıp, Whatsapp'a girdim. M. ile E.'nin yazışmalarını gördüm. Aralarında son derece seviyesiz ve ahlaksız yazışmalar yaptığını gördüm. E., M.'yi sürekli yanına çağırıyordu. Bunları görünce büyük bir şok yaşadım. Beynimden vurulmuşa döndüm' dedi. E. S., karısı M. S.'nin kendisiyle birlikte olduğu sırada video çekip, E.'ye bu videoyu gönderdiğini Whatsapp'ta gördüğünü ifade etti.
'Zina nedeniyle boşanma davası açtım'

E. S. ağlayarak devam ettiği savunmasında, 'En yakın arkadaşının kocasıyla bunu nasıl yapabilir? 15 yıllık evliyiz. İki çocuğumuz var. O akşam sokaklarda ağlayarak dolaştım. Sabah olunca Çorlu Adliyesi'ne gittim. Oradaki polis memuruna durumu ağlayarak anlattım. Beni bir avukata yönlendirdi. Avukat ile görüştük. Telefondaki yazışmaları gösterdim. Zina nedeniyle boşanma davası açtım. İşten ayrılmaya karar verdim. Çorlu'yu kafamda bitirmiştim. Edirne'ye gelince psikiyatri doktoruna gittim. Verdiği ilacı iki üç gün kullandım' dedi.
'Yüz yüze görüşmek istedi'

E. S. bir süre sonra kayınpederi ve kayınvalidesinin yanında olan çocuklarını özlediğini ve görüşmek için eşi M. S.'yi aramak zorunda kaldığını ifade ederek, 'Kızımı merak ettiğimi söyledim. O da bana (Evine gel konuşalım. Boşanacaksak beraber karar verelim. Beni avukata vermişsin, bu şekilde olmaz) dedi. Ben Çorlu'ya gelmeyeceğimi söyledim. M. (Yüz yüze görüşelim) dedi. Gelmeyeceğimi söyleyince, (Ben Edirne'ye geleyim, orda görüşelim. Anne ve babanla görüşmek istemiyorum. Sizin evinize gelemem, sizin kiracıların çıktığı evde görüşelim) dedi' şeklinde konuştu.
'Ağır hakaretler etti'

Çorlu'dan gelen eşi M. S.'yi otogardan aldıktan sonra kiracının çıktığı eve valizini bıraktıklarını , ardından yemek yemek için dışarı çıktıklarını ifade eden E. S., eve dönüp bir süre konuştuktan sonra çocukları onları Çorlu'da bildiği için tekrar dışarı çıkıp çocuklarıyla Çorlu'daymış gibi sokakta görüntülü konuştuklarını ifade etti. Eve dönerken, eşi M. S.'nin ısrarıyla iki bira aldığını ifade eden E. S., 'İki birayı da içtim. Görüntüler hakkında soru sormaya başlayınca M. sinirlenmeye başladı. Telefonunu ne yaptığımı sordu. Çorlu'da boşanma davasında delil olarak kullanması için avukatın ofisinde bıraktığımı söyledim. Bunun üzerine bana ağır hakaretler etti' dedi.
'Bıçağı birkaç defa bana savurdu'

Bir süre sonra kendisinin alkolün etkisiyle mayıştığını ve uyuklamaya başladığını, eşinin de bu sırada tuvalete gittiğini aktaran E. S., 'Bir ara sanki bir şeyin bana yakınlaştığını hissettim. M. elinde bıçakla bana hamle yapmak için yaklaştığını gördüm. Bıçağı birkaç defa bana savurdu. Ben de bıçağı elinden aldım. Birlikte yere düştük. Bana vurmaya devam etti. O sırada (Beni rezil ettin. Allah belanı versin. Ben de seni rezil edeceğim. Erkek müsveddesi) diyordu' şeklinde ifade verdi.
'Cinnet getirdiğimi düşünüyorum'

E. S. olayın sonrasını ise ağlayarak şu şekilde anlattı: 'Ben de tamamen kendimi kaybettim. Bıçaklamaya başladım. Sonrasını hatırlamıyorum. Cinnet getirdiğimi düşünüyorum. Ben eşime evlilik hayatım boyunca bir kez bile vurmadım. Böyle olsun asla istemezdim. Ama kendisi bana bıçak ile saldırdı, ağır hakaretler etti. Öldürme düşüncem olsaydı bunu çok daha önceden yapardım' dedi. E. S. ayrıca M. S.'nin Whatsapp'taki söz konusu videoyu başkalarının görmesine çok içerlediğini ifade etti.
Baba ve komşu tanık olarak dinlendi

E. S.'nin savunmasının ardından babası A. S. ile olayın gerçekleştiği dairenin üst katında oturan ve olay tarihinde polisi arayarak ihbarda bulunan komşu Ş. P. tanık olarak dinlendi. Baba A. S., oğlunu cezaevinde ziyarete gittiğinde ilk başlarda olanları anlatmadığını birkaç ay geçtikten sonra anlattığını ifade ederek, 'M. gelmiş. Bizim boş tuttuğumuz evde bulunurlarken, M. telefonunu istemiş. E. vermeyince bağırmaya başlamış. Aralarında bağırış çağırış olmuş. Daha sonra M. bıçak çıkarıp E.'ye saldırmış, oğlum kendini korumaya çalışmış, bana olayı bu şekilde anlattı' dedi.
''˜Burada durmayacağım beni al' dedi'

Baba A. S., olay yaşanmadan önce E.'nin kendisini arayarak (M.'yi yakaladım. Burada duramayacağım. Beni al) dedi. Çorlu'ya gidip aldım. Edirne'ye getirdim. Bir gün sonra E. ile birlikte çalıştığı fabrikadan çıkışını almaya gittik. Aynı gün döndük. Çevredekiler oğlanın durumu bozuk diye söyleyince psikiyatra götürdüm. Doktorun verdiği ilaçları kullanmaya başladı. Daha sonra gelin buraya çıkmış gelmiş' dedi.
'Çığlıkları duydum polisi aradım'

Komşu Ş. P. de olay gecesi 01:30 sıralarında bir kadının 'İmdat. Yardım. Polis' şeklinde tekrar eden çığlıklarını duyduğunu aktararak, 'Vatandaşlık görevi gereği polisi arayıp, bildirdim. Herhangi bir bağrışma, tartışma, kavga sesi duymadım ' dedi.
'Pişmanım'

Duruşma savcısının tutukluluk halinin devamını talep etmesi üzerine söz verilen sanık E. S., 'Pişmanım. Böyle olsun istemezdim. Eşimin ailesinden, çocuklarımdan, kendi ailemden özür diliyorum' dedi.
Ağır tahrik iddiası

Sanık E. S.'nin avukatı, olayda iddia edildiği gibi bir tasarlama olmadığını belirterek, 'Eğer tasarladığı bir düşüncesi olsaydı eve ilk girdiklerinde öldürürdü. Öldürmek için 3 defa beklemezdi' dedi. İlk saldırının M. S.'den geldiğine dikkat çeken sanık avukatı, suçun ağır tahrik altında işlendiğini savundu. Sanık avukatı ayrıca, M. S.'ye ait telefon ilk açıldığında Whatsapp uygulamasının görülmediğini, programın gizlendiğini ileri sürerek, 'İlişkinin evveliyatının olduğu çok belli. Telefonda sadece bir günlük yazışmalar var. Maktule yazışmaları her gün silmiş. Muhtemelen müvekkil elinden alıp, kapmasaydı bu yazışmalar da silinecekti' dedi. Sanık avukatı, M. S.'ye ait telefonu mahkemeye sunarak, yazışmaların incelenmesini talep etti.
Telefondaki yazışmalar incelenecek

Mahkeme heyeti, verdiği aranın ardından sanık avukatının cep telefonunun incelenmesi yönündeki talebini kabul ederek, telefonda yer alan yazışmaların, telefon rehberinin dökümünün bilirkişi tarafından yapılmasına karar verdi. Heyet ayrıca, E. S.'nin tutukluluk halinin devamına karar vererek yargılamayı ileri bir tarihe erteledi.