Tarımda birlik çağrısı

Edirne Ziraat Odası Meclis Başkanı Erdal Akgün, ayçiçeğinde hasat zamanın gelmesiyle birlikte Edirne ve Trakya çiftçisinin sorunlarına dikkat çekerek, Dolar ve Avro'daki artışın gübre fiyatlarını yüzde 100 artırdığını söyledi. Akgün, herkesin el ele vererek sorunların üstesinden gelinmesi gerektiğini belirterek, devlet yönetiminde parti gözetmeksizin işin ehli kişilerin yer alması gerektiğini söyledi.

Tarımda birlik çağrısı
TAKİP ET Google News ile Takip Et



Edirne Ziraat Odası Meclis Başkanı Erdal Akgün, ayçiçeğinde hasat zamanının gelmesiyle birlikte Edirne ve Trakya çiftçisinin beklentileriyle ilgili açıklamalarda bulundu. Edirne çiftçisinin ayçiçeğindeki fiyat beklentisinin 2,5 TL olarak açıklanmasının ardından Akgün, Dolar ve Avro artışlarına dikkat çekerek gübre fiyatlarındaki artışın 2017 yılına göre yüzde 100 olduğunu söyledi.

Akgün, Edirne çiftçisinin 2018 yılında ayçiçeğinde yüzünün güleceğini söyleyerek; 'Elem keder vermez ise yüzümüzün güleceği garanti. Fiyat beklentimiz 2,5 TL idi.  Son zamanlarda özellikle Bakanlar Kurulu açıklandıktan sonra hiçbir bilgisi, becerisi damadının Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın başına getirilmesinden sonra Avro ve Dolar'da müthiş bir yükseliş sürüyor. Ayçiçeğinde verim açısından yüzümüz gülecek ama fiyatlar da şu anda dövizin yükselmesi ile arttı. Geçen yıl ki gübre fiyatlarıyla şu an ki gübre fiyatları arasında yüzde 100 yükseliş var. Ne alırsak alalım, ne yaparsak yapalım bize bunlar yetmeyecek' ifadelerine yer verdi.

Trakya çiftçisinin borç batağında olduğunu belirten Akgün; 'AKParti iktidara geldiğinden beri Trakya'da ne kadar ürün üretiliyorsa 16 yıldır yerle bir olduğunu görüyoruz. Trakya'ya özgü bir ürünün yıllardır para yapmamasından dolayı Trakya çiftçisi fakir düştü. Bu krizlere hazırlıksız yakalandık diyebiliriz. Ülkemizde tüm bu gelişmeler yaşanırken Avro ve Dolar'daki yükseliş durmuyor. Ben 12 yıl önce Bulgaristan'a gittiğimde 100 Lira verir, 125 Leva aldım. Bugün 100 Lira karşılığında 31 Leva alıyoruz. Ben; Türk insanı, Türk çiftçisi olarak büyük üzüntü içindeyim. İlimizin nüfusunun yarısı kadar olmayan Bulgaristan'ın parasının altında Türk Lirası'nın bir anlamda ezildiğini görmekten utanıyorum.  Ülkemizi 16 yıldır idare eden Recep Tayyip Erdoğan bunlarla uğraşmıyor, '˜Seçim startını verdik' diyor. Bu şekilde idare, bu kadar kötü gidişat olduktan sonra sen iktidar olsan ne olur Cumhuriyet Halk Partisi iktidar olsa ne olur? Bu millet onlara her şeyi verdi' dedi.

'İşin ehli insanlar göreve getirilmeli'

Tarımdaki girdilerin hiçbir zaman azalmadığını söyleyen Akgün; 'Bizim yüzümüzü güldürmedi.  Şehit analarının gözünün yaşı dinmedi. Yine şehitler var. Maalesef Türkiye Cumhuriyeti Devleti, iyi idare edebilecek, kapasitesi olan insanların elinde değil.  Devlet terbiyesi, ahlakı almış insanların yönetimde olması gerektiğine inanıyorum. Tarih boyunca yaşanmamış en büyük ekonomik krizin içindeyiz. Bir an önce siyaseti, partiyi herkesin bir kenara bırakıp işin ehli insanları devlet idaresine çağırmakta fayda görüyorum. Recep Tayyip Erdoğan'ın yerinde ben olmuş olsam Türk ekonomisini düzeltmek için ekonominin başına Faik Öztrak'ı geçiririm. Sağlıkla ilgili Cumhuriyet Halk Partisi'nden Haluk Koç'u alırım. Yetişmiş insanlar var. İYİ Parti'de de devlet terbiyesi almış insanlar var. MHP'de de var. Sadece ve sadece AKP'de yetişmiş kalifiye eleman yok. Bunlar devleti idare edemiyorlar. Hiç bir zaman için işin ehli insanları getirmediler' sözlerine yer verdi.

'Herkes el ele vermeli'

AK Parti iktidarında ilk defa her kesimden insanın kabul ettiği bir ismin Milli Eğitim Bakanlığı'na getirildiğini söyleyen Akgün; 'AKP iktidarında Milli Eğitim'in başına böyle bir insanın getirilmesinden memnunluk duyuyoruz. Keşke siyaset ayrımı yapmaksızın tarımın başına da Konya Milletvekili, sağcısı solcusuyla, CHP'lisiyle MHP'lisiyle bir Recep Konuk'u Tarım Bakanı yapsalar. Mehdi Eker'i sevmiyorduk, ondan sonraki bakanda Mehdi Eker'i özledik. Fakıbaba'yı getirdiler. Onu da beğenmedik. Ama bu Tarım Bakanı ile Fakıbaba'yı da özleyeceğiz. Hiçbir yerde işin ehli insan yok. Herkes sorumluluk altına girip elini taşın altına sokmalı. Başka Türkiye yok. Birbirine omuz atan değil, birbirine omuz veren Bakanlara ihtiyaç var. Herkes ele ele vermeli. Biz vatanımızı, milletimizi, bayrağımızı seven insanlarız. Onlar için de canımızı vermeye hazırız. Biz buralarda zahmet çekerken, onların saraylarda saltanat sürmeleri bizi bazı şeylerin dışına itiyor. Büyük üzüntü içindeyiz. Tarım kesiminin bitirildiğini yıllardır söylüyoruz.  Topraklarımız büyük sermayenin eline geçmesin diyoruz' dedi.