Tarihi Yeniçeri Hamamı onarılmayı bekliyor
Edirne'de 11 Murat döneminde yapılan ve 600 yıldır bazı bölümleri ayakta kalan tarihi yeniçeri hamamı tahribata uğradı. Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç, halk arasındaki söylentilerle tarihi Osmanlı hamamlarında define olduğu söylentileri üzerine defineciler tarafından tarihi dokuların tahrip edildiğini söyledi. Prof. Dr. Beksaç, 'Hamamlarda hiçbir define bulamazsınız boşuna tarihi yapıları kırıp dökmeyin' dedi.
Edirne’de bulunan ve 600 yıldır ayakta kalmayı başaran yapılar arasında tarihi yeniçeri hamamı da yer alıyor. Osmanlı döneminde yeniçeriler tarafından kullanıldığı biliniyor.
Edirne’nin meydan mahallesinde bulunan tarihi Yeniçeri Hamamı bilinen hamamlar arasında en görkemli ve eski yapılarından olduğu tahmin ediliyor. Osmanlı Padişahı 1. Murat tarafından 600 yıl önce yapılan yapının yeniçeri askerleri tarafından kullanıldığı belirtiliyor.
Kaderine terk edilmiş ecdad yadigarı Tarihi Yeniçeri Hamamı içerisinde bulunan soyunmalık kısmı, kuzey ve güney bölümlerindeki alanları ile giriş kısmı kubbesiyle birlikte neredeyse yok olmaya yüz tutmuş durumda.
Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç, Osmanlı yadigarı eserlere sahip çıkılması gerektiğini ve yok olma tehlikesi yaşayan tarihi yapının acilen onarılması gerektiğini söyledi.
Osmanlı hamamları arasında en büyük ve eski olduğu bilinen yeniçeri hamamının bir an önce ayağa kaldırılması gerektiğini aktaran Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç, Edirne’nin her köşesinde Osmanlı’dan bir eser görmenin mümkün olduğunu belirterek en çok tahrip olanlar arasında ise yine hamamların bulunduğunu belirtti.
Prof Dr. Beksaç, “Özellikle Osmanlı devrinin çok erken süreçlerinden başlayarak Edirne'ye fazlasıyla hamam yapıldığını biliyoruz. Nüfusun yoğun olduğu bölgelerin hepsinde bir Osmanlı hamamını bulmamız mümkün. Maalesef hamamlar en çok tahrip olan eserlerin başında geliyor. Edirne'deki pek çok hamam bugüne kadar bir iki tanesi hariç tamir edilmeden, kaderine terk edilmiş durumda ve büyük çoğunluğunda yok olmayı bekliyor. Acilen bunların hepsinin kurtarılması lazım. Bu yapılar Osmanlı'dan bize kalan ecdad yadigarları arasında. Burada görmüş olduğumuz yeniçeri hamamı da bunların başta gelenlerinden biri. Edirne'nin aslında En büyük hamamlarından biri. Hamam Osmanlı Padişahı 1'nci Murad döneminde yapıldığı söyleniyor. Yenişehir hamamı olarak adlandırılan yapının yeni çeri askerlerinin kullanmasından dolayı 'Yeniçeri Hamamı' olarak biliniyor. Şu anda bulunduğumuz kesim eskiden buradaki Osmanlı Yeniçeri Ocakları'nın ve ortalarının yaygın olarak bulunduğu ve isyan edildiği birimdi. Ve buna göre Teşkilatlandırılmış bir bölümü burası. Yeniçeri ocaklarının kaldırılmasıyla birlikte hamamlarda kendi kaderine terk edildi ve çoğu zaman içinde ince harap duruma düştüler.Yeniçeri Hamamı 5 veya 6 yüz yıllık bir yapı" dedi.
“Yeniçeri hamamı Osmanlı hamamları arasında en görkemlisi”
Kentte Osmanlı'dan kalan hamamlar arasından Yeniçeri Hamamı'nın en heybetli yapı olduğuna dikkat çeken Beksaç, " Osmanlıdan günümüze kalan bu hamam iyi bir çalışma yapılması gereken bir hamam. Tamir edildiği takdirde bir kültür merkezi olabilir, başka amaçla da kullanılabilir. Yeniçeri Hamamı Osmanlı hamamları arasında en heybetlilerinden biri olarak biliyoruz. Halk arasındaki anlatılardan olsun, diğer bilgilerden olsun. Yani Edirne'deki yapılmış olan en önemli hamamlardan biri olduğunu biliyoruz.Burası tam eski saray bölgesi de eski Osmanlı İskan bölgesinde kalıyor. Burası eski Osmanlı yerleşim yeri. Eski Saraya baktığımızda tam olarak nerde olduğunu bilmemekle birlikte, bu bölgeye yakın olduğunu biliyoruz.Yani buraları askeri bölgeler, kışlaların bulunduğu bölgeler. Askerler gittikten sonra metruk durumda kalmış, uyuşturucu kullananların mekanı haline gelmiş durumda. Bu tarihi yapıların korunması gerekir" şeklinde konuştu.
'HAMAMLARDA ALTIN VAR SÖYLENTİSİ İLE TAHRİP EDİYORLAR'
Prof. Dr. Engin Beksaç, definecilerin altın var söylentisi ile tarihi yapılara büyük zarar verdiklerini belirterek, "Defineciler her yerde var. Defineciler altın var diye Osmanlı mezarlığını bile kazan adamlar. Çünkü halk arasında bir anlatı var. Efendim hamamlara altın gömüldüğü ve o nedenle belirli noktalarda altın bulunduğu gibi bir anlatış da söz konusu. Ve bu çok yaygın olarak halk arasında konuşuluyor. O yüzden de yapılar mahvediliyor. Hiç böyle bir şeyin geçerliliği de yok ama işte bazı akıllılar kalkıp ortamı tahrip ediyorlar. Hamamlarda gömülü altın yok, mümkün değil. Buradan definecilere her zaman söylediğimiz şeyi söyleyeyim, hiçbir şey bulamazsınız. Yıkıp tahrip etmeyin. Bu yapılar ecdat yadigarı. Tahrip etmeyin." dedi.
Kumru Öngün