Soğuk Havalarla Birlikte Artan Üst Solunum Yolu Hastalıklarına Karşı Uyarı
Havaların soğumasıyla birlikte grip, nezle, influenza gibi üst solunum yolu hastalıklarında artış yaşanıyor. Özellikle kalp hastaları ve 65 yaş üstü vatandaşların bu dönemde daha fazla korunmaları gerekiyor. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Çetin Gül, konuyla ilgili önemli uyarılarda bulundu.
Gül, geçen yıllara göre bu sezonun biraz daha ağır geçtiğini ve uzun sürdüğünü belirterek, özellikle kalp kası iltihabı ve kalp gribine karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguladı. Kapalı ortamlarda bulunma sürelerinin artmasıyla solunum yoluyla bulaşan hastalıklarda artış gözlendiğini ifade etti.
Halkı, belirtiler gösterdiklerinde hemen bir sağlık profesyoneline başvurmaları ve tedaviye erken başlamaları konusunda uyararak, koruyucu önlemlerin önemini vurgulayan Dr. Gül, özellikle risk gruplarındaki bireylerin soğuk hava koşullarında ekstra dikkatli olmalarını tavsiye etti.
Grip ve benzeri viral enfeksiyonların şu an Türkiye'de salgın şeklinde çok fazla görüldüğünü ve çoluk çocuk, yaşlı, genç demeden hastaları mağdur ettiğini söyleyen Kardiyoloji Uzmanı Dr. Çetin Gül, "Gribal enfeksiyon de üst solunum yolu enfeksiyonu tablosunu şu an en çok yapan virüsler influenza dediğimiz virüs Influenza A ve B şeklinde. Domuz gribi de içine dahil. Kovid-19 hala az da olsa devam etmekte. Çocuklarda RSV dediğimiz farklı virüslerin etkinliği devam etmekte. Bunların hepsi üst solunum yolu enfeksiyonu. Gribal enfeksiyon dediğimiz tablo yapıyorlar. Ateş, baş ağrısı, genel vücut ağrısı, kırgınlık, nadiren burun akıntısı, hapşırık ve boğaz ağrısı da görülebiliyor. Geçen yıllara göre biraz tablo daha ağır seyrediyor ve daha uzun sürüyor. Şu ana kadarki günlük pratiğimizde bunu gördük" ifadelerine yer verdi.
65 yaş üstü yaşlı hastalarda ve mevcut teşhisi konmuş kalp hastalarında bu gribal enfeksiyonun küçümsenmemesi gerektiğine dikkat çeken Uzman Dr. Gül, Bu gribal enfeksiyonların kalbi iki şekilde etkilediğine değindi.
Genel enfeksiyon tablosunun etkilerine ilişkin bilgiler veren Uzman Dr. Gül, "Kalp yetmezliği olan bir hastada ateşli bir enfeksiyonun yapacağı üzere işte kalp yetmezliği bulguları artabilir. Nefes darlığı, ödem şikayetleri artabilir. Ritim bozukluğu teşhisi olan hastaların ateş, sıvı kaybı nedeniyle gribal enfeksiyon kaynaklı ritim bozukluğu şikayetleri tekrar tetiklenebilir. koroner arter hastalığı, kalp damarlarında daralma, tıkanma olan, stent takılmış, bypass yapılmış, koroner arter hastalarında ise yine bu ateşli enfeksiyonlar genel durumu bozabilir. Kalp krizini tetikleyebilir" dedi.
Bunun dışında kovid döneminde çok sık rastlanan hem kovidin kendisinin, hem kovid aşılarının yaptığı kalp kası iltihabı denilen miyokardit tablosu olduğunu söyleyen Uzman Dr. Gül, bu gribal enfeksiyonların birçoğunun aynı zamanda kalp kasında da iltihap yapabildiğini ifade etti.
Kalp gribi ya da miyokardit denilen tabloda da aynı vücuttaki enfeksiyon tablosu gibi bir durum oluşacağını belirten Uzman Dr. Gül, "Kalp kasında bir iltihap oluşuyor. Aynı kalp krizi bulguları gibi. Özellikle üst solunum yolu, gribal enfeksiyon geçiren hastalarda enfeksiyon sırasında ve hemen akabinde göğüste ağrı, nefes darlığı, kolda ağrı gibi aynı kalp krizine benzer şikayetlerle acil servise başvurduğunda kalp elektroları normalde olsa kalp krizindeki tropolin dediğimiz enzim yüksek çıkıyor bunlarda ve kalp kriziyle çok karışabiliyor klinik tablo. Bunların kesin teşhisi tabii ki BT anjiyo dediğimiz tomografik anjiyo ve kalp MR'ı dediğimiz MR görüntüleme yöntemleriyle konabiliyor. Tropoli yüksek olan hastalarda bir kalp krizi geçirmiş hasta kadar yüksek riski seyretmese de bu miyokardit dediğimiz kalp kası iltihabı ya da kalp gribi dediğimiz tablo yaşlı hastalarda ağır seyredebiliyor. Mevcut durumu ağırlaştırabiliyor ve ileriki yıllarda kalp yetmezliğine neden olabiliyor. O yüzden bu durumun atlanmaması ve göz ardı edilmemesi lazım. Kalp hastaları ve 65 yaş üstü hastaların gribal enfeksiyonlardan çok daha fazla korunmaları gerek. Aynı kovid döneminde olduğu gibi kış aylarında muhakkak maske takılması gerekmektedir" şeklinde açıklamada bulundu.
Kalabalık ortamlara ve özellikle hastane ortamına kesinlikle maskesiz girilmemesi gerektiğine değinen Uzman Dr. Gül, kronik rahatsızlığı bulunanlar ve 65 yaş üstü vatandaşların evde ya da dış ortamdaki sosyal görüşmelerde de maske kullanmaları gerektiğine dikkat çekti.
Çok sık sarılma ve tokalaşmadan kaçınılması gerektiğini aktaran Uzman Dr. Gül, "Sebze, meyve ağırlıklı ve bol su tüketiminin, bol sıvı tüketiminin Olduğu C vitamininin bol tüketildiği bir beslenme şekline dönüşülmesi lazım. Kardiyoloji, kalp damar hastalıkları uzmanına kontrollerini aksatmamaları lazım. Bunlar çok önemli. Yoksa miyokardit kalp kası iltihabı ya da kalp gribi dediğimiz durum küçümsenecek bir durum değildir. Ciddi bir durum haline dönüşebilir. Mevcut durumu kötüleştirebilir veya kendisi kötü bir kalp yetmezliği tablosuna yol açabilir" İfadelerine yer verdi.
Bu sıralarda meslek hayatlarının önceki yıllarına göre Bu kalp gribi denen miyokardit tablosuna çok daha fazla tanık olduklarını belirten Uzman Dr. Gül, vatandaşlara dikkatli olmaları ve en ufak bir belirtide uzman doktora başvurmaları gerektiğini ifade etti. Kumru Öngün