SIFIR ATIK ÇAĞRISI
Edirne Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Engin Öztürk, İl Genel Meclisi'nde gerçekleştirdiği sunumda sıfır atık uygulamasına dikkat çekti. 3 yıldır evinde sıfır atık uygulaması gerçekleştirdiğini açıklayan Öztürk, uygulamayı herkese önerdi. Öztürk, Türkiye'nin atık ithal etmek zorunda kaldığını açıklarken 'Her gün ortalama 50 TIR dışarıdan atık alıyoruz. Sıfır atığı yapabilirsek, atık ithal etmeyiz' dedi.
Edirne İl Genel Meclisi'nin Kasım ayı toplantıları devam ediyor. Meclis Başkanı Mehmet Geçmiş'in yönetiminde dün gerçekleştirilen toplantıda Edirne Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Engin Öztürk, 2020 yılında gerçekleştirilen ve 2021 yılında planlanan projelerle ilgili sunum yaptı. Öztürk, sunumunda Edirne'deki kamu binalarında envanter sisteminin çıkartılmaya başlayacağını açıklarken; 'Cumhurbaşkanlığımızın 2019-2023 programında ve 11'nci kalkınma planı kapsamında afet yönetimi başlığında bütün kamu binalarının envanter sisteminin çıkartılması çalışması ilimizde de yakın bir zamanda başlayacak. Bununla ilgili 22 ekip kurduk. İnşaat mühendisleri ve mimarlardan oluşan ekip, bütün kamu binalarına girecekler. Belli kriterleri ve bilgileri kaydedecekler. Bu çalışma kapsamında hangi kamu binalarımızın güçlendirilmesi gerekiyorsa envanter çalışması en yakın zamanda başlayacak. Aynı zamanda bu bilgiyi belediye başkanlarımızla da paylaşacağız ve Kamu Yapıları Envanter Sistemi'ni onlara da anlatacağız' ifadelerini kullandı.
'ÇEVRE DÜZENİ PLAN DEĞİŞİKLİĞİ DEĞERLENDİRMEDE'
Edirne'nin
Çevre Düzeni Planı'nda değişikliğe gidildiğini belirten Öztürk; 'Bakanlığımız
tarafından çevre düzeni planı değişikliğimiz olumlu karşılandı. Şu anda
değerlendirme aşamasındadır. Tekirdağ ve Kırklareli ile çevre düzeni planımızda
tarımsal yapılarla ilgili kısımda değişiklik talep ettik. Onunla ilgili
talebimiz olumlu karşılandı ama değerlendirme devam ediyor. Tekirdağ ve
Kırklareli ile ilgili tarımsal yapılarla ilgili emsallerimiz aynı seviyeye
getirildi. Edirne için çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Tarımsal yapılarda
özellikle hayvancılık yatırımlarında 2013'ten bu zamana baktığımız zaman yüzde
20 oranında gelişme var. Biz de bunu düşündük ve bununla ilgili teknik ekiple
çalışmalar yaptık. Raporumuzu hazırlayıp sunduk. Bakanlığımızın değerlendirmesi
devam ediyor' dedi.
'2018 VE 2019'DAKİ YAPILARA BAŞVURANLAR OLDU'
Öztürk,
imar barışı ile ilgili de açıklamalarda bulunurken; 'İmar barışı, vatandaşın
devletle ihtilaflı olan yapıları barıştırmak için yapılan usul ve esaslardı. Bu
konuda imar barışı sayesinde birçok vatandaşın zahirde maliki ama resmiyette
maliki olmadığı birçok yapının maliki olma fırsatı yakaladı. Ama imar barışını
kötü ya da yanlış kullananlar oldu. Bu yanlış kullananlardan dolayı imar
barışındaki bu güzellikler de kapatılmaya çalışıldı. Hâlbuki imar barışı
sayesinde birçok vatandaşın kendi binası malik seviyesine geçti. İmar barışı
usul ve esaslarına baktığımız zaman, 31 Aralık 2017 tarihinden önceki yapılar
için geçerli dedik. Ama maalesef usul ve esaslar çıktıktan sonra ya yanlış ya
da eksik anlaşılmadan kaynaklı 2018 ve 2019'da yapılar yapılarak sanki 31
Aralık 2017'den önce yapılmış gibi başvurular oldu. Bunlar da Çevre ve
Şehircilik İl Müdürlüğü'müz teknik ekipleri tarafından tespit ediliyor. Tespit
edilenlerin de yapı kayıt belgesi iptal edilmektedir' sözlerine yer verdi.
'YAPI KAYIT BELGELERİNİ İPTAL ETTİK'
31 Aralık
2017'den önce yapılan yapıların yapı kayıt belgesi aldığını söyleyen Öztürk; 'Yapı
kayıt belgesi aldıktan sonra o yapıya ilave yapılar yapanlar oldu. Bizler,
vatandaşımızın mağdur olmaması için takip ettiğimiz yöntemde, 31 Aralık
2017'den yaptığı yapıyı yıkmalarını ve eski halini muhafaza etmeleri halinde
yapı kayıt belgelerinin geçerli olacağını söyledik. Hakkı kaybolmasın istedik.
25 bin 237 tane başvuran yapı kayıt belgesi sayımız var. Bunlardan 22 bin 780
tanesi geçerli, 2 bin 676 tanesi para yatırmadığı için otomatik olarak iptal
edildi. Bir de bizim 31 Aralık 2017'den sonra yaptığını tespit ettiğimiz 316
tane de yapının yapı kayıt belgesini iptal ettik' dedi.
'YAPI SAHİBİ DUYARLI OLMALI'
Öztürk,
kentsel dönüşüm çalışmalarına da dikkat çekerken; 'Eğer bir vatandaşımız kendi
yapısından endişe ediyorsa veya en son deprem yönetmeliğine göre yapısını
kontrol etmek istiyorsa bakanlığımızdan lisans almış firmalara müracaat etmek
zorundadır. Vatandaş müracaat eder, akabinde lisanslı firmalar oradan numuneler
alır, ölçümler yapar, demir çaplarına bakar. Sonucunda raporunu hazırlar ve
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne gönderir. Raporlar, uzmanlar tarafından
inceleniyor. Eğer uygunsa onaylanıyor. Onaylandıktan sonra belediyelerimize ve
vatandaşlarımıza tebligatlar yapılıyor. 2 ay içerisinde binanızı yıkmaları
gerektiğini söylüyoruz. 2 ay içinde yıkmazlarsa 1 ay ek süre veriliyor. Ek süre
içinde yine yıkmazlarsa, belediyelerimiz veya özel idarelerimiz yıkabiliyor.
Eğer belediye veya özel idare yıkamıyorsa, bakanlık veya valilik olarak yıkım
işlemlerini gerçekleştiriyoruz. Burada önemli olan her yapı sahibinin kendi
yapısıyla ilgili duyarlı olmasıdır' ifadelerine yer verdi.
'KİRA VE KREDİ YARDIMI VAR'
Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı'nın kentsel dönüşüme kira ve kredi yardımı yaptığını
belirten Öztürk; 'Bina yıkıldıktan sonra bakanlığımız kira ve kredi yardımı
yapıyor. İkisinden birisini tercih etmemiz lazım. Bu yıl Edirne için öngörülen
kira yardımı 810 TL'dir. Bu rakam her sene değişiyor. 18 ay boyunca o yapının
sahibine, bir yapı için 810 TL kira yardımı yapılıyor. Kredi yardımı için de
bakanlığımızla protokol yapmış bankalara başvuruda bulunabiliyorsunuz. 2020
yılına kadar yaptığımız kira yardımı bedelimiz 810 bin TL civarındadır' dedi.
'3 YILDIR EVİMDE SIFIR ATIK UYGULUYORUM'
Öztürk,
günümüzde tüm dünyada ortaya çıkan atık sorununa karşı sıfır atık uygulamasının
önemine dikkat çekerken; 'Sıfır atık konusu, benim de vazgeçilmez bir
parçamdır. 3 seneden beri evimde sıfır atık uygulayan birisiyim. Hayatımın
şekli değişti, her şeyim değişti. Herkesin de evinde uygulamasını öneriyorum.
Ben şikâyet eden tarafta değilim. Başkasını şikâyet etmek kolay ama ben birey
olarak ne yapabiliyorum? Şu anda birçok yerel yönetimlerimizde sıfır atık
sistemi mevcut mu? Yok. Ama herkes elinden geleni yapmaya çalışıyor mu?
Çalışıyor. Ben bulunduğum yerde topladığım geri dönüşüm malzemesini olmadı diye
çöpe atmıyorum. Evimde ayrı topluyorum, yakın bir yer tespit ettim ve bunları
aldıklarını gördüm, üşenmeden oraya gidip bırakıyorum. Ben böyle hizmet
ediyorum. Herkes bir tarafından tutarsa, kendi hayatımızda sıfır atığı
uygularsak bunun yayılabileceğini düşünüyorum' sözlerine yer verdi.
'GÜNDE 50 TIR ATIK İTHAL EDİYORUZ'
Sıfır
atığın birinci hedefinin israf etmeme olduğunu belirten Öztürk; 'İhtiyacından
fazlasını almayacaksın. Aldığın zaman bunun adı israf oluyor. İkincisi, atık
miktarını azaltman lazım. Azaltamıyorsan, kaynağında ayrıştırmalısın.
Ambalajları, evsel atıklarla karıştırmadan bir yerde toplayalım. Poşeti,
kağıdı, lastiği, camı aynı yerde toplayabiliyorsunuz. Onlar gittikleri yerde
zaten ayrılıyor. Ayrıştırdıktan sonra da geri dönüşüme vereceğiz. Böylece
ülkemize katma değer katmış olacağız. Sıfır atık çok değerlidir. Şu anda
dışarıdan atık ithal ediyoruz. Bizim arkadaşlarımız şu anda gümrüklerde denetim
yapıyorlar. Günde ortalama 50 TIR'ın denetimi yapılıyor. Çünkü dışarıdan atık
alıyoruz. Bizim atığımız neye yetmiyor? Atık ithalatı yapan firmaları çağırıp
sorduk. Ülkemizde temiz atık bulamadıklarını söylediler. Temiz atık
bulamadıkları için dışarıdan almak zorunda kalıyorlar. O yüzden her bir
ferdimizin sıfır atık konusunda çaba göstermesi gerekiyor. Biz bunu
yapabilirsek atık ithal etmeyiz. Günde ortalama 50 TIR atık geliyor' diye
konuştu. Öztürk, toplantının sonunda meclis üyelerinin sorularını yanıtladı.