Şen, asgari ücreti adil bulmadı
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Trakya Bölge Temsilcisi Salim Şen, net 2 bin 825 TL olarak belirlenen asgari ücretin dil olmadığını söyledi.
Asgari ücret ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Trakya Bölge Temsilcisi Salim Şen, 'Hakkaniyetli değil, insani değil. 2021 asgari ücreti adil değil' dedi.
2021 yılı asgari ücreti, brüt 3 bin 577 lira 90
kuruş, Asgari Geçim İndirimi (AGİ) dahil net 2 bin 825 lira 90 kuruş olarak
belirlendi. Buna ilişkin değerlendirmelerde bulunan DİSK Trakya Bölge
Temsilcisi Salim Şen, 'Öncelikle vurgulamak isteriz ki 2021 yılı net asgari ücreti
2825 lira 90 kuruş değil, 2557 lira 59 kuruştur. AGİ olarak ifade edilen 268 lira
31 kuruş ücretin bir parçası değildir, geçmişteki vergi iadesi uygulamasının
bir devamıdır. Yıllardır tanık olduğumuz senaryo tekrar etti ve Asgari Ücret Tespit
Komisyonundaki hükümet/işveren çoğunluğu bir kez daha -hem de pandemi
koşullarında- işçileri açlığa, yoksulluğa mahkum etti. Asgari Ücret belirlenirken
bir kez daha uluslararası standartlara uyulmayarak işçinin ailesi hesaba katılmadı.
Daha bir hafta önce Türkiye İstatistik Kurumu sadece tek bir bekar işçinin asgari
geçim tutarını 2 bin 792 lira olarak açıklamışken bir hafta sonra böyle bir
rakam belirlemek, milyonlarca aileyi açlığa mahkum etmek anlamına gelmektedir'
ifadelerine yer verdi.
'YAŞAM KOŞULLARINDAN
UZAK'
Asgari ücretteki ayda 501,20 lira, günlük ise
16,70 liralık 'artış', özellikle ekonomik kriz ve pandemi koşullarında
ağırlaşan yaşam maliyetlerini telafi etmekten oldukça uzak olduğunu kaydeden
Şen, 'Biz işçilerin çarşıda, pazarda, markette, faturalarda karşılaştığı
zamların, günde 16 liralık artış ile giderildiğini, 'işçilerin enflasyona
ezdirilmediğini' söylemek işçilerin aklı ile alay etmektir. 2021 yılı asgari ücreti belirlenirken,
vergideki ve diğer kesintilerdeki adaletsizlik de giderilmemiştir. Özellikle
pandemi sürecinde devletin taşın altına elini koyması, asgari ücretin vergiden
muaf olması ve SGK kesinti yükünün hazineden karşılanması talebi hükümet
tarafından kabul edilmemiştir. Önemli
bir toplumsal destek gören bu talebin karşılık bulmaması iktidarın
tercihleriyle ilgilidir. Büyük şirketlerin vergileri sıfırlanırken, sermaye
sürekli olarak vergi aflarıyla ve imtiyazlarla donatılırken, asgari ücretliden
vergi kesmek, politik bir tercihtir. Pandemi döneminde halkın yaşamını değil
bir avuç patronun karlarını güvence altına almaya yönelik bu tercih işçi sınıfı
tarafından unutulmayacaktır. Sadece
asgari ücret civarında ücret alan 10 milyon işçiyi ve ailesini değil,
emeklisinden kamu çalışanlarına ve işsizlere kadar emeğiyle geçinen herkesin
yaşam koşullarını belirleyen asgari ücret için iktidarın ve işverenin kurduğu
'˜sefalet ittifakı' affedilmeyecektir' şeklinde konuştu.
'KESİNTİ YÜKÜNÜ DEVLET
KARŞILASIN'
Kesinti yükünün devlet tarafından karşılanması için, net olarak ödenmesi için mücadeleye devam edeceklerinin altını çizen Şen şunları söyledi; 'Daha dün uluslararası sermayeye ucuz emek cenneti vaat edenler ve bugün bu vaade uygun asgari ücret belirleyenler bilsinler ki, Türkiye işçi sınıfı da bu halk da bu ülke de sahipsiz değildir. Ülkemizi ve emeğimizi uluslararası sermayeye pazarlamakla mükellef olanlar, karşılarında memleketini ve haklarını savunan Türkiye işçi sınıfını bulacaktır. Bugün meydanlarda da ifade ettiğimiz gibi bu dava burada bitmez, bu hesap böyle kapanmaz. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu olarak, masada olmamamıza rağmen, işyerlerinde, meydanlarda, sokaklarda, vergi dairelerinin önünde verdiğimiz mücadeleyi 1 Ocak 2021'den itibaren sürdürmeye kararlıyız. 2021 yılı asgari ücretini arttırmak ve insanca yaşayacağımız bir düzeye getirmek için, tümüyle vergiden muaf olması için, kesinti yükünün devlet tarafından karşılanması için, net olarak ödenmesi için mücadeleye devam edeceğiz. 2021 asgari ücretini, emeğimizi ve ekmeğimizi hükümet ve işverenlerin keyfiyetine bırakmayacağız. Tüm işçileri 2021 yılında örgütlü olmaya, güçlü olmaya, DİSK'li olmaya çağırıyoruz.'