Sedefçi'den mafya iddiası

Edirne Belediyesi eski Başkanı Hamdi Sedefçi, No 7 Kafe'de düzenlediği toplantıda Edirne gündemiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Sedefçi, konuşmasında Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan'ın makam aracı, Hürriyet Gazetesi'nde Edirne ile ilgili çıkan haberler, Edirne Belediyesi işçilerinin maaşları, Edirne Belediyesi kiracılarının iptal edilen ihalesi konularına değindi. Sedefçi, konuşmasında Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan'ın düzenlediği toplantıda makam aracıyla ilgili yaptığı açıklamaya değinerek; 'Recep başkanın geçen toplantıda söylediği bir söz var. '˜4 yıldan bu yana makam aracına ayda kaç para veriyorsun?' diye sormuştum. Recep başkan tam 4 yıl kulağının üstüne yattı ve buna cevap veremedi. Şimdi bir toplantıda laf arasında; '˜Makam aracına şoför haricinde para vermiyorum' diye bilgi vermiş. Resmen yalan söylemiş. Biraz dürüst ve namuslu ol. Gayet iyi biliyorum, sende namus kavramı yok. Bildiğimi sen de gayet iyi biliyorsun. Bana yıllarca '˜namusumsun' diye söz verdin. Beni sattın. Bu da namuslu olmadığının somut ifadesidir. Basın toplantılarında namus söz verdin. Kayıtlarda var. Onları da yapmadığın açıkça ortadadır. Şu anda resmen yalan söylüyorsun. Recep, adam ol. Biraz dürüst ol ki olacağını sanmıyorum. Eğer yüreğin yetiyorsa '˜2014'ten bu yana makam aracına şunu verdim' de. Sende yürek yok. Sende at cambazlığı var. Sende insan kullanma sanatı, Edirne'ye yalan söyleme sanatı, yalandan ödül alma var. Recep, komik olma. 4 yıldan bu yana Edirne'ye çivi çaktın mı? Sana ödülleri niye verdiler? Kaç para verdin de ödülleri aldın?' ifadelerine yer verdi.

Gürkan'ın müstesna bir belediye başkanı olduğunu söyleyen Sedefçi; 'Hakikaten müstesnasın. Senden kötüsü Edirne'ye gelmedi, bir tek sen varsın. Onun için müstesnasın. Hürriyet muhabirleri seni seviyor. UNESCO'ya Selimiye'yi sen sokmuşsun, Kırkpınar'ı UNESCO'ya sen sokmuşsun gibi seni övmüşler. Recep, parayı verirsen seni överler. Selimiye'yi UNESCO'ya sokan insan benim. Benim dönemimde girdi. Kırkpınar'ın UNESCO'ya girişi benim dönemimde oldu. Edirne'ye 3 milyon turist bizim dönemimizde geldi. Hâlâ Edirne'ye turist gelmiyor. Gelen turist sayısı tam tersine Recep'in sayesinde azaldı. Recep; şovmen, iyi yalan söylüyor. İnsanları iyi kullanıyor ama icraata geldiğinde Recep sıfır' dedi.

Belediye Başkanının kenti beyni olduğunu söyleyen Sedefçi; 'Belediye Başkanı yön verendir, planlayandır, kaynak yaratandır, o kenti yöneten insandır. Belediye Başkanı bunları yaparken de emek harcamaz. Koşturur, beynini kullanır ama eline kazmayı, küreği almaz, asfalt dökmez, çiçek dikmez, kanalizasyon temizlemez. Ama bunların hepsine yön veren insandır. Recep, sende biraz vicdan yok mu? Aralık, Ocak, Şubat, Mart'a girdik. Tam 4 aydan beri işçiler açlar. Bu insanlara günah. Bunlar garip, emekçi, alın teriyle para kazanan insanlar.  Sen bunların haklarını 4 ay gasp ediyorsun, paralarını vermiyorsun. '˜Bu adamın borcu harcı var. Evine yiyecek götürür mü götürmez mi?' demiyorsun ama Edirne Bütünşehir olacak sevdasıyla Süloğlu'da, Lalapaşa'da, Uzunköprü'de, Havsa'da konser yapıyorsun. Kendi sevdanı, hayalini hayata geçirmek için konserlere tam 1 milyar 200 milyon TL para veriyorsun. Ama Recep, emekçi kardeşime gelince; '˜Size naş naş' diyorsun. Günah kardeşim. Vicdansız olduğunu biliyorum da hiç olmazsa bu insanların ekmekleriyle oynama. 4 ayda fakir fukaranın alacağı maaş en fazla 2 bin TL'dir. Recep, bu kış kıyamette onları mahvetme. Dürüst, namuslu olduğunu söylemiştin' sözlerine yer verdi.

Gürkan'ın '˜İşçime maaş veremezsem maaş almayacağım' sözlerini hatırlatan Sedefçi; 'Recep, her ay maaşını alıyorsun, cebine koyuyorsun. Ama işçine gelince de onların hakkını yiyorsun. Recep, bunlar senden çıkar. Edirne halkı görüyor, affetmez. Allah da seni affetmez. Recep, az kaldı. 1 sene ömrün kaldı. Allah'a dua ediyorum, başına bir kaza gelmesin, inşallah sağlıklı ol. 1 sene sonra CHP adayı olarak benim karşıma çık. Recep, seni ezeyim istiyorum. Aday olmak için Allah'a dua ediyorum. Senden bu seçim mağlubiyetinin, hilenin, yanlışının, namus kavramını sıfırlamanın acısını çıkartmayı istiyorum. Allah'tan tek dileğim karşımda aday olmandır. Seni ufacık bırakmak istiyorum' dedi.

Edirne son 1,5 aydan bu yana perişan vaziyette olduğunu söyleyen Sedefçi; 'Edirne'mizin, Belediye'mizin kiracıları esnaflar 15-20 senesini bu işe vermişler. Tesisleri sıfırdan bu hale getirmişler. Sonuçta da ekmek yemeğe çalışıyorlar. 2014'te benim dönemimde de müfettiş gelmişti. Tüm belediyenin mülklerinin ihale yapılması konusunda bir rapor hazırlamıştı. Ben bu rapora rağmen seçimlere bir ay kala tüm belediye kiracılarını topladım; '˜Arkadaşlar, elimi taşın altına koyuyorum, sizin kira sözleşmelerinizi uzatıyorum, ihale yapmıyorum' demiştim. Tümüne de süre tanımaksızın işyerlerini teslim etmiş ve çalışmalarına izin vermiştim. 100 tane kiracı demeyin. Çalışan aşçısı, garsonu, alışveriş yaptıkları insanlar var.  Bu konu, en azından 3-5 bin kişiyi ilgilendiren bir konudur. Recep, 3-5 bin kişiye tam 1 ay işkence yaptı. 2014'te benden sonra bu adam geldi. Kiracıları topladı; '˜Bu kira az. Zam yapacağım' dedi ve zam yaptı. Kanun gereği vakıflar, belediye, il özel idaresi gibi kuruluşlar kiracılarına yüzde 10 civarı zam koyarlar. Yüzde 10 anlaşmayı gönderirler, anlaşmayı yaparız ve kira uzar. Seneye seni çıkartacağım diye bir anlayış yoktur. Devletin işinde devamlılık vardır. Edirne Belediyesi'nde de böyledir. Müfettişler ne kadar '˜ihale yapacaksın' dese de bu böyledir. Sonuçta ben imzayı attım. Recep ne yaptı? Kiracılara yüzde 2000'e kadar zam yaptı. Adamın kirası 100 TL'ymiş, 5 bin TL olmuş. Bazılarına yüzde 5000, bazılarına yüzde 1000 zam yaptı. Hiçbir kiracı kardeşimin de bunlara karşı tavır almaya yüreği yetmedi. Bunlara karşı İdare Mahkemesi'ne gitseler, İdare Mahkemesi alınan kararı bozardı. '˜Bu yasal zam değil' derdi. Hiçbirisi bunu yapmadılar. Adam, onlara baskı yaptı ve Recep'ten korktular. '˜Başkanla başımız belaya girmesin' dediler ve hepsi de anlaşmayı kabul ettiler. Recep, bunların hepsini dizine oturttu. Bunları 3 sene okşadı. Seçime bir sene kala; '˜Arkadaşlar bu iş bitmiş, ihale yapıyorum' dedi' ifadelerine yer verdi.

Gürkan'ın Belediye kiracılarına yılbaşından önce ihtarname gönderdiğini iddia eden Sedefçi; 'Yasal boyutlarını önlerine getirdi. Prosedür tamamlandı. Bu hafta başında da ihale yapacaktı. Korktu ve ihaleyi yapmaktan vazgeçti. Edirne'yi Allah korudu. Mafya resmen Edirne'ye gelmişti. Hepiniz bunu biliyorsunuz. Hiçbiriniz de bunu yazmıyorsunuz. Sizi de basın olarak eleştiriyorum. Bunları yazın, söyleyin, insanları uyandırın. Mafyanın adamları gelmiş teminat yatırmış. Edirne'de ufak mafyacıklar var. Onlar da teminat yatırmış. Bu adam Edirne'yi resmen mafyaya teslim edecekti. Adam kucağını resmen mafyaya açmış. Recep'e büyük baskı oldu ve korktu. Allah korusun, bu insan hayatıdır. Orası, insanların emeklerinin karşılığıyla aldığı yerdir. Yıllarca emek vermişler, tırnaklarıyla kazımışlar, o tesisi bu hale getirmişler. Bu tesis senin elinden alınacak, sen o adamı öldürürsün. İşine geldiğine 10 yıllık mukavele yapıyorsun, işine gelmeyenlerin tamamını temizlemeye çalışıyorsun ve arkadan mafyaya gel diyorsun. Böyle bir anlayış var mı? Allah korusun bu ihale olsaydı ve bu adamları yerlerinden alsaydın, Edirne'ye mafya gelseydi. Şu anda ufak mafyalarımız var. Onlar sayesinde biraz büyüyorlar. Daha büyüğü de gelseydi. Oradaki esnaflarımız, çalışan garson, aşçı, patron kardeşlerimiz perişan olsaydı sevinecek miydin? Belediye Başkanlığı yürek, riske girme işidir. Ben nasıl riske girmişsem, müfettiş raporuna rağmen yapmışsam sen de bunu yapmak zorundasın, yapacaksın. O insanların hakkını yiyemezsin. Azami şekilde kirayı artırmışsın, şimdi bunların haklarını yeme. Günahtır, esnaf kardeşlerimizi öldürme. Edirne'nin şu anda ekonomisi iyi değil. Bir de bunları yaparak Edirne'yi kötü yola sokma. İnşallah bir daha bunu tekrar etmezsin, 1 ay boyunca insanlara azap çektirmezsin. Edirne güzel günlere ulaşan bir şehir haline gelir' dedi.