Saroslular ısrarlı: Yine kazanacağız
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Saros Körfezi'nde yapımı planlanan FSRU Gemi İskelesi Projesi'ne ÇED olumlu kararı verildiğini duyurmasının ardından Keşan Kent Konseyi ve Saros Gönüllüleri Dayanışması bugün toplantı yaptı. Saros Gönüllüleri Dayanışması Sözcüvü Mürşide Ertürk Çoban, kararın bilimi, hukuku ve mahkeme kararını yok saymak olduğunu belirtirken '30 gün içerisinde ÇED iptal davası açacağız ve yine kazanacağımıza inancımız tamdır' dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çevresel Etki Değerlendirilmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü, Saros Körfezi'nde yapımı planlanan FSRU Gemi İskelesi Projesi'ne ÇED olumlu kararı verildiğini duyurmasının ardından Keşan Kent Konseyi ve Saros Gönüllüleri Dayanışması bugün basın toplantısı düzenledi. Keşan Kent Konseyi toplantı salonunda düzenlenen toplantıya Keşan Kent Konseyi Başkanı Hasan Karagöz, Saros Gönüllüleri Dayanışması Sözcüsü Mürşide Ertürk Çoban ve gönüllüler katıldılar.
Toplantıda
Bakanlığın Saros FSRU Gemi İskelesi Projesi'ne ÇED olumlu kararı verilmesine
karşı Keşan Kent Konseyi ve Saros Gönüllüleri Dayanışması tarafından ortak
hazırlanan basın açıklamasını Mürşide Ertürk Çoban okudu.
'MAHKEME KARARINI TANIMAMAKTIR'
Çoban,
açıklamada projeye 25 Haziran günü Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından
Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu kararı verildiğini hatırlatırken; 'Saros
Gönüllüleri Dayanışması olarak 2 yıldan beri Keşan Kent Konseyi'nin katkıları
ve en önemlisi tüm bölge halkının desteğiyle, çocuklarımıza temiz bir doğa ve
deniz bırakabilmek amacıyla haklılığımıza sonuna kadar inanarak, hukuksal ve
toplumsal süreci dayanışma ruhuyla yürütüyoruz. ÇED raporunda yeterli ve
gerçekçi bilimsel verilerin bulunmadığını, bilimsel ve teknik açıdan yeterli
açıklamayı içermediğini, projenin yakın çevresinde birçok hassas yörenin
bulunduğunu ve eğer proje gerçekleşirse sonuçlarının telafisinin mümkün olmayacağını
her fırsatta anlattık. Sadece bizler değil,10 farklı disiplinden mahkeme keşfine
gelen bilim insanları da 113 sayfalık raporlarında 90 civarındaki hukuksuzluğu
oy birliğiyle tarihi bir karar vererek, '˜projenin bu alana yapılması bilime ve
hukuka aykırıdır' dediler. Bilirkişi raporuna göre de Edirne İdare Mahkemesi,
14 ayrı hukuksuzluğu hüküm altına alarak, BOTAŞ'ın ÇED raporu ve Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı'nın ÇED Olumlu kararı iptal edilmiştir. Bugün gelinen
sonuç '˜ben yaptım oldu' mantığıyla hukuku ve bilimi yok saymak, bilimsel raporu
ve mahkeme kararını tanımamaktır' ifadelerine yer verdi.
'PLANLARININ İPTALİ İÇİN DAVAMIZI AÇTIK'
Var
olan bölge il planlarında proje alanının, enerji üretim ve depolama alanı
olmadığına dikkat çeken Çoban; 'Proje alanı endüstriyel veya sanayi iskele
alanı da değildir. 1. Derece yüksek tehlikeli deprem bölgesinin üzerine ve
aktif fay hattının yakına bu yatırımı yapmak, kamu zararına yol açmak ve bölgede
faciaya davetiye çıkarmaktır. Saros gönüllüleri olarak alt ölçekli planların
iptali için CİMER'e ve Kültür ve Turizm Bakanlığı'na verdiğimiz itiraz
dilekçelerinin red edilmesinin ardından Edirne İdare Mahkemesi'ne alt ölçekli
nazım imar planlarının iptali için de davamızı açmış bulunmaktayız' dedi.
'10 BİNE YAKIN AĞAÇ KESİLECEK'
Çoban,
projenin ÇED raporunda 17 kilometrelik boru hattı için 10 bine yakın ağaç kesileceğine
yer verildiğini belirtirken; 'Ormanlık alandaki canlıların ve ekosistemin yok
olacağını söyledik, Boru hattının geçeceği yerin kanunen anayasal güvence
altında olan Sazlıdere büyük yangın bölgesinin içerisinde kaldığını belirttik.
Yine orman yangılarının en önemli çevresel tehdit oluşturmasına rağmen, proje
alanında yangın söndürme altyapılarının olmadığını ve müdahalenin ne şekilde
yapılacağına dair raporda bir değerlendirmeye rastlanılmadığını anlattık. FSRU
gemisi ve doğalgaz tankerlerinden kaynaklı gaz kaçağı, yangın ve patlama
risklerinin ve yakıtın saçılmasından kaynaklı risklerin ÇED raporunda yeterince
değerlendirilmediği, olası kazanın telafisi mümkün olmayacağını her fırsatta
söyledik. Ayrıca iskele müştemilatların, kara üniteleri ve boru hattındaki
ekipmanlardan kaynaklı risklerin yeterince değerlendirilmediğini de raporda
gördük' sözlerine yer verdi.
'YENİ ÇED RAPORU DA BİLİME AYKIRI'
Yeni
ÇED raporunda da bilime aykırı birçok nokta tespit ettiklerini söyleyen Çoban; 'Bunlara
en önemli örnek, bölgede kuş türleri ile ilgili yapılan gözlemdir. Bu gözlemler,
2 yıl boyunca yapılması gerekirken sadece 2 günde tamamlamıştır. Bunlarla
birlikte mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda yöreye ait gözlem raporları ve
literatür bilgilerine göre, proje alanı ve çevresinde 222 kuş yaşadığı halde
iptal edilen eski ÇED raporunda kuş türünün 10 türle sınırlı, genelgeye konu
olan ÇED raporunda ise 57 olarak gösterilmiştir. Sadece bu örnek bile olumlu
verilen yeni ÇED'in bilimsellikten ve ciddiyetten ne kadar uzak olduğunu gözler
önüne sermektedir' dedi.
'BAKANLIK KENDİSİ KORUNMASINI ONAYLADI'
Çoban,
Saros Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi Yönetim Planı'nın, Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü'nce 22 Ocak 2018 tarihinde
onaylandığını hatırlatırken; 'Bakanlığın, kendisinin onayladığı Çevre Düzeni
Planlarına göre proje alanı Kültür ve Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi/Turizm
Merkezi olarak planlanmıştır. Danıştay 6. Dairesi Başkanlığı'nın verdiği karara
göre; '˜Enez Dalyan Gölünden Evreşe Ovası kıyısına kadar uzanan kuzey Saros
Körfezi kıyı kuşağının doğal yapısı ve içerdiği ekolojik çeşitliliğin
korunması' gerekmektedir' ifadelerini kullandı.
'OLMAYAN BAKANLIĞIN GENELGESİ REFERANS ALINDI'
Tüm
bulgulara rağmen projenin ilk ÇED raporunun, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
tarafından temyize götürüldüğünü açıklayan Çoban; 'Danıştay'ın temyiz kararını
beklemeden, öte yandan koronalı günlerde çok acele bir şekilde karşımıza 2'nci ÇED
raporu çıktı. 11 yıl önceye ait şu an olmayan bir Bakanlık tarafından yazılan
2009/7 genelge referans alınarak iptal edilen ÇED raporu tekrar gündeme alındı.
Biri temyizde, biri genelgeye göre revize edilen 2 ÇED raporu ile projeyi bir
an önce yapmak için her türlü yolu denediklerini gördük. Ayrıca 2009-7 genelge,
ÇED raporunda sadece bir veya birkaç uygunsuzluk olduğunda uygulamaya
alınabilir. Oysa bizim ÇED raporunda 90 civarında bilime, hukuka ve ÇED
yönetmeliğine aykırılıklar bulunmaktadır. Bu genelgeye sığınılarak yeni ÇED
süreci başlatılarak ciddi hukuk ihlalleri de başlamış oldu. Ayrıca Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı'nın sitesinde yapılan ÇED olumlu kararında halkın
görüşleri alınarak ibaresi dikkati çekmektedir. Buna karşılık sürecin
hukuksuzluğuna ilişkin Cimer ve kaymakamlıklar üzerinden Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı'na yapılan itirazlar görmezden gelinmiştir' dedi.
'KULAKLAR HALKIN KİTLESEL İTİRAZLARINA TIKANMIŞ'
Çevre
ve Şehircilik Bakanlığı'nın ÇED olumlu kararına şaşırmadıklarını belirten
Çoban; 'Bilimsel ve hukuksal kriterler ile değerlendirildiğinde tüm kanıtlar
ÇED olumlu kararı verilmeyeceğini gösteriyor iken, hukuksuzca ÇED olumlu kararı
verilmiştir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na sunduğumuz 45 bin imzamız
olmasına da, '˜Change.org' adresimizde 60 bin imza bulunmasına da, binlerce
sosyal medya desteğiyle Türkiye gündeminde ve hatta Dünya gündeminde yer
almamıza rağmen kulaklar halkın kitlesel itirazlarına tıkanmıştır. Elbette
Saros Dayanışma Gönüllüleri olarak bizler, Keşan Kent Konseyi'nin desteğiyle ve
en önemlisi Saros Körfezi'nde yaşayanlardan, bölge halkından, bilim
insanlarından ve hukukun üstünlüğünden aldığımız güç ile sonuna kadar mücadele
edeceğiz, hep birlikte kamu yararını savunacağız' sözlerine yer verdi.
'30 GÜN İÇİNDE DAVA AÇACAĞIZ'
Çoban,
Saros Gönüllüleri Dayanışması'nın 30 gün içerisinde ÇED iptal davası açacağını
söylerken; 'Dayanışmamız her geçen gün çoğalmaktadır. Denizimizi, ormanlarımızı
korumak için dayanışmamızı ve haklı bilimsel mücadelemizi büyütmeye devam
edeceğiz. Ülkesini ve yaşadığı gezegeni seven ve korumak isteyen insanlar
olarak tek isteğimiz; denizimize, tarım arazilerine ve toprağa, ormanlık alana,
Saros Körfezi'ne, turizme, deniz biyolojisine, balıkçılığa, kuş türlerine,
bölgenin flora ve faunasına sahip çıkmaktır. Önceki nesillerden ödünç aldığımız
bu mirası geleceğe koruyarak taşımak ve birlikte yaşadığımız tüm canlı
türlerinin yaşam hakkını korumaktır. Masa başında ÇED raporu yazanları ve
onaylayanları Saros'u birlikte gezmeye davet ediyoruz, Saros'u bir kere görsünler,
gerisini onların vicdanına bırakıyoruz. Saros Körfezi'nde yaşayan tüm
dostlarımıza ve doğaseverlere sesleniyoruz! ÇED iptal davamızı hukuka ve bilime
inancımızla daha önce kazandık, yine kazanacağımıza inancımız tamdır. Bunun
için asla yılmadan, sonuna kadar mücadeleye devam edeceğiz' diye konuştu.