Saros'tan FSRU'ya karşı çağrı: 'İNŞAATI DURDURUN!'
Keşan Kent Konseyi Başkanı Hasan Karagöz ve Saros Gönüllüleri Dayanışması Sözcüsü Mürşide Çoban, Edirne'nin Keşan ilçesine bağlı Sazlıdere ve Gökçetepe köylüleri arasında yapımı devam eden FSRU Gemi Limanı ve Boru Hatları Projesi'ne tepki gösterdiler. Açıklamada, projenin yargı sürecinin devam ettiğine dikkat çekilirken 'Artık yeter. Bu talanı ve yıkımı durdurun' ifadelerine yer verildi.
Keşan Kent Konseyi Başkanı Hasan Karagöz ve Saros Gönüllüleri Dayanışması Sözcüsü Mürşide Çoban, Edirne'nin Keşan ilçesine bağlı Sazlıdere ve Gökçetepe köylüleri arasında BOTAŞ AŞ tarafından yapımı devam eden FSRU Gemi Limanı ve Boru Hatları Projesi ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Karagöz ve Çoban, Edirne İdare Mahkemesi'nde devam eden davası olmasına rağmen projenin devam etmesine tepki gösterdiler.
Saros
FSRU Gemi Limanı ve Boru Hatları Projesi'nin BOTAŞ AŞ tarafından yapımına devam
edildiğine dikkat çekilen açıklamada; 'Saros Körfezi FSRU limanı projesinde,
BOTAŞ şirketinin hukuksuzluğu, yasa tanımazlığı ve keyfiyeti katlanarak devam
ediyor. Yargı kararını beklemeden, bilim insanlarının karşı görüşlerine rağmen
çevreyi geri döndürülemez bir şekilde talan ederek, inşaatı hızla ilerlettikleri
görülmektedir. ÇED raporunda hiçbir şekilde belirtilmediği halde Sazlıdere Köyü
yolu üzerindeki şantiyeden inşaat alanına gitmek üzere kara boru hattına
paralel 15-20 metre genişliğinde yapılan yol ile tarım arazileri ve orman
alanlarına geri dönüşümü mümkün olmayacak şekilde zararlar verilmiş ve
verilmektedir' ifadeleri kullanıldı.
'ARAZİLERİN ESKİ HALİNE DÖNDÜRÜLECEĞİ MUAMMA'
BOTAŞ
AŞ'nin, arazi sahiplerine inşaatı tamamlamayı hedeflediği 2 yıllık süre için
önceden herhangi bir tebligat yapmadığı belirtilen açıklamada; 'Acil
kamulaştırma kararı olmadan işgal ettiği ve büyük zararlar verdiği yerler için
kendilerine bir miktar bedel ödeyeceğine dair düzenlediği beş satırlık bir
tutanağa yeni yeni imzalar attırılmaktadır. BOTAŞ'ın iki yıl sonra yol yapımında
kullandığı ve büyük zararlar verdiği arazileri eski haline nasıl döndüreceği
tam bir muammadır. Çünkü yol geçirme amaçlı işgal ettiği verimli tarım
arazilerinin üzerindeki verimli toprağı sıyırmadığı ve saklamadığı
görülmektedir. İki yıl süresince tırların, hafriyat kamyonlarının, kepçelerin
geçtiği, çakıl, mıcır döşenmiş stabilize yol haline dönüşmüş, görünüşe göre
asfalt ile kaplanması olası durumda olan ve verimli toprağı uygun bir yerde
depolanmamış arazilerin rehabilite edilip tekrar tarım arazisine dönüştürülmesi
pek olası görünmüyor' sözlerine yer verildi.
'100 BİN AĞAÇ GERÇEĞİ YANSITMIYOR'
Açıklamada
ayrıca BOTAŞ AŞ tarafından yapılan açıklamada kesilen 10 bin ağacın yerine 100
bin ağacın toprak ile buluşturulduğuna dair ifadelerin gerçeği yansıtmadığı belirtilirken;
'Çünkü 100 bin ağaç için yaklaşık 250-300 hektarlık bir alan gerekmektedir.
Keşan ve çevresinde böyle bir alan mevcut değildir. Bu konuda gözle görülür herhangi
bir icraatları da yoktur. Aldığımız duyumlara göre BOTAŞ'ın 100 bin ağacın
bedelini Orman Genel Müdürlüğü'ne verdiği söylenmektedir. Doğası talan edilen
halka şirin görünmek için devlet bir cebindeki parayı diğer cebine aktarmış
oluyor. BOTAŞ'ın diğer bir şirinliği de başta Sazlıdere köylüleri olmak üzere
Gökçetepe ve Mecidiye köylülerine de ücretsiz binlerce zeytin ağacı fidanı
vereceğidir. Ancak bu zeytin ağacı fidanlarının bedeli çok ağırdır. Dünya
harikası bir yer deniziyle, ormanıyla, yeşiliyle, mavisiyle birkaç bin zeytin
fidanı karşılığında talan ediliyor. Hele hele 350-400 metre boyundaki gemilerin
Saros Körfezi'nin sığı sularına vereceği zararların hiçbir biçimde telafisi
mümkün olmayacaktır' ifadelerine yer verildi.
BOTAŞ İLE BAKANLIĞA SESLENDİLER
Karagöz
ve Çoban, açıklamalarının sonunda BOTAŞ AŞ ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na
seslenirken; 'Bir devlet kurumu olan BOTAŞ ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nı
hukukun üstünlüğüne inanmaya, geri dönüşü olmayan zararlara neden olan FSRU
Limanı ve Kara Boru Hattı çalışmalarına son vermeye çağırıyoruz. Ayrıca Edirne
İdare Mahkemesi'nin bilirkişi raporlarıyla kanıtlanmış haklı mücadelemizi
göreceğine ve en kısa sürece yürütmeyi durdurma kararı vereceğine inanıyoruz'
sözlerine yer verdiler.