Şallı'dan Güzel Parti yorumu

Romanlar tarafından kurulan Güzel Parti'de yaşanan gelişmeleri değerlendiren Edirne Roman Eğitim Gönüllüleri Derneği Başkanı Turan Şallı, yaşanan olumsuz süreç bu partinin oluşumu içinde olanlarda büyük bir hayal kırıklığı yaşattığını ileri sürdü. Yaşananları 'Çingene çadır tiyatrosuna' benzeten Şallı, 'Çok uzun yılar önce, bazı Çingeneler panayırlarda para kazanmak amaçlı eğlence çadırları kurarlardı. Çadırlarda Çingene kızları dans eder, dans eden Çingene kızlarına bahşiş verenler karşılıklı oynarlardı. Daha çok köylü sınıfının ziyaret ettiği çadırlarda gürültü patırtı da yaşanırdı. Çadırın içi tam bir keşmekeşlik içinde çingene çadır tiyatrosuna dönerdi. Ne demek istediğime gelince;  memleketi Kocaeli'nden Edirne'ye gelen, Uyuşturucu ile Mücadele Derneği Başkanı Hüseyin Akbulut, memleketi Kocaeli'nde yapamadığı parti kurma basın açıklamasını Edirne'de yaptı' dedi.

PARTİNİN KURULMA SÜRECİNE ELEŞTİRİ

Güzel Parti'nin kurulma aşamasını yangından mal kaçırma hikayesi şeklinde olduğuna vurgu yapan Şallı, 'Haber her yerde kanatlanmaya başladı. Oysa partinin alt yapısı olmadığı kadar, parti yangından mal kaçırılır gibi kurulmuştu. CHP'de siyaset yapan Hüseyin Akbulut, milletvekili olamamanın hayalini AK Partiye geçmekte buldu. Buradan da sonuç çıkmayacağını anladığından parti kurmanın gayretine düştü. Edirne'de İlk basın açıklamasında devletle hesaplaşma amacı güden bir açıklamasına şahit olduk. '˜Romanlar yıllarca ötekileştirilmiş, itilmiş, bir kenara atılmış, ikinci üçüncü sınıf muamelesi görmüşler. 5 buçuk milyon oyu olan Romanlara bir tane milletvekili vererek, Romanları susturmaya çalıştılar. Bizim Türkiye'den çok alacağımız var. Öncelikle bizim bir gururumuz var. Gururumuzu çok incittiler. Onurumuz var, onurumuzu kırdılar. İtibarımız var. Biz, Türkiye Cumhuriyeti'nden itibarımızı geri almak için bir siyasi hareket başlatıyoruz' demişti. Haberlerin yaygınlaşmayla beraber Akbulut psikolojik olarak geniş kanatlarını açmaya başladı. Yaptığı açıklamalar ile tutarsız konuşmaların içine girdi. Kurumsallaşmasını tamamlamamış, niteliği yetersiz bazı Roman dernek başkanları iyi niyetli ve heyecan duyarak siyasal yapılanmanın içine girdi' ifadelerine yer verdi.

'DÜŞÜNCE AYRILIKLARI VAR'

Romanların kurduğu Güzel Parti'nin, Çingene çadır tiyatrosunun içinde kaybolduğunu belirten Şallı, 'Elbette demokratik olarak parti kurma hakları vardır. Ancak, parti kurucu üyelerin ekonomik güçlerinin teşkilatlanma yapısına, oluşacak giderlere kaynak aktarmaları mümkün değildi. Bunun yanında eğitim seviyelerinin düşük olması, konu hakkında yeterli donanıma sahip olmadıkları, niteliksiz oldukları belli oluyordu. Bugün itibariyle ilgili tarafların sosyal medya hesaplarındaki konuşmalar, paylaşılan belgeler, parti kurucuları arasında derin düşünce ayrılığı, istifaların birbirini izlediği görülmektedir. Kurucu başkan Akbulut'un facebook üzerinden yaptığı açıklamaların doğruluk payının tartışıldığı, şeffaf ve hesap verilebilirlik ilkesinden yoksun olması, partinin dernek gibi yönetilmesi, parti kültürünün gelişmemesi, iç çekişmeler, bugün itibariyle parti Çingene çadır tiyatrosuna dönmüştür. Güzel Partinin teşkilat yapılanmasında, yasal yükümlülüklerini yerine getiremediğinden yasal sıkıntılar yaşadığı konuşulmaktadır. Yaşanan olumsuz süreç bu partinin oluşumu içinde olanlarda büyük bir hayal kırıklığı yaşanmıştır. Türkiye'nin içinde bulunduğu siyasal ortamda parti kurulmasına ihtiyaç olup olmadığı tartışılır olmasının yanında, sivil toplum bilinci gelişmeyen Roman dernek başkanlarının farklı yönetim mekanizmaların içinde bulunması, başarısızlığın her zaman sonunu getirir. Güzel Parti, siyasal anlamda kendi seslerini duyurma gayretleri, kendi aralarında iyi yönetişim kuramamalarının sonucunda çökmüştür. Akbulut ilk basın açıklamasının sonunda '˜Biz, Türkiye Cumhuriyeti'nden itibarımızı geri almak için bir siyasi hareket başlatıyoruz'  demişti. H. Akbulut sayesinde Romanlar itibar kaybını yeniden yaşamıştır. '˜Romanlardan bir şey olmaz!' düşüncesi yeniden doğruluk payı kazanmıştır. Romanların kurduğu Güzel Parti, maalesef Çingene çadır tiyatrosunun içinde kaybolmuştur' diyerek eleştirilerini tamamladı.