Sağlıkta sorun sistemde
Edirne Tabip Odası Başkanı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu, Oda Genel Sekreteri Alper Eker, Dr. Zeynep Erişkin Kaya ve Dr. Özlem Önal 14 Mart Tıp Bayramı'nda düzenledikleri basın toplantısında sağlıktaki sorunların sistem ile ilgili olduğuna dikkat çektiler. Dr. Tanrıkulu, konuşmasında 'Eğer sağlıkta istediğiniz bir hizmeti alamıyorsanız, orada çalışan hekimin, sağlık çalışanının, hemşirenin, sağlık teknisyeninin kabahati değil. Bu bir sistem sorunudur' dedi.
Edirne Tabip Odası Başkanı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu, Oda Genel Sekreteri Alper Eker, Dr. Zeynep Erişkin Kaya ve Dr. Özlem Önal; düzenledikleri toplantı ile 14 Mart Tıp Bayramı'nda sağlıkta şiddete dikkat çektiler. Edirne Tabip Odası'nda düzenlenen basın toplantısının açılış konuşmasını Dr. Tanrıkulu yaptı. Dr. Tanrıkulu, konuşmasında nitelikli, iyi, ulaşılabilir bir sağlık hizmetinden yana olduklarını açıklayarak; 'Nitelikli, iyi, ulaşılabilir, ücretsiz sağlık hizmetini sunarken orada ücret kelimesine halkımızın dikkatini çekmek istiyoruz. Lütfen, sağlığı özelleştirmeyin. Sağlığın özelleştirilmesi, halkın sağlığına çok zararlıdır. Sağlığın insanların SGK'ya ödedikleri primin dışında, GSS'ye ödedikleri primin dışında ayrıca ceplerinden para çıkması gerçekten bir sosyal hukuk devletine yakışmayan bir durumdur. Buradan halkımıza seslenmek istiyorum; lütfen, ay sonunda maaşlarını çekerken baksınlar. Geçen aya göre daha az. Neden? Çünkü Aile Sağlığı Merkezi'nin veya acilin dışında devlet hastanesi veya üçüncü basamak sağlık hizmet sunucularına gittikleri zaman, ilaçlarda bir para kesiliyor' ifadelerine yer verdi.
'Şiddet sona ersin'
14 Mart Tıp Bayramı'nda öne çıkarmak istedikleri konunun Edirne Sultan 1. Murat Devlet Hastanesi'nde de gündeme gelen sağlıkta şiddet konusu olduğunu söyleyen Dr. Tanrıkulu; 'Biz, ülkemizde barış, insanlar birbirleriyle gülerek, saygılı bir şekilde yaşam biçimi oluştursunlar istiyoruz. Çünkü ülkede barış olduğu zaman, yaşadığımız ve yaptığımız işlerdeki ortama da yansıyor. Edirne Tabip Odası olarak artık bu şiddet sona ersin diyoruz. Sağlıktaki şiddet bir son bulsun. O kadar çok hasta yakını tarafından darp edilen, sözlü hakarete uğrayan, beyaz kod denilen kodu veren hekim arkadaşlarımız var ki. Halkımızdan isteğim şu; eğer sağlıkta istediğiniz bir hizmeti alamıyorsanız, orada çalışan hekimin, sağlık çalışanının, hemşirenin, sağlık teknisyeninin kabahati değil. Bu bir sistem sorunudur. Sağlıktaki sistem aksıyorsa bizim için de aksaktır' dedi.
'5 dakikada 1 hasta'
Polikliniklerin gezilmesi durumunda günde 100 hasta bakan hekimlerle karşılaşılacağını söyleyen Dr. Tanrıkulu; '5 dakikada bir randevu sistemi çalışıyor. Oysa Dünya Sağlık Örgütü diyor ki; '˜Size bir hasta geldiği zaman en az 15 dakika ayırın' diyor. Dr. Ratip Kazancıgil'in dediği gibi '˜hekimler sera çiçeğidir'. Sağlıktan daha önemli bir şey var mı? Sağlığı emanet ediyoruz. Ama 75'inci hastaya da aynı güler yüzle, aynı dinç kafayla bakamayınca hemen şiddete veya hakarete uğruyoruz. Eğer halkım sağlıkta bir sorun yaşıyorsa sistemi sorgulasın' sözlerine yer verdi.
'Hepimiz insanız'
Dr. Tanrıkulu'nun konuşmasının ardından açıklamalarda bulunan Dr. Zeynep Erişkin Kaya, mesleki olarak motivasyonlarının giderek düştüğünü söylerken; 'Çünkü zor bir meslek grubuyuz. Özellikle sağlık emanet edildiğinde bunun sorumluluğu üzerimizde ağır. İşin ciddiyeti, çalışma şartlarının zorluğu bir yandan her zaman aynı motivasyonda işimize sarılamıyoruz. Hepimiz insanız. Hasta-hekim ilişkisi açısından pek çok sorunla karşılaşıyoruz. Hepimizin başına geliyor. Bu da hepsinden önce bizi üzüyor. Kendimizi anlatamamak, aradaki saygının yitirilmiş olması ya da bunun artarak devam ediyor olması mesleki açıdan motivasyonumuzu ciddi açıdan düşürüyor. Bunun için pek çok çözüm önerisi sunduk ama ilerleyemediğimizi görmek beni üzüyor' dedi.
'Şiddetin aması olmaz'
Dr. Kaya'nın konuşmasının ardından açıklamalarda bulunan Oda Genel Sekreteri Alper Eker ise şiddetin Türkiye'de bulaşıcı bir hastalık haline geldiğini söyleyerek; 'Sadece bizde değil; kadına şiddet, işini yapana yapmayana, çocuğa, hayvanlara kadar şiddeti yaşıyoruz. Sağlık okuryazarlığını artırmak lazım. Kurumlarda, alt kurulları aktif hale getirebilirler. Beyaz kod uygulayıcıları işin ehli değil. Hekim-personel hakları, özlük hakları diye bir birim yok. İnsanlar dilekçe vermekten korkar hale geldiler. Çünkü dilekçeyi kabul etmeme gibi bir durum var. Şiddetin aması olmaz. Bu işin sonu yok' ifadelerine yer verdi.
'Örgütlenmeye çağırıyorum'
Eker'in konuşmasının ardından açıklamalarda bulunan Dr. Özlem Önal ise hekimleri odalarına sahip çıkmaya çağırarak; 'Bu mirası devralmaları gerekiyor. Dışarıdan şikâyet etmekle çok bir şey değişmiyor. Odalarda beğenmedikleri şeyler olabilir. Sonuçta bu fikirler bir araya gelerek yarışmalı ve doğru olan bulunmaya çalışılmalı. O yüzden meslektaşlarımızı 14 Mart gününde örgütlenmeye çağırıyorum' dedi.