Sağlık emekçileri tepkili
SES Edirne Şubesi, korona virüsü salgınında sağlık emekçilerinin karşı karşıya kaldığı sorunlara dikkat çekmek amacıyla açıklama yaptı. SES Edirne Şubesi Eşbaşkanı Aynur İskar, sağlık emekçilerinin taleplerini açıklarken ek ödeme farklılıklarına dikkat çekti. İskar, sağlık emekçilerinin karşı karşıya kaldığı sorunlar nedeniyle Sağlık Bakanlığı'na tepki gösterdi.
KESK'e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Edirne Şubesi, korona virüsü salgınında sağlık emekçilerinin karşı karşıya kaldığı sorunlara dikkat çekmek amacıyla basın açıklaması yaptı. Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde düzenlenen açıklamaya; SES Edirne Şubesi Eşbaşkanı Aynır İskar, yönetim kurulu üyeleri ve sağlık emekçileri katıldılar. Açıklamada, sağlık emekçilerinin taleplerine dikkat çekildi.
SES
Edirne Şubesi Eşbaşkanı Aynur İskar, konuşmasında sağlık emekçilerinin
sağlığından da, haklarından da vazgeçmeyeceğini belirtirken; 5 adet talebi
açıkladı. İskar, Sağlık Bakanlığı'nın gerçekleri söylemediğini ifade ederken;
sağlık emekçileri ile doktorların ek ödemeleri arasındaki farklılığa dikkat
çekti. Açıklama sırasında katılımcılar da '˜Performans sağlığa zararlıdır',
'˜3600 ek gösterge hakkımız ödensin', '˜COVİD-19 iş kazası sayılsın' yazılı
dövizler taşırken; '˜Performans adaletsizliğine son! İnsanca yaşayacak ücret!'
yazılı pankart açtılar.
'GERÇEĞİ SÖYLEMİYORLAR'
Sağlık
Bakanlığı'nın korona virüsü salgını sürecinde sağlık alanında yaşanan pek çok
eksikliğe rağmen başarı hikâyeleri anlatarak gerçeği söylemediğini belirten
İskar; 'İktidarın ve bakanlığın uygulamalarına ve çökmüş sağlık sistemine
rağmen sağlık emekçileri sağlık hizmetini fedakârca yürütmüşlerdir ancak sağlık
sistemi ve çalışma rejimi sağlık emekçilerini sağlığından etmektedir. Çalışma
süreleri ve iş yükünün artması, angarya çalışma, ücretlerin azlığı sorunları
salgın süresince artarak devam etmektedir' ifadelerini kullandı.
'KOMİK RAKAMLAR ÖDENİYOR'
İskar, ek
ödemelerin korona virüsü salgınından önce de sorun kaynağı olduğunu söylerken;
'Performans sisteminin kendisinden adalet çıkamayacağını yıllardır zaten dile
getiriyoruz ve sonuçlarını yaşıyoruz. Ek ödeme/döner sermaye ödemeleri
emekliliğe yansıtılmazken son zamanlarda artık '˜gelirler azaldı' denilerek
döner sermaye performans ödentileri ya 8 TL, 50 TL, 70 TL gibi komik rakamlarla
ödenmekte ya da hiç ödenmemekteydi. Üniversite hastanelerinin büyük bir
bölümünde döner sermaye ödemeleri sıfırlanmışken, nöbet ücretleri ödenmezken,
eğitim ve araştırma hastanelerinde ise döner sermaye ödentilerinde büyük oranda
düşüşler yaşanmaktaydı' dedi.
EK ÖDEMELERE DİKKAT ÇEKTİ
Sağlık
Bakanlığı'nın salgın sürecinde sağlık emekçilerini ödüllendirmek iddiasıyla
ortaya attığı '˜Üç ay süreyle tavandan ödeme' uygulamasının, adaletsizliği daha
da derinleştirdiğini belirten İskar; 'Salgındaki emeğimizi, aldığımız riski
performans terazisi ile ölçmeye kalkanlar, alanda canla başla her türlü risk
altında çalışan sağlık emekçilerini bir kez daha yıkıma uğratmıştır. Sağlık
hizmeti ekip işi olmasına, ekibin tüm parçaları benzer riskler altında
çalışmasına rağmen bu bütünlük göz ardı edilmiştir. Meslek grupları arasında
farklı ödemeler olduğu gibi, aynı meslek grupları içerisinde hatta aynı riskli
servislerde çalışanlar arasında dahi uçurumlar yaratılmıştır. Bir Profesör ya
da Doçent 20-25 bin TL, Uzman Hekim 13-16 bin TL, Asistan Hekim 8-10 bin TL
alırken; Hemşire, Ebe, Teknisyen, Tekniker grubu 700-1500 TL arası ücret almış;
temizlik personeli, veri giriş personeli, güvenlik görevlisi, taşeron
çalışanları, ASM çalışanları ve ortak kullanım kapsamında olmayan üniversite
hastaneleri çalışanları hiç ek ödeme almamıştır. Bu durum canlarını ortaya
koyarak çalışan sağlık emekçileri arasında elbette ki hayal kırıklığı ve öfke
yaratmıştır' sözlerine yer verdi.
SALGINDA ÇİFT MAAŞ TALEBİ
Sağlık
emekçilerinin talepleri açıklayan İskar, ek ödemelerle ilgili taleplerle; 'Temel
ücretin en düşüğü yoksulluk sınırının üstünde olacak şekilde yükseltilmesi ve
yapılan / yapılacak olan tüm ek ödemelerin maaşa ve emekliliğe yansıtılması, ek
ödemelerdeki haksızlıkların giderilmeli, üç ay tavan yapılacağı duyurulan ek
ödemelerin tüm sağlık emekçilerini kapsayacak şekilde ve meslek grupları ve
istihdam biçimleri arasında adaletsizliğe neden olmayacak şekilde ödenmesi,
ayrıca salgının başladığı tarihten itibaren salgın dönemi boyunca ayrımsız tüm
sağlık emekçilerine çift maaş ödemesi yapılmasını talep ediyoruz' dedi.
'TALEPLERİMİZİ KARŞILAMADI'
3 Ağustos
2018 Resmi Gazete'de yayımlanarak çıkan torba yasanın, sağlık ve sosyal hizmet
emekçilerinin taleplerini karşılamayan bir düzenleme olduğunu söyleyen İskar; 'Fiili
Hizmet Süresi Zammı, sağlık ve sosyal hizmet işkolunda çalışan bütün emekçileri
ve geçmiş çalışma sürelerini de kapsayacak şekilde ve fiili çalışma süresi
şartı kaldırılarak 5 yıla 1 yıl yıpranma payı olacak şekilde yeniden
düzenlenmesi, ayrıca salgın döneminden kaynaklı olarak artı 1 yıl yıpranma payı
hakkımızın verilmelidir' ifadelerine yer verdi.
'YENİ ATAMALAR KADROLU VE GÜVENCELİ OLMALI'
İskar, sağlık
alanında yeni atamaların kadrolu ve güvenceli yapılması gerektiğini
vurgularken; '4B 4C 4D sözleşmeli, taşeron, ücretli, vekil vb. istihdam
modelleri ile çalıştırılan bütün sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin 4A
kadrosuna geçirilmesi, KHK ile ihraç edilen ve güvenlik soruşturmaları
bahanesiyle ataması yapılmayan sağlık emekçileri ivedilikle işe
başlatılmalıdır' dedi.
'EK GÖSTERGE TÜM EMEKÇİLERİ KAPSAMALI'
Ek
gösterge rakamlarının sağlık ve sosyal hizmet iş kolunda çalışan tüm emekçileri
kapsaması gerektiğini belirten İskar; 'En az 3600 ek gösterge olacak şekilde
kademeli olarak yükseltilmesi şeklinde düzenlenmesi ayrıca 1 derece verilmesi
de gereklidir. Covid-19 enfeksiyonu geçiren sağlık emekçisinin zararının
tanzimi için '˜mesleki risklere bağlı ortaya çıkan hastalık' olarak kabul
edilip, iş kazası / meslek hastalığı olduğuna dair düzenlemenin derhal yapılmalıdır'
sözlerine yer verdi.
'TALEPLER BİR AN ÖNCE YERİNE GETİRİLMELİ'
İskar,
sağlık emekçilerinin taleplerinin bir an önce yerine getirilmesini isterken;
açıklamanın sonunda katılımcılar, '˜Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya
hiçbirimiz' ve '˜Hükümet ek ödemeni al başına çal' sloganları attılar.
Sloganların ardından açıklama sona erdi.