Prof. Altun koronada pik tarihini açıkladı: Mart sonu Nisan başı

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Edirne Tabip Odası, Türkiye ve Edirne'de korona virüsü salgınının son durumu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Tabip Odası Başkanı Gürcan Altun, açıklamada geçtiğimiz günlerde düzenlenen İl Pandemi Kurulu toplantısındaki salgına karşı önerilerini açıklarken; İl Hıfzıssıhha Kurulu'nun aldığı kararlara dikkat çekti.

Türkiye ve iller bazındaki en son korona virüsü verilerinin, 5 Mart'ta açıklandığını hatırlatan Altun; '19 Şubat'ta düzenlediğimiz toplantıda mutant virüsün Edirne'nin İpsala ilçesinde görüldüğünü söylemiştik. Vaka sayılarında artış başlamıştı ve 3 Mart'ta düzenlediğimiz toplantıda da vaka sayılarının arttığı ve radikal önlemlerin alınmaması halinde artışın önüne geçilemeyeceğini söylemiştik. Sonucunda İpsala'daki vaka sayısı artışı Keşan'a yansıdı. Son günlerde buna Uzunköprü de katıldı. Önümüzdeki günlerde belki de Edirne merkezdeki vaka sayılarında artış olacak' ifadelerini kullandı.

'TÜRKİYE'NİN 3 KATINA YAKLAŞTI'

27 Şubat '“ 5 Mart haftasında Edirne'de 100 bin nüfusta 180 yeni olgunun tanımlandığına dikkat çeken Altun; 'Edirne'nin nüfusuna oranladığımızda 740 tane yeni olgu ortaya çıkmıştır. Günlük olarak da bu sayı yaklaşık 106'ya denk geliyor. Sağlık Bakanlığı'nın iller bazındaki verileri paylaşmaya başladığı haftadan itibaren Edirne ile Türkiye ortalamasındaki artışlar dikkat çekmişti. İlk başladığı 8-14 Şubat haftasında Türkiye ile Edirne ortalaması benzerdir. Ancak süreç ilerledikçe Edirne, Türkiye ortalamasının üzerine çıkmış durumdadır. 20-26 Şubat haftasına gelindiğinde Edirne, Türkiye ortalamasının 1,5 katıdır. 27 Şubat '“ 5 Mart haftasında ise Edirne'deki vaka sayısı yüzde 68 artmış. Türkiye ortalamasına bakıldığında da 3 katına yakın bir artışı var' dedi.

'9 AY SONRA İLK KEZ DAVET EDİLDİK'

Altun, vaka artışlarının nedeni için mutant virüsün etkisinin ölçülmesi gerektiğini belirtirken; '5 Mart tarihinde İl Pandemi Kurulu toplantısı yapıldı. Edirne Tabip Odası olarak 9 ay sonra ilk kez İl Pandemi Kurulu toplantısına davet edildik. Orada görmüş olduğumuz bu sorunu paylaştık ve öneriler getirdik. Getirdiğimiz öneriler içerisinde il bazında günlük test ve pozitif olgu sayılarının açıklanması gerektiği vardı. Çünkü şu anda salgın 100 bin nüfustaki yeni olgu sayısına göre yönetiliyor. Oysaki salgının şu anki takibi yanlış parametreden gidiyor. Çünkü ülke genelinde test sayıları az, sadece son günlerde 138 bine çıktı. Ne kadar çok test yaparsanız, o kadar çok vaka bulursunuz. Bu testler, herhangi bir şikâyeti olup hastaneye giden bireyler ve hastanede herhangi bir ameliyat yapılacak hastalara yapılan testlerden oluşuyor. Sağlık Bakanlığı'nın tarama test politikası yok. Dolayısıyla klinik belirti göstermeyen pek çok insan, bu hastalığı taşıyabiliyor. Biz test sayısını ne kadar arttırırsak, o kadar çok olguyu saptarız ve onların izolasyonu ile toplumdaki diğer insanlara bulaştırmalarının önüne geçeriz' sözlerine yer verdi.

'MUTANT VİRÜS NERELERDE VAR?'

Tabip Odası'nın İl Pandemi Kurulu'nda getirdiği önerilerden bir diğerinin de il bazında mutant virüs görülen yerlerin açıklanması olduğunu söyleyen Altun; 'Sağlık Bakanı, 20 gün önce mutant virüsün 33 ilde var olduğunu açıkladı ama illeri açıklamadılar. Edirne de bu illerden biriydi. Edirne içerisinde hangi yerleşim birimlerinde var? Bunların halka duyurulması gerekiyor. Mutant virüs görülen bölgelerdeki yeni olgu ve test sayısının da ayrıca hesaplanması gerekiyor. Çünkü salgının hızını belirleyecek olan bu parametredir. Dünya Sağlık Örgütü diyor ki yeni olgu sayısının test sayısına bölünmesi ile ortaya çıkan sonuç yüzde 5'in altında olduğunda açılmaya geçilebilir. Edirne'de bu oran yüzde 8-9'lar seviyesindedir' dedi.

'TEST SAYIMIZI ARTTIRMALIYIZ'

Türkiye'nin 100 bin nüfusta yeni olgu ve test sayılarına dikkat çeken Altun; 'Başlangıçta 90 bin test yapılırken 100 bin nüfusta 65 yeni olgu saptanırken; sonrasında test sayıları da, vaka sayıları da paralel olarak yükselmiş. O yüzden ne kadar test yaparsanız, o kadar olgu bulma şansınız olur. Edirne'de de test sayımızı arttırmamız gerekiyor. Klinik belirti göstermeyen insanları başka türlü saptama şansımız yok. İl Pandemi Kurulu'nda getirdiğimiz öneriler içerisinde yer alan filyasyonun daha önemli hale getirilmesi önemlidir. Filyasyon ekiplerimizin sayısı az değil ve gerçekten fedakârca çalışıyorlar. Ama daha etkin hale getirilmesi gerekiyor. Bunun yanı sıra İl Pandemi Kurulu'nda bir önceki akşam yapılan İl Hıfzıssıhha Kurulu'nun kararlarından bahsedildi. Onlara ek olarak birtakım önerilerde bulunduk. En temel önerilerden biri Pazar günleri bütün market ve bakkalların kapalı olmasıydı. Haftanın 6 günü alışveriş yapan bireylerin 7'nci günde ne gibi bir acil ihtiyacı olabilir? Bununla ilgili İl Hıfzıssıhha Kurulu'ndan karar çıkarılmasını talep ettik' ifadelerine yer verdi.

'14 GÜN KAPANMA OLMALI'

İl Pandemi Kurulu'nun sadece öneri getirebileceğini belirten Altun; 'Ama ne yazık ki Edirne'mizde İl Hıfzıssıhha Kurulu'nun son 2-3 toplantısının haricinde alınan kararlar, İçişleri Bakanlığı'nın genelgesiyle aynı alınmış ve üyelere götürülerek imzalatılmıştır. Son 2-3 toplantı da '˜Zoom' üzerinden yapılmaktadır. Peki bu salgının önüne nasıl geçeceğiz? Salgının önüne 14 gün süre kapanmayla geçeceğiz. Gıda, temizlik gibi temel ihtiyaçlarımız var. Onlar haricinde Edirne'nin komşu illerden gelecek trafik hareketliliğine engel olmak zorundayız. Edirne kırmızı ama Kırklareli, Tekirdağ, Çanakkale bizden farklı renktedir. Eğer iller arası hareketlilik önlenmezse oralarda da vaka artışları ortaya çıkacaktır. 5 Mart'ta açıklanan haftalık tabloda bunları gördük. İl içerisinde de ilçeler arasındaki hareketliliğin önüne geçmek gerekiyor. Edirne bir tarım kentidir. Şu anda ekim ya da gübreleme zamanıdır. Çiftçilerimize ürünlerinin zarar görmemesi ya da ekim yapabilmeleri için özel izin tanınmalı, ancak bu amaçlar dışında dışarıda dolaşmalarının sakıncaları anlatılmalıdır. Bu şekilde bir kapanmaya gidilmek zorundadır' dedi.

PİK TARİHİNİ AÇIKLADI

14 günlük kapanmanın gerçekleşmemesi halinde Cumartesi günlerinde sokağa çıkma yasağının uygulanmasını öneren Altun; 'Kapanma olmazsa da alternatifi Cumartesi günleridir. Son genelge ile Cumartesi'nin açılması çok büyük hatadır. Cumartesi'nin en azından kırmızı olan illerde açılmaması gerekiyordu. İl Hıfzıssıhha Kurulu'ndan Cumartesi gününün de sokağa çıkma yasağı yönünde değiştirilmesini talep ettik. Çünkü ne kadar çok hareketlilik varsa o kadar çok bulaş olacağı ortadadır. Cumartesi hareketliliğinin vaka sayılarına yansımasını bir hafta sonra göreceğiz. Eğer gerçekten radikal önlemler alınmazsa vaka sayılarının artışı kaçınılmazdır. Mart ayının son haftasına ve Nisan ayının ilk haftasına doğru vaka sayılarının pik yapması bekleniyor' sözlerine yer verdi.

'EN ÇOK ARTAN 2'NCİ İLİZ'

Edirne'miz, kırmızı renkteki iller arasındaki konumuna dikkat çeken Altun; 'Son açıklanan 5 Mart verilerinde kırmızı olan illerden sadece 3 tanesinde 100 bin nüfustaki vaka sayısı artışı oldu. Bunlar; Samsun, Sinop ve Edirne'mizdi. Birinci sırada yüzde 96'lık artışla Sinop, ikinci sırada yüzde 68 ile Edirne var. O yüzden kısıtlama tedbirleri son derece önemlidir. Edirne'miz bir sınır kentidir. Sınır kapılarında önlemler alınması ve kontrollü geçişlerle sınır kapılarından geçen araçların yerleşim birimlerine uğramadan transit geçiş yapılmasını önerdik. Ayrıca okulların kapanması şu anda daha doğrudur. Okullar açılırsa öğretmen ve öğrencilerden haftalık olarak test alınması gerekir. Öğretmenlerimizi en kısa zamanda aşılamaya başlamamız gerekir. Aksi halde okul kaynaklı vakaların artabileceğini biliyoruz. Edirne'deki bazı okullar kapatıldı, bazı okullar açık. Bazı özel okullardan da sınıflarda öğrenci sayılarının seyreltilmediğine dair haberler geliyor. Seyreltilme yapılmazsa bulaş daha fazla olacaktır' dedi.

'2'NCİ DOZ AŞILANANLARDA POZİTİF VAKA VAR'

Hastanelerdeki pandemi servislerinin de her an açılacak gibi hazır olması gerektiğini vurgulayan Altun; 'Kişisel koruyucu ekipmanların sağlık kurumlarında eksiksiz olması gerekiyor. Son hafta içerisinde ikinci aşılanması yapılmış 65 yaşın üzerindeki bireylerde ve sağlık çalışanlarında pozitif olgulara rastlandı. Bunlarda artış görülmeye başlandı. Şu anda ciddi hastalık tablosu oluşmamıştır ama aşı olmak, bizi tam anlamıyla koruduğu anlamına gelmiyor. Çünkü olduğumuz aşıların, mutant virüs üzerinde koruyuculuğuna dair herhangi bir bilimsel çalışma yok. Hiçbir aşı da yüzde 100 koruyucu değildir. Aşılarla ilgili yapılan Faz-3 çalışmasının sonucunda yüzde 81 etkisinden söz edilmiştir. Dolayısıyla aşı çalışmalarında etkinlik açısında hedef grup olarak 18-59 yaş grupları alındı. 65 yaşın üzerindeki insanlarımızı aşıladığımız zaman koruyuculuk düzeyinin de ne olduğunu bilmiyoruz' ifadelerine yer verdi.

'HES KODU UYGULAMASI ANLAMLI DEĞİL'

İl Hıfzıssıhha Kurulu kararıyla cadde girişlerinde başlatılan barikat ve HES kodu uygulamasını da değerlendiren Altun; 'Bilindik yöntemler, hareketliliği azaltacaktır ama önlemeyecektir. Sadece Edirne kent merkezi için böyledir. Diğer ilçelerdeki durumu bilmiyoruz. Edirne ile ilçelerin hareketliliğini bilmiyoruz. Bunların da yapılması gerekiyor. Edirne'nin haritadaki rengi muhtemelen Haziran'a doğru olacak. Bu durum, alınacak önlemlerle daha erkene çekilebilir ya da radikal önlemler alınmazsa biraz daha uzayabilir. Bir birey, HES kodu aldıktan sonra ekran görüntüsünü başka bir bireyle paylaşıp rahatlıkla uygulamalardan geçirebilir. HES kodu, test yapılan ve pozitif vaka olan bireyler için geçerlidir. Dolayısıyla test yapılmamış ama hastalık açısından taşıyıcı olan bireyleri bilmiyorsunuz. HES kodu uygulamasının çok da anlamı olduğunu düşünmüyorum. Sadece biraz hareketliliği azaltacaktır. Koruyuculuk açısından çok da anlamı olduğunu düşünmüyorum' diye konuştu.