Poşette çözüm para değil
Edirne Tabip Odası'nın, 14 Mart Tıp Bayramı kutlamaları kapsamında düzenlediği çevre, kent ve sağlık panelinde katı atıklar, çevre ve sağlık konusunda sunum gerçekleştiren Prof. Dr. Berkan Demiral, Türkiye'de 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan ücretli poşet uygulamasının plastik kullanımını azaltmayacağını belirterek 'Marketlere para kazandırmak ya da devletlere ekstra bir gelir kaynağı üretmek istemiyorsanız, plastik poşetlerin satılmasına izin vermeyin. ABD'de bazı eyaletlerde bu var. Bez torbaları ya da kese kâğıtlarını marketler ücretsiz veriyorlar. Geri dönüşüme de katkı oluyor. Bizde de olması gereken budur' dedi.
Edirne Tabip Odası, 14 Mart Tıp Bayramı kutlamaları kapsamında çevre, kent ve sağlık paneli düzenledi. Edirne Tabip Odası Lokali'nde düzenlenen panelde Edirne Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Memet Akbal, yerel yönetimler, kent ve çevre politikaları uzmanı Prof. Dr. Berkan Demiral ve Edirne Belediye Başkan Yardımcısı ve Edirne Tabip Odası Onur Kurulu Üyesi Dr. Ertuğrul Tanrıkulu sunum gerçekleştirdiler.
Panel,
Dr. Memet Akbal'ın çevre, kent ve sağlık konusunda sunumu ile başladı. Akbal,
sunumunda sağlığın sadece hastalık, sakatlık veya zayıflığın olmaması değil;
bütünsel olarak bulunması gereken fiziksel, zihinsel ve sosyal refah durumu
olduğunu belirterek; 'Sağlık, sadece fiziksel değil; ruhsal, sosyal, ekonomik,
politik ve manevi sağlığı da kapsamaktadır. Sağlık; psikolojik, toplumsal,
kültürel ve politik açılardan değerlendirilen; insanların bedensel, zihinsel ve
sosyal yaşam kalitesidir' ifadelerine yer verdi.
Akbal,
çevrenin ise organizma, toplum, madde veya enerjiyi etkileyen dış koşulların
tamamı olduğunu söyleyerek; 'İnsan faaliyetleri ve canlı varlıklar üzerinde
hemen ya da uzunca bir süre içinde dolaylı veya dolaysız bir etkide
bulunabilecek fiziksel, kimyasal, biyolojik ve toplumsal etkenlerin belirli bir
zamandaki toplamıdır. Sağlığı etkileyen faktörler ise gelir düzeyi, sosyal
katılma ve sosyal destek ağları, eğitim, kirlilik, kentsel tasarım ve yerleşim alanı
kalitesidir. Sağlığı etkileyen kişisel faktörler de genetik ve çevre etkisi,
yaş, cins, ırk, hormonal faktörler, beslenme alışkanlıkları ve aktivitedir.
Sağlığı etkileyen fiziksel faktörler arasında içme ve kullanma suyu, atıklar ve
zehirler, konut sağlığı, hava kirliliği, kamuya açık yerler, sağlığa zarar
verebilecek kuruluşlar ve mezarlıklar bulunmaktadır. Sağlığı etkileyen
biyolojik faktörler ise mikroorganizmalar, vektörler, eklembacaklılar,
kemirgenler, bitki ve hayvanlar ile besinlerdir' dedi.
Sağlıkta çevresel etkenleri açıkladı
Küresel
hastalıkların yüzde 24'ünün, ölümlerin ise yüzde 23'ünün çevresel etkenler
aracılığı ile meydana geldiğinin tahmin edildiğini söyleyen Akbal; 'Su
sanitasyon ve hijyen yetersizliği gibi çevresel yetersizlikler ishalli hastalık
ölümlerinin nedenidir. Kalp damar hastalığına bağlı ölümler; hava kirliliği,
kimyasalar, çevresel sigara dumanı, iş yeri kaynaklı stres gibi çevresel
etkenkerle ilişkilidir. Astım- koah'ın yüzde 42'si, çevresel etkenler, iş yeri
kaynaklı kazalar ve sağlıklı kent yoksunluğu ile ilişkilidir. Kalp
hastalıkları, bazı kanser türleri ve şeker hastalığı ise aktivite alanlarının
olmadığı kentlerde daha sıktır. Sağlıklı kent, fiziksel ve sosyal çevresini
sürekli geliştiren ve kamusal kaynakları artırarak insanların azami
potansiyellerinin hayatın tüm fonksiyonlarını yerine getirmesini ortaya
çıkarmasını ve karşılıklı destek ile hayatın tüm fonsiyonlarını yerine
getirmesini sağlayan kenttir' sözlerine yer verdi.
Katı atıkların kaynaklarına dikkat çekti
Akbal'ın
sunumunun ardından panelde Prof. Dr. Berkan Demiral, katı atıklar, çevre ve
sağlık konusunda sunum gerçekleştirdi. Demiral, sunumunda katı atığın, kent
alanları içerisinde bulunması gereken atık depolama alanlarına ilk üretici
birimden son tüketici birime kadar herkes tarafından bırakılan ve tüketici
değeri olmayan maddeler olduğunu açıklayarak; 'Katı atıkların kaynakları;
evsel, ticari, kurumsal, endüstriyel, açık alanlar, arıtma tesisleri ve
tarımsal olabilir' dedi.
'Katı atıklar dışkı içermektedir'
Katı
atıkların yol açtığı sağlık sorunlarının nedenlerine dikkat çeken Demiral; 'İlk
olarak katı atıklar, çoğu ülkede insan ve hayvan dışkısı içermektedir. Tüm
dünyada çocuklar için hazırlanmış çocuk bezlerinin kullanımı çok yaygındır.
Bunun yanında tuvalet kâğıtları da insan dışkısı içerirler. Gelişmekte olan ya
da geri kalmış ülkelerde sağlık işlerindeki yönetim ve altyapı eksiklikleri
nedeniyle dışkı oranlarının daha yüksek olması büyük olasılıktır. İkinci olarak
kentsel katı atıkların içerisindeki çürüyebilen kimyasal yan ürünlerin
bertarafı sırasında kimyasal bileşenlerden sızıntı ya da gaz yayılmaları
olabilmektedir. Gelişmekte olan ya da geri kalmış ülkelerde katı atıkların
geçirgen topraklı yerlere ya da çukurlara gelişigüzel boşaltımı yaygındır. Bu
yöntem kimyasalların toprağın altına ve yeraltı sularına sızmalarına neden
olmaktadır' ifadelerine yer verdi.
'Riskli atıkların payı yüzde 15'
Katı
atıkların belli oranlarda endüstriyel atıklar içerdiğini söyleyen Demiral; 'Bu
atıklardan bir kısmı özel toplama gerektiren atıklardır. Gelişmiş ülkelerde bu
tür riskli atıkların toplam atık oranı içerisindeki payı yüzde 10-15 olarak
hesaplanmaktadır. Son olarak, katı atık depolama alanlarında sürekli yanmalar
sonucunda oluşan duman gelişmekte olan ve az gelişmiş olan ülkelerdeki pek çok
kentte yaygın bir kirlilik oluşturmaktadır. Yüksek organik içeriğe sahip
atıkların bulunduğu çöp bileşimlerinde yüzeyin çeşitli yerlerinde açığa
çıkmalar olmakta ve kolayca içten yanmalar meydana gelmektedir. Atıkların
içindeki organiklerin aerobik çürümeleri sürekli Metan gazı meydana getirmekte,
ateşler yeraltına doğru genişlemekte ve yıllarca devam edebilmektedir' dedi.
Sağlık sorunlarını açıkladı
Çevre
sorunlarının neden olduğu sağlık sorunlarını açıklayan Demiral; 'Azgelişmiş
ülkelerde 5 yaşın altındaki çocuklarda ölüm oranı çok yüksektir. Dünya Sağlık
Örgütü verilerine göre; azgelişmiş ülkelerin en yoksul bölgelerinde çocukların
yarısı ilk yaşlarını doldurmadan ölmektedir. Azgelişmiş ülkelerde 5 yaş üzerindekilerin
yaşam süresi (6-8 yaş için) normal seviyeden daha azdır. 5 yaş altındaki çocuk
ölümlerinin 4'te 1'i ile 2'de 1'i arasındaki bir kısmının nedeni ishal
olaylarıdır. Bulaşıcı hastalıkların geniş bir alana yayılmasında insan
dışkısının önemi göz önünde bulundurulursa belediye çöplerinin içerdiği
patojenler nedeniyle bu hastalıkları yaymada önemli bir yol; bulaşıcı hastalık
taşıyan atıklarla yakın temas eden çöpçüler, çöp yiyen hayvanlar ve buralarda
oynayan çocuklar ağızları ya da yiyecekleriyle bulaştırmaktadırlar. Bu konudaki
dolaylı bir yol da, mikropların sinekler ve hamam böcekleri vb ile taşınarak
yiyeceklere ve diğer canlılara bulaştırılmasıdır. Bundan başka patojenler ve
tahriş ediciler gibi önde gelen bulaştırıcılar rüzgâr yardımıyla bir yerden öbürüne
taşınma sırasında ve solunum yoluyla da bulaşmaktadırlar' sözlerine yer verdi.
Atık yönetim felsefesini anlattı
Entegre
atık yönetimi, kaynakta ayrıştırma ve sıfır atığın önemine dikkat çeken
Demiral; 'Atık yönetimi genel ilkeleri doğrultusunda atıkların öncelikli olarak
kaynağında azaltılması, geri kazanımı, enerji geri kazanımı ve son olarak
bertaraf yöntemlerine yöneltilmesi gerekmektedir. Sıfır atık; israfın
önlenmesini, kaynakların daha verimli kullanılmasını, atık oluşum sebeplerinin
gözden geçirilerek atık oluşumunun engellenmesi veya minimize edilmesi, atığın
oluşması durumunda ise kaynağında ayrı toplanması ve geri kazanımının
sağlanmasını kapsayan atık yönetim felsefesi olarak tanımlanan bir hedeftir'
dedi.
Sıfır atığın avantajlarına dikkat çekti
Sıfır
atık yaklaşımının esas alınması ile sağlanacak avantajları açıklayan Demiral;
'Verimliliğin artması, temiz ortam kaynaklı olarak performansın artması,
israfın önüne geçildiğinden maliyetlerin azaltılması, çevresel risklerin
azalmasının sağlanması, çevre koruma bilincinin toplum bünyesinde gelişmesine
katkı sağlandığından çalışanların '˜duyarlı tüketici' duygusuna sahip olmasının
sağlanması, ulusal ve uluslararası pazarlarda toplumun '˜çevreci' sıfatına sahip
olmasının sağlanması, bu sayede saygınlığının arttırılmasıdır' ifadelerine yer
verdi.
'Poşet satılmamalı'
Türkiye'de
ücretli plastik poşet uygulamasına dikkat çeken Demiral; Belçika, İngiltere,
Danimarka, İspanya, İrlanda, Lüksemburg, Malta, Portekiz ve Romanya'daki
plastik poşetlere karşı uygulamaları açıkladı. Demiral, Türkiye ile
Romanya'daki uygulamaların benzerliğini belirterek; 'Romanya'da bu yasa 2009
yılında çıkarılmış. Romanya'da her poşetten para alınmaya başlanmış. Fakat
enteresan bir durum var. 2009 yılında 27 milyon poşet fazladan tüketilmiş. 2010
yılında bu rakam 67 milyona çıkınca istatistiği kesmişler. 2010 sonrası
istatistikler yok. Poşetlerde azalma değil; tam tersine artış olmuş. '˜Madem
parasını veriyorum, daha fazla kullanırım' gibi bir akıl ortaya çıkmış.
Dolayısıyla parayla bu işi çözmek mümkün değil. Eğer amacınız atıkları
azaltmaksa, bunu bedellendirerek azaltamazsınız. Marketlere para kazandırmak ya
da devletlere ekstra bir gelir kaynağı üretmek istemiyorsanız, plastik
poşetlerin satılmasına izin vermeyin. ABD'de bazı eyaletlerde bu var. Bez
torbaları ya da kese kâğıtlarını marketler ücretsiz veriyorlar. Geri dönüşüme
de katkı oluyor. Bizde de olması gereken budur' dedi.
Belediye hizmetlerini açıkladı
Demiral'ın
sunumunun ardından panelde Dr. Ertuğrul Tanrıkulu da belediyeler ve sağlık
hizmetleri: Edirne Belediyesi konusunda sunum gerçekleştirdi. Tanrıkulu,
Belediyelerin; umumi hıfzısıhha kanunu, sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesi
hakkındaki kanun, belediye kanunu, büyükşehir belediye kanunu, hayvan sağlığı
ve zabıtası kanunu, çevre kanunu, imar kanunu, mezarlıklar hakkında tüzük,
işyeri açma ve çalıştırma ruhsatlarına ilişkin yönetmelik, kaynak suları
yönetmeliği, tıbbi atıkların kontrolü yönetmeliği, katı atıkların kontrolü
yönetmeliği, gürültü kontrol yönetmeliği ve sağlık hizmeti sunumuyla ilgili
mevzuatına uyması gerektiğine dikkat çekerek; Edirne Belediyesi'nin
gerçekleştirdiği hizmetleri açıkladı.
Sağlık çalışanlarından fotoğraf sergisi
Tanrıkulu'nun
sunumunun ardından panel sona erdi. Panelin ardından Edirne Tabip Odası ve
Edirne Fotoğraf Sanatı Derneği ortaklığında, 14 Mart Tıp Bayramı kutlamaları
kapsamında fotoğraf sergisinin açılışı gerçekleştirildi. Sergide, sağlık
çalışanlarından Canan Kaplıca, Deniz Doğu, Hami Türkoğlu, Havva Tutak, İsmail
Büyükşimşek, Levent Meriç, Munise Eren, Murat Çaloğlu, Songül Cura, Nusret
Başaran ve Yusuf Arıca'nın fotoğrafları gösterime girdi.