POLİS MEMURU İNSANLARIN YAŞAMINI FOTOĞRAFLIYOR
Edirne'de görevli polis memuru Cüneyd Işık, görev yaptığı şehirlerde kadrajına sığdırdığı insan hikayelerini kitap ve sergide bir araya getirerek fotoğrafseverlerle paylaşmak istiyor.
Mesleğe 16 yıl önce İstanbul'da başlayan Işık, şark görevi için memleketi Kars'a komşu olan Ardahan'ı seçti. Bölgedeki insanların hayat hikayelerini anlatmak isteyen Işık, "en iyi hikaye anlatıcı" diye tabir ettiği fotoğrafı kullanmaya karar verdi. Bundan dolayı fotoğraf çekmeye başlayan ve kendini bu alanda geliştiren Işık, "insanların hikayelerini nasıl daha iyi anlatabilirim?" düşüncesinin peşinde koşuyor. Işık, 10 yıldır makinesinin vizöründen gördüklerini sosyal medya hesaplarında paylaşıyor.
Işık, bu yıl Ardahan Üniversitesinin düzenlediği,
170 fotoğrafçının 702 eserle katıldığı "Zaman ve mekan: Ardahan"
isimli ulusal fotoğraf yarışmasına katıldığı "Geleneksel Türkmen
kıyafeti" isimli çalışmasıyla birinci olarak yıllardır yaptığı çalışmaları
taçlandırdı.
"Edirne,
fotoğraf açısından çok zengin"
Cüneyd Işık birkaç arkadaşının tavsiyesiyle tercih
ettiği üçüncü görev yeri Edirne'nin fotoğraf açısından çok zengin bir şehir
olduğunu söyledi. Edirne'nin kendisi için doğru bir tercih olduğunu belirten
Işık, "Tarihi mekanları, çarşı
pazarı gezdiğim zaman zaten fotoğraf açısından ne kadar zengin olduğunu
görebiliyorum. Şu anda bütün algılarım açık ve her sokakta, her ayrıntıda bir
fotoğraf algılıyorum. Şu anda diğer illerde bulunan fotoğrafçı arkadaşlarımla
görüşüp bilgilerimi paylaşıyorum. Yakın zamanda fotoğraf çekmek için Edirne'ye
ziyarette bulunacaklar." dedi.
Işık, Edirne'de insanları tarihi mekanlarda
fotoğraflamaktan keyif aldığını dile getirdi.
"Duygunun
patlama anını fotoğraflamak önemli"
Işık, fotoğrafa yeni başladığı zamanlar, bir
profesyonel fotoğrafçıya kendisine yol göstermesi açısından sorular sorduğunu,
fotoğrafçının kendisinin mesleği nedeniyle farklı mekanlar ve farklı insanlarla
bir arada bulunacağından iyi fotoğrafçı olabileceğini söylediğini ifade etti.
Mesleğinin fotoğrafçılık için iyi bir avantaj
olduğuna kendisinin de inandığını ifade eden Işık, şunları kaydetti: "İşimiz gereği sürekli insanlarla iç
içeyiz ve nasıl tepki verebileceklerini, davranış dillerini artık çözdüğümüz
için bu çok büyük bir avantaj yaratıyor fotoğraf çekerken. Fotoğrafladığım
kişinin bir sonraki hamlesi veya bir sonraki duygu hareketinin ne zaman
olacağını çok iyi anlayıp görebiliyorum. Derdim de o duygunun patlama anını
fotoğraflamak. O olmadığı zaman fotoğraf sadece bir görselden ibaret oluyor.
Eğer o duyguyu fotoğrafa yansıtabiliyorsak, fotoğraf oluyor. Her fotoğrafçının
bir uzmanlık alanı var, benimki belgesel fotoğrafçılığı, bu şekilde çekmeye ve
bunun üzerine çalışmaya devam ediyorum. İlerleyen yıllarda sergi açmak ve
fotoğraflarımı kitaplaştırmak istiyorum ama şu anda bunun için yolun başındayım
diyebilirim."