Pınar'dan kırmızı çizgi vurgusu
Edirne'de 2019-2020 Adli Yıl Açılışı nedeniyle Atatürk Anıtı'nda tören düzenlendi. Törende günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan Edirne Baro Başkanı Av. Alper Pınar, hukukun kırmızı çizgilerini vurgularken 'Bizler, adaletin, hakkın yanındayız, halkımızın yanındayız, hukukun yanındayız, hukuk devletinin yanındayız ve bu kırmızı çizgilerden asla taviz vermeyiz. Sizleri, yeni adli yılda da bu ilkelere sahip çıkmaya, bu uğurda mücadele etmeye, tüm zor koşulların üstesinden gelerek, adaleti, adil yargılanma ilkesinden ayrılmadan, en makul sürede bulmaya davet ediyorum' dedi.
Edirne'de 2019-2020 Adli Yıl Açılışı nedeniyle Atatürk Anıtı'nda tören düzenlendi. Törene Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Fatih Karabacak, Edirne Barosu Başkanı Av. Alper Pınar, Adalet Komisyonu Başkanı Gökan Yaldız, İdare Mahkemesi Başkanı Yaşar Erdem, Başsavcı Vekili Eşref Çağdaş Bal, çok sayıda hâkim ve avukat katıldı. Atatürk Anıtı'na çelenk sunulması ve Edirne Belediye Bandosu eşliğinde Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitler anısına bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başlayan törende, günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Baro Başkanı Av. Alper Pınar yaptı. Pınar, konuşmasında tüm katılımcılara teşekkür ederken; '1999 yılında büromu açtığımda genç bir avukat olarak, aynı yoldan geçen tüm meslektaşlarımızın hissettiği duyguları taşıyordum. Mesleğimi, adalet bilinci içerisinde, dürüstlükle yapacak, hukuksal koruma isteyen ve hakkını arayan insanlara hizmet edecektim. Bunu yaparken hukuk çizgisinden ayrılmayacak, hukuka ve yargıya güvenecek, umudum olan bu düzen içerisinde mesleğimi ifa edecektim. Hâkim ve savcılarımızla ortak paydamız olan hukuk içerisinde buluşacak, maddi gerçeğe ulaşmak noktasında, kanunlardan ve içtihatlardan başka bir kılavuz aramayacaktım. Müvekkilimin haklarını kanunlar çerçevesinde sonuna dek arayacak, tüm yasal yolları tüketecek ve de davam kabul ya da red ile de sonuçlansa, adaletin yerini bulduğuna dair vicdanımı koruyarak adaleti asla yaralamayacaktım. Aradan geçen 20 yılda yaşadığımız tecrübeler ve karşılaştığımız bazı olaylar bizi hayal kırıklığına uğratsa da, bu anlayışımda ve inancımda asla yanılmadığıma, yargının tüm unsurlarının bu ilkeler çerçevesinde birleştiğine ve adaleti sağlamak noktasında tüm zorlukların üstesinden gelerek sürekli olarak çalıştığına şahit oldum' ifadelerine yer verdi.
Adaletin
her zaman olmazsa olmaz olduğunu söyleyen Av. Pınar; 'Bu doğrultuda geliştirdiğimiz
hukuk nosyonundan vazgeçmememiz gerektiğine olan inancımı perçinledim, buna
sahip çıktım ve beni dinleyenlere aktardım. Bu temel anlayışın, istisnaları bir
kenara bırakırsak, geçmişte olduğu gibi, gelecekte de olacağına dair inancım
tamdır. Buna inanmalı, asla vazgeçmemeli ve bu uğurda mücadele etmeliyiz. Bizi
adalet çizgisinden, hukuktan, hak arama özgürlüğünün yasal çizgilerinden
ayırmak ve hukuk dışı yollarla hukuk yaratmak isteyenler tarihte olduğu gibi
gelecekte de olacaktır. Ancak bizler bu anlayış ve düşünceye karşı daima
mücadele edeceğiz. Beyninde, ruhunda, adalet ve hukuk olgusunu içselleştiren ve
bu olgudan taviz vermeyen, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin her köşesinde yaşayan
ve şu anda bu meydanda da bulunan avukatlar, hâkimler ve savcılar, bu
mücadelenin neferleri ve savunucularıdır. Bu ülküden taviz vermemiz mümkün
değildir. Hepimiz bu güzelim vatanda doğduk, okullarında okuduk. İmkânlarımız
ve geldiğimiz yerler farklı da olsa birleştiğimiz ortak paydalar, Devlet,
vatan, bayrak, insan ve adalet olmalıdır. Bu paydalarda birleşmemek olası
değildir ve bu paydaların harcı, temeli ve de hamuru adalettir' dedi.
'Adalet, insanın özünde ve ruhunda yaşar'
Adaletin,
insanlık tarihinden bu yana söz yazılan, insanların, toplumların ve devletlerin
içselleştirmek zorunda olduğu bir olgu olduğuna dikkat çeken Av. Pınar;
'Adalet, Kutadgu Bilig'de de aynı kavramlara işaret eder, Cicero'nun meşhur
savunmasında da'¦ Adalet, insanın özünde ve ruhunda yaşar. Bizler, Yeni adli
yıla da bu umudumuz ile giriş yapıyoruz. Olayları, karmaşık hale getirmek
gereksizdir. Her zaman basit düşünmek, basit ve akılcı çözümler üretmek ve
empati yapabilmek doğru sonuca ulaşmak için geçerli bir kılavuzdur. Kapımızı
çalan ve adalet arayan vatandaşımızın istediği basittir. Hukuki problemine çare
bulmak. Yargıya başvurduğunda, hakkını koşulsuz arayabileceğini, kanun önünde
eşit olduğunu, karşısında kim olursa olsun hukuk ve yasalar çerçevesinde haklı
ise mutlaka adil bir sonuç alacağını ve de bu sonucu makul ve en kısa sürede
alabilmek istediğini bilmeli ve buna göre davranmalıyız. Empati yaparak,
kendimize sormalıyız biz de aynı durumda bunu istemez miyiz ? Ayrıcalık değil,
adalet hepimizin istediği olgudur. Bu bilinç yapısında olan bizler, emek
vererek hazırladığımız dilekçemizi, hakim ve savcılarımızın incelemesine
sunmak, adil yargılanma ilkesinin zedelenmeden kendi normal sürecinde
ilerlemesine kılavuz olmak, makul ve en kısa sürede sonuç almak, bunu yaparken,
hakim ve savcılarımız açısından da empati yaparak, onların da içinde bulundukları
zor koşullara rağmen adalet duygusu içinde hareket ettikleri inancı ve koşulsuz
bilinci içerisinde adaleti aramalıyız' sözlerine yer verdi.
'Emeğimizin karşılığını alabilmeliyiz'
Avukatlar,
hâkim ve savcıların, hukuken karşıt olsa da, maddi gerçeğe ulaşmak isteyen ve
aynı masanın etrafına oturarak bu gerçeğe ulaşmak için sohbet eden ve amacı
ortak olan bir camia olduğunu söyleyen Av. Pınar; 'Sohbetlerimiz sırasında
karşılıklı sevgi ve saygıyı kaybetmeden, hukuk içerisinde sesimizi yükselttiğimizde
olmuştur, olur, olacaktır ancak bütün bunlar, hakkını arayan sade vatandaşın
adalet duygusuna bir tuğla daha koymak içindir. Ve sonucunda o masanın
etrafında bir mutabakat imzalarız. Bu mutabakatın sonucunda, hak arayan
vatandaş, '˜ben hakkımı aradım, bana tamamen eşit davranıldı, tüm delillerim
dinlendi, yargılama tamamen adil yapıldı verilen karar aleyhime de olsa tamamen
adil olduğuna inanıyorum' diyebilmelidir. Bunu bugüne dek olanca ve büyük
çoğunlukla başardığımız gibi, devletimizin bekası, milletimizin refahı için
sürekli olarak başarmaya ve bunun için asla vazgeçmemeye mecburuz. Biz
avukatlar masanın taraflarından biri olarak, bu adalet mücadelesini büyük bir
sadelik, dürüstlük ve hatta tertemiz bir saflık içerisinde yaparken, emeğimizin
karşılığını da alabilmeliyiz' dedi.
'Asla taviz vermeyiz'
Av.
Pınar, özellikle genç avukatların haykırışlarına kulak verilmesi gerektiğinin
altını çizerken; 'Genç avukatların sorunları ve de iş alanları ile mutlaka
ilgilenmeliyiz. Savunmamız önündeki tüm engeller kaldırılmalı, masada daha
rahat oturabilmeliyiz. Kurumların, o masada oturan biz avukatlara bakışı sözde
değil özde değişmelidir. Kürsüye ve o masadaki adalet arayışının kutsallığına
saygı gösteren biz avukatlara da aynı saygı gösterilmelidir. Avukata gösterilen
saygı, hakkını ve adaletini arayan vatandaşımıza saygıdır. Hâkim ve
savcılarımıza gösterilen saygı da aynı şekilde insanımıza, adalete ve de
devlete gösterilen saygıdır. Masanın etrafında oturan tüm tarafların kendisini
adaletten, insanımızdan üstün görme hakkı yoktur. Bizler, adaletin, hakkın
yanındayız, halkımızın yanındayız, hukukun yanındayız, hukuk devletinin
yanındayız ve bu kırmızı çizgilerden asla taviz vermeyiz. Sizleri, yeni adli
yılda da bu ilkelere sahip çıkmaya, bu uğurda mücadele etmeye, tüm zor
koşulların üstesinden gelerek, adaleti, adil yargılanma ilkesinden ayrılmadan,
en makul sürede bulmaya davet ediyorum. Yeni adli yıl kutlu olsun' ifadelerine
yer verdi. Av. Pınar'ın konuşmasının ardından tören sona erdi.