Payitahtların çizeri
5 yaşında başladığı karakalem çizimlerine 71 yıldır devam eden Ressam Tevfik Ayta, 2002 yılında başladığı Osmanlı başkentlerindeki tarihi eserlerin karakalem çizimleri projesinde İstanbul, Edirne ve İznik'i 17 yılda tamamladı. Edirne'de son 2 yılda 82 karakalem çizimi yapan Ayta, özellikle Mimar Sinan'ın eseri Selimiye'ye yoğunlaştığını açıkladı. Ayta, Bursa ve Bilecik'in Söğüt ilçesinde de tarihi eserlerin karakalem çizimlerinden bir katalog oluşturmak istediğini açıkladı.
Ailesinin gelen kültür mirasıyla 5 yaşında başladığı karakalem çizimlerine 71 yıldır devam eden Ressam Tevfik Ayta, Osmanlı Devleti'nin başkentlerini gezerek 2002 yılından bugüne tarihi değerlerini resmediyor. Ayta, 17 yıl önce Osmanlı Devleti'nin son başkenti İstanbul'da başladığı karakalem çizimlerine Edirne ve İznik'te devam ederken; Mimar Koca Sinan'ın ustalık eseri Selimiye Camii başta olmak üzere çok sayıda tarihi eseri en ince ayrıntısına kadar çizdi.
Ayta,
İstanbul'un ardından Edirne ve İznik'teki karakalem çizimlerini tamamlarken;
hedefinin Bursa ve Osmanlı Devleti'nin kurulduğu Bilecik'in Söğüt ilçesi de
tamamlayarak eserlerinden katalog oluşturmak istediğini açıkladı. Edirne'de
toplam 82 karakalem çizimi gerçekleştirdiğini açıklayan Ayta, tarihi eserlerin
dışında Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde de karakalem çizimler yaptığını ve
bir albüm oluşturduğunu söyledi.
1943 yılında
Konya'nın Akşehir ilçesinde doğduğunu söyleyen Ayta; 'Aslen Lozan mübadiliyiz. Karakalem
çizime ilgim ailemden geliyor. Ağabeyim çok güzel çizimler yapardı. Annem de
çizerdi. Karakalem çizimlerine 5 yaşında başladım. O zamanlar materyal
sıkıntısı da yaşardık. Çizim için mangalda kömür beklerdik ki resim yapalım. İstanbul'da
Kabataş Erkek Lisesi'ni bitirdim. Marmara Üniversitesi İktisadi ve Ticari
İlimler Akademisi'nden mezun oldum' dedi.
2 yılda Edirne ve İznik'i çizdi
Osmanlı
başkentlerindeki eserlerin karakalem çizimlerine 2002 yılında İstanbul ile başladığını
söyleyen Ayta; 'İstanbul'un tamamlanması çok uzun sürdü. Son 2 senede de İznik
ile Edirne'yi çizdim ve bitirdim. Sadece Bursa kaldı. Bursa'yı da bir sene
içinde bitiririm ve Osmanlı Devleti'nin kurulduğu Bilecik iline bağlı Söğüt
ilçesi ile çizimlerimi tamamlamış oluruz. Ayrıca bu arada padişah türbelerinin çizimini
de tamamlamış olacağım' ifadelerine yer verdi.
'Sinan damgasını vurmuş'
Osmanlı
mimarisinin eşsiz bir güzelliği olduğunu belirten Ayta; 'Bir yere gittiğinizde
bir meydan, bir cami, bir çınar ağacı, bir hamam ve bir külliye gördüğünüz
zaman orası Osmanlı'dır. Özellikle bir çınar ağacı gördüğünüz zaman
Osmanlı'dır, Osmanlı'nın damgası vardır. Camiler, kalemtıraş ile açılmış
gibiyse Osmanlı'dır. Dünyanın hiçbir yerinde Osmanlı'daki mimari tarzı yok.
Özellikle Sinan, Osmanlı mimarisine damgasını vurmuştur. Resim olmadığı için
tezhip ve hat sanatına ağırlık vermişler. Eşsiz eserler vermişler. Dünyanın en
güzel çinileri bizdedir. Rüstempaşa Camii, Sultan Ahmet Camii eşsiz camilerdir.
Edirne'de de Selimiye'de eşsiz bir hat vardır' dedi.
'Edirne'de 82 çizim yaptım'
Edirne'deki
çizimlerimde ise Selimiye Camii üzerinde yoğunlaştığını açıklayan Ayta; 'Edirne'de
82 çizim yaptım. Edirne'de çizimlerime Selimiye'den başladım. Böyle güzel bir
eseri çizmeden olmaz. Selimiye'nin de 10'da 1'ini çizdim. İçerisinde
çizilebilecek çok daha fazla eser var. Selimiye'den sonra çeşmeler, hamamlar,
Meriç Köprüsü ve birçok tarihi eseri çizdim. Hepsini bir takım haline getirdim.
Osmanlı'nın son başkenti İstanbul'dan çizimlerime başladım, ilk başkentine
doğru gidiyorum. Bursa ve Söğüt'ü tamamladıktan sonra da çizimlerimi bir
katalog haline getireceğiz. Ayrı bir albüm halinde de Tarihi Kırkpınar Yağlı
Güreşleri'ni çizdim' sözlerine yer verdi. Ayta, Osmanlı başkentleri projesini
tamamlamasının ardından karakalem çizimlerini bir katalogda bir araya getirmeyi
hedefliyor.