Özgüven: Hayatın her alanında başarının anahtarı!
Kişinin kendine olan inancı ve güveni ifade eden özgüven kavramı, akademik başarıdan mesleki performansa, sosyal ilişkilerden duygusal sağlığa kadar birçok alanda kritik yol oynuyor. Özgüven günlük hayatta, duygusal ve ruhsal sağlığı, sosyal ilişkileri, mesleki ve akademik başarıları olumlu ya da olumsuz etkiler. Uzman Psikolog M. Utku Tohumcu, özgüvenin hayatın her alanında başarının anahtarı olduğunu aktararak konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.
Hayatın her alanında olumlu olumsuz fark yaratan özgüven, kişilere birçok noktada avantaj sağlıyor. Özgüveni yüksek olan insanlar hayatın her alanında başarılı olabiliyor. Özgüven, akademik başarıdan mesleki performansa, sosyal ilişkilerden duygusal sağlığa kadar birçok alanda kritik yol oynuyor.
Günlük hayatta özgüvenin sosyal ilişkileri, duygusal ve ruhsal sağlığı, mesleki ve akademik başarıyı olumlu ya da olumsuz etkilediğini dile getiren Uzman Psikolog M. Utku Tohumcu, “Özgüven; kişinin kendisi ile ilgili değerlendirmelerini kapsayan, kişinin kendine olan inancını ve yeteneklerine duyduğu güveni ifade eden bir kavramdır. Yapılan araştırmalar, özgüvenin akademik başarıdan mesleki performansa, sosyal ilişkilerden duygusal sağlığa kadar birçok alanda kritik bir rol oynadığını göstermektedir. Özgüveni yüksek bireyler hayatta daha kararlı adımlar atarken, düşük özgüven ise başarısızlık korkusunu ve kaygıyı artırabilir. Albert Bandura Öz Yeterlik Kuramı da özgüvenin öğrenme ve başarı üzerindeki etkisini detaylıca ele almıştır. Bandura’ya göre, birey bir konuda başarılı olabileceğine inanırsa, o alanda daha fazla çaba sarf eder ve başarıya ulaşma olasılığı artar. Örneğin, bir öğrenci matematik sınavından iyi bir not alacağına inanırsa, daha motive bir şekilde çalışır ve başarı şansı yükselir” Dedi.
"ÖZGÜVENİ YÜKSEK BİREYLER, DAHA AKTİF ROL OYNARLAR"
Özgüvenin en çok akademik ve mesleki başarıyı etkilediğini dile getiren Uzman Psikolog Tohumcu, “Özgüveni yüksek bireyler, akademik hayatta ve iş dünyasında daha aktif rol oynarlar. Yapılan bir araştırmada, özgüveni yüksek öğrenciler, düşük özgüvenli akranlarına kıyasla daha yüksek notlar almakta ve akademik hedeflerine daha kararlı bir şekilde ilerlemektedir. Benzer şekilde, iş dünyasında özgüvenli bireyler, liderlik pozisyonlarına daha fazla aday olur ve karar verme süreçlerinde daha etkili olabilir” ifadelerini kullandı.
"SOSYAL KAYGIYI ARTIRARAK BİREYİN TOPLUMDAN UZAKLAŞMASINA NEDEN OLABİLİR"
Sosyal ilişkiler için de özgüvenin olmazsa olmaz olduğunu aktaran Uzman Psikolog Tohumcu, “Özgüven, sosyal ilişkilerde de belirleyici bir faktördür. Özgüveni yüksek bireyler, kendilerini daha rahat ifade edebilir ve sosyal ortamlarda daha aktif olabilirler. Örneğin, bir bireyin iş görüşmesinde kendini güçlü ve net bir şekilde ifade edebilmesi, işe kabul edilme olasılığını artırabilir. Özgüven eksikliği ise sosyal kaygıyı artırarak bireyin toplumdan uzaklaşmasına neden olabilir” dedi.
"DUYGUSAL VE RUHSAL SAĞLIK ÖZGÜVENLE İLİŞKİLİ"
Duygusal ve ruhsal sağlığın özgüvenle ilişkili olduğuna dikkat çeken Uzman Psikolog Tohumcu, Tohumcu, “Özgüven, bireyin stresle başa çıkma becerisini artırarak psikolojik sağlamlığı güçlendirir. Düşük özgüvene sahip bireylerde, depresyon ve kaygı bozukluklarının daha yaygın olduğu araştırmalarla kanıtlanmıştır. Yine yapılan bir çalışmada düşük özgüvenin bireylerin olumsuz geri bildirimlere karşı daha savunmasız hale gelmesine neden olduğu belirtilmiştir” ifadelerine yer verdi.
Özgüvenin doğuştan gelen bir özellik olmadığını söyleyen Uzman Psikolog Tohumcu, yaşamın içerisinde öğrenildiğini ve sonradan geliştirilebildiğini belirtti.
Uzman Psikolog Tohumcu, özgüven için küçük başarıları kutlamanın, olumlu iç konuşmalar yapmanın, yeni deneyimlere açık olmanın, fiziksel sağlığa dikkat etmenin, olumsuz insanlardan uzak durmanın, hata yapmaktan korkmamanın öneminden de bahsetti.
Özgüven kazanmanın en etkili yollarından birinin, küçük hedefleri başarmak olduğunu belirten Uzman Psikolog Tohumcu, “Kendi kendinize söylediğiniz sözler, düşünce yapınızı şekillendirir. Kendinizi eleştirmek yerine, “Bunu yapabilirim” gibi motive edici ifadeler kullanmak, güveninizi artırabilir. Yeni şeyler denemek, özgüveni artıran önemli bir adımdır. Konfor alanınızdan çıkarak yeni beceriler edinmek, kendinize olan güveninizi güçlendirir. Fiziksel sağlık ve psikolojik sağlamlık bir bütündür. Araştırmalar, düzenli egzersiz yapmanın özgüveni artırdığını göstermektedir. Egzersiz hem fiziksel görünümü iyileştirerek hem de beyin kimyasallarını dengeleyerek daha iyi hissetmenizi sağlar. Sürekli eleştiren ve sizi aşağı çeken insanlarla vakit geçirmek, özgüveninizi zedeler. Destekleyici ve motive edici insanlarla vakit geçirmek, kendinizi daha güçlü hissetmenize yardımcı olur. Hatalar, gelişimin bir parçasıdır. Hata yapmaktan korkmak yerine, onlardan ders çıkarmayı öğrenmek kendinize olan inancınızı artıracaktır. Bu noktada benim favori sorum ‘en kötü ne olabilir?’ sorusudur. Hata yapmaktan çekindiğimiz pek çok senaryoda potansiyel kayıp sanıldığı kadar büyük olmamaktadır" şeklinde açıklamada bulundu.
"ÖZGÜVEN, YAŞAM KALİTESİNİ DOĞRUDAN ETKİLİYOR"
Özgüvenin, bireyin yaşam kalitesini doğrudan etkilediğini aktaran Uzman Psikolog Tohumcu, “Akademik başarıdan sosyal ilişkilere, duygusal sağlamlıktan mesleki performansa kadar hayatın birçok alanında belirleyici bir rol oynar. Ancak az önce de belirttiğim gibi özgüven büyük ölçüde geliştirilebilir bir yetenektir ve bilinçli çabalarla artırılabilir. Kişiler küçük adımlarla başlayarak kendilerine olan inançlarını güçlendirebilir ve hayatlarında daha başarılı ve mutlu bir bireyler olabilirler. Ayrıca bu süreci daha efektif bir şekilde yönetebilmek adına profesyonel destek almayı da değerlendirebilirler” İfadelerini kullandı.