Otomobil kaçakçılarına 5 yıl hapis istemi

Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı, çeşitli markalara ait lüks otomobilleri Bulgaristan'dan Türkiye'ye Kapıkule ve Hamzabeyli Sınır Kapıları'nı kullanarak usulsüz olarak getirip, satışını yapan 4 kişi hakkında 'Aldatıcı işlem ve davranışlarla eşyayı ithal etme' suçundan iddianame düzenledi.

Cumhuriyet Savcısı Halil Abdülkerim Kardaş tarafından hazırlanan iddianamede, Bulgaristan vatandaşları R. R. M., M. M. M. ile G. Ç. ve M. O. Y. şüpheli olarak yer aldı. Şüphelilerin, 5 yıla kadar hapis cezası ve 10 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılması talep edilen iddianamede ayrıca şüphelilerin kaçak yolla ülkeye soktukları araç sayısı, suçtan elde ettikleri muhtemel gelir, kaçakçılığı meslek edinmeleri dikkate alınarak, verilecek cezanın üst sınırdan tayin edilmesi talep edildi. 

İddianamede, 2016 yılının Ekim ayında Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ALO136 İhbar Hattı'na şüpheli G. Ç. hakkında Ç.'nin 'Bulgaristan'dan Türkiye'ye Kapıkule ve Hamzabeyli Sınır Kapılarını kullanarak araç getirip satışını yaptığını, bu araçları da araç satın alacak kişiler adına Bulgaristan'da şirket açıp ve ruhsatları da bu şirket adına düzenlettirdiği' şeklinde bir ihbar gelmesinin ardından; bu kez 2017 yılının Mart ayında Türkiye'ye giriş yapmak üzere Kapıkule Yolcu Salonu Gümrük Sahasına gelen M. O. Y.'nin sürücülüğünü yaptığı, R. R. M.'nin vekalet sahibi olarak bulunduğu aracın tescil işlemleri esnasında, R. R. M.'nin pasaportunun yeni ve aracın ilk kaydı olması nedeniyle aracın vekaletnamesinin sahte olduğu ve yurda kaçak şekilde sokulmaya çalışıldığı değerlendirildiği, bunun üzerine aracı Kapıkule çıkışında bir benzinlikte teslim almak üzere Kapıkule Gümrük Sahası'nda bekleyen M. O. Y.'nin eniştesi M. M. M.'nin de yakalanarak soruşturmaya dahil edildiği anlatıldı.

M. M. M.'nin ifadesinde çantasında bulunan vekâletnamelerde yazılı yabancı plakalı Türkiye'de bırakılan araçları G. Ç.'ye getirdiğini, Ç.'nin devamlı olarak yurtdışına çıktığını ve yaklaşık beş yıldır Türkiye'ye vekaletle araç getirtip sattığını beyan etmesi üzerine G. Ç. de yakalanarak soruşturmaya dahil edildiği anlatılan iddianamede, G. Ç.'nin üzerinde ele geçirilen cep telefonunda yapılan inceleme sonucunda Ç.'nin mesajlaşma programları üzerinden yaptığı konuşmalarda Bulgaristan'dan çok sayıda yabancı araç getirdiği ve Türk vatandaşlarına sattığı, araçların Türkiye'de yakalanmaması için aracı satın alacak Türk vatandaşı tarafından kendisine vekâlet verilerek Bulgaristan'da Türk vatandaşı adına paravan olarak ticari bir şirket kurduğu ve aracı şirket üzerine satın aldığı, söz konusu araçları Türkiye'de 2 sene kullanılabilmesi için emekli Bulgaristan vatandaşları vasıtasıyla Türkiye'ye getirdiği belirtildi. 

G. Ç.'nin görüştüğü birçok kişiye kişiye yurt dışından nasıl araba getirileceği hakkında bilgiler verdiği 

araçların yurda getirilmesi sürecinde gerekli olan şirket kurma, vekâletname çıkartma, sigorta gibi masraflar hakkında bilgiler verdiğinin tespit edildiğinin anlatıldığı iddianamede, yabancı plakalı araçları Türkiye'ye yasal haklarını kullanarak getiren Bulgaristan vatandaşlarının genellikle araçları Kapıkule Gümrük Sahası'na 200 metre mesafede bulunan bir benzin istasyonuna park edip anahtarları aracın üstünde bırakarak, araçsız olarak yaya şekilde yurt dışına çıktıkları belirtildi. 

İddianamede ayrıca G. Ç.'nin görüşmelerinde belirttiği araçlar ile birlikte bugüne kadar 269 aracı usulsüz olarak Türkiye'ye getirdiği, bu araçların 170 tanesinin yurtdışına gümrük cezalarının yatırılarak çıkarıldığı, 99 tanesinin halen Türkiye'de bulunduğu tespit edildiği bilgisi yer aldı. İddianamede, Türkiye'de bulunan 99 araca Edirne 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından el koyma kararı verildiği bilgisi de yer aldı.

İddianamede son olarak, şu değerlendirmeye yer verildi: 'Ülkemizdeki yüksek vergiler nedeniyle araç fiyatlarının yüksek olduğu, Bulgaristan gibi bir kısım ülkelerde Türkiye'den daha ucuza araç temin edilebildiğinin bilindiği, yurtdışından Türkiye'de teslim edilmek şartıyla alınan araçların Bulgaristan ve Romanya gibi ülkelerde, gerek resmi kurumlardan temin edilen evraklarla, gerekse sahte evraklar (vekaletname, sahte şase numarası vs.) tanzim edilerek araçların ülkemize araç getirme hakkına haiz şahıslar üzerine tescillendiği ya da araçların bu şahıslara ülkeye sokma kaydıyla teslim edildiği, bu şahıslara cüzi miktarda ödeme (100 leva, 100 euro gibi) yapılarak araçların gümrük işlemlerinin aldatıcı işlem ve davranışlarda bulunularak yapıldığı ve araçların Türkiye'ye girişinin sağlandığı, araçların Türkiye'deki bir şahsa teslim edilmesine sonrasında aracın girişini yaptıran şahısların bir kaç saat sonra ya da aynı gün içerisinde araçsız olarak yurtdışına çıktığı, bu şekilde yurda sokulan araçların hak sahibi olmayan kişilere menfaat karşılığı kullandırıldığı, bu nedenle araçların kaçakçılık konusu olduğu, sahte belgeler ibraz ederek, aracı kendisininmiş gibi göstererek, Türkiye'ye yolcu ya da misafirmiş gibi girmek şeklindeki eylemi ise 5607 Sayılı Kanunun 3 / 2 maddesinde yer alan '˜aldatıcı işlem ve davranış olarak' kabul etmek gerektiği, araç sayısı gözetildiğinde şüphelinin üzerine atılı suçu zincirleme biçimde işlediği anlaşılmıştır.'