OSMANLI DÖNEMİNDE İNŞA EDİLEN MİMARİ YAPILAR MECLİSE KONU OLDU
Edirne İl Genel Meclisi Ekim ayı toplantıları sona erdi. Toplantıda Turizm Komisyonu tarafından hazırlanan '˜Osmanlı Devletleri'nin Balkanlar ve orta Avrupa'ya kazandırdığı Tarihi Eserler' hakkındaki rapor meclise sunuldu. Komisyon Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, Osmanlı Devleti'nin sadece Balkanlar'da 15 bin 787 adet mimari yapı inşa ettiğine vurgu yaptı.
Edirne İl Genel Meclisi Ekim ayı toplantılarının son birleşimi Meclis Başkanı Mehmet Geçmiş başkanlığında gerçekleştirildi. Yoklamanın alınması ve tutanak özetlerinin okunması ile başlayan toplantı raporların sunumu ile devam etti. Turizm Komisyonu tarafından hazırlanan '˜Osmanlı Devletleri'nin Balkanlar ve orta Avrupa'ya kazandırdığı Tarihi Eserler' konulu rapor Komisyon Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, tarafından meclise sunuldu.
'Çarşıda
300'den fazla dükkân vardı'
Osmanlı Devleti'nin sadece Balkanlar'da 15 bin 787
adet mimari yapı inşa ettiğini söyleyen Gegeoğlu; 'Varna
camilerinden olan Abdurrahman Efendi Camii, Ahmed Paşa Camii, Çavuşzâde Camii,
Osman Paşa Camii, Kavaklı Camii, Kale Camii, Hacı Ali Camii, Teşvikiye Camii,
Küçük Hoca Mescidi, Hayriye Camii, Tekke Camii, Subhşâh Hâtun Camii, Aziziye
Camii vs. Bugün Varna'da üç cami günümüze kadar gelmiştir. Osmanlı
imparatorluğu döneminde İlfov kazasına bağlı Eflak Beyliğinin merkezi olan
Bükreş'te 6 kargir hanı bulunmaktaydı. Çarşıda ise 300'den fazla dükkân vardı.
Ayrıca 2 çifte hamam, bir de özel hamam
bulunmaktaydı. Hastalar için 40 hasta
alacak genişlikte bir hastane (Tabhane-i imaret) mevcuttu. 30'dan fazla, her
birinin vakfı mevcut olan manastır mevcuttu. Bükreş'in içinde akan Dumboviçe
Nehri'nde 21 un değirmeni, 2 çuka değirmeni mevcuttu' ifadelerine yer
verdi.
'Türk
şehitliği birkaç yıl önce Türk Hükümeti tarafından restore edilmiştir'
Osmanlı İmparatorluğu'nun 488 yıl süren ve egemenliğinin
en önemli anısının, Osmanlı mezarlarının bulunduğu 'Türk Şehitliği' olduğunu belirten Gegeoğlu; 'Şehitliğe çift kanatlı bir demir kapıdan girilmektedir. Kapının
karşısındaki küçük kubbenin üzerinde sarı pirinçten yapılmış bir Ay Yıldız yer
almaktadır. Kemerli kapının üzerinde kırmızı zemin üzerine beyaz harflerle
"Yurt içinde ölen Türk Şehitleri" yazılmıştır. Kubbe Seçildikten
sonra yine kemerli bir kapıdan şehit mezarlarının bulunduğu Şehitlik kısmına
geçilmektedir. Türk şehitliği birkaç yıl önce Türk Hükümeti tarafından restore
edilmiştir' ifadelerini kullandı.
Turizm Komisyonu tarafından hazırlanan raporda Osmanlı
Döneminde Belgrad'da bulunan 250 cami, 9 medrese, 10 mektep, 17 tekte, 3
imaret, 14 han, 11 hamam, 3 saat kulesi, 38 sebil ve 10 türbeden bugüne 1
camii, 2 türbe, 1 çeşme ve 1 konak kaldığı belirtildi. Osmanlı'nın
Bulgaristan'ın başşehri Sofya'yı mimari eserlerle donattığını söyleyen Turizm
Komisyon Başkanı Gegeoğlu; 'Osmanlı
İmparatorluğu bu topraklardan çekildiğinde, ardında 32 cami ve mescit, 8
medrese, 15 tekke ve zaviye, 3 imaret, 2 türbe, 13 han ve 7 kervansaray olmak
üzere toplam 170 vakıf eseri bıraktı' dedi.
'İbadete
gelen Müslümanların sayısı bini buluyor'
Sofya'da Osmanlı izlerini bugüne taşıyan eserlerden
en önemlisinin Banyabaşı Camii olduğunu aktaran Gegeoğlu; 'Günümüzde şehirde ibadete açık tek cami olan Kadı Seyfullah Efendi
Camii, Türkiye ve Bulgaristan kültür bakanlığı arasında imzalanan protokol
çerçevesinde TİKA desteği ile yeniden restore ediliyor. Caminin yanı başında 16. asırda inşa edilen
hamamın kalıntıları bulunuyor. Cami
bu nedenle banyo anlamına gelen 'Banyabaşı' olarak da biliniyor. Cuma günleri camiye ibadete gelen
Müslümanların sayısı bini buluyor. Eski
adı Philippopolis olup bugün Bulgaristan'ın Sofya'dan sonraki ikinci büyük
merkezidir' ifadelerine yer verdi.
Filiz Uçan