Okulda darp olayına dava
Öğrenci Sendikası Edirne Şubesi, 17 Kasım Uluslararası Öğrencileri Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, öğrencilerin yaşadıkları sorunlara dikkat çekti. Sendika İl Temsilcisi Taha Bozdağ, açıklamanın ardından Edirne Süleyman Demirel Fen Lisesi'nde bir öğrenciyi darp ettiği iddiasıyla Eğitim-Bir-Sen Üyesi öğretmen hakkında dava açıldığını söyledi. Bozdağ, davanın 24 Kasım saat 08.50'de Edirne 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüleceğini açıkladı.
Öğrenci Sendikası Edirne Şubesi, 17 Kasım Uluslararası Öğrenciler Günü kapsamında basın açıklaması gerçekleştirdi. Edirne Kent Konseyi toplantı salonunda dün düzenlenen basın açıklamasına Öğrenci Sendikası Edirne İl Temsilcisi Taha Bozdağ ve sendika üyesi Ayşe Özlem Elçi katıldılar. Korona virüsü tedbirleri kapsamında düzenlenen basın açıklamasında sendika üyesi Elçi, öğrencilerin özellikle pandemi sürecinde yaşadığı sıkıntılara dikkat çekerken; İl Temsilcisi Bozdağ, Edirne Süleyman Demirel Fen Lisesi'ndeki bir öğretmen hakkında öğrenciyi darp ettiği iddiasıyla dava açıldığı söyledi. Elçi, basın açıklamasında 17 Kasım Uluslararası Öğrenciler Günü'nün önemini hatırlatırken; 'Basın açıklamamızı düzenlediğimiz bugün, on yıllar önce Nazilerin ırkçı, ayrımcı politikalarına ve toplama kamplarına karşı çıkan öğrencilerin onurlu mücadelesi sayesinde ölümsüzleşti. Nazi iktidarının emriyle Çekyalı 9 öğrenci ve pek çok akademisyen 17 Kasım 1939'da mahkemeye bile çıkarılmadan idam edildi, 1200'den fazla öğrenci tutuklanarak toplama kamplarına gönderildi. Daha sonra bu acı günün anısına 17 Kasım, öğrenci kuruluşlarının çabası sayesinde Uluslararası Öğrenciler Günü olarak tanındı' ifadelerini kullandı.
'GELECEĞİ OLMAYAN MİLYONLARIZ'
Öğrenci
Sendikası üyelerinin, Türkiye'nin dört bir yanında Uluslararası Öğrenciler Günü
nedeniyle bir araya geldiğini söyleyen Elçi; 'Öğrenci Sendikası üyelerini
ülkenin dört bir yanında bir araya getiren şey ise yıllara rağmen aynı kalan,
hatta gittikçe büyüyen geleceksizlik, yoksulluk ve işsizlik düzenidir. Biz bu
ülkenin geleceği denen ama daha kendi geleceği olmayan milyonlarız. Bizim için
zaten zor olan yaşam koşulları, salgınla birlikte katlanılmaz hale geldi. KYK
bursumuz yetmediği için çalışıyorduk, iş yerlerimiz kriz sebebiyle kapandı ve
artık çalışamıyoruz. Öğrenci evlerimizin kirasını oturmasak da ödemek
zorundayız. İkinci öğretim harçlarımızı okula gitmesek de ödemek zorundayız.
Derslere bağlanmaya çalışırken harcasak da, internet ve telefon faturalarımızı
ödemek zorundayız. Hayatımız mağdur olmakla, ücret ödemekle, gelecek kaygısı
duymakla geçiyor. Eğitim niteliksizleşiyor, eğitim paralılaşıyor, aradığımız
eğitime ulaşılamıyor' dedi.
'GENÇ İŞSİZLİK REKOR KIRDI'
Elçi,
genç işsizliğin Türkiye tarihinde rekorlar kırdığını belirtirken; 'Bu
zamanlarda çözüm üretmesini istediğimiz yetkililer, daha geçen hafta okurken
çalıştığımız kısa süreli işlerde sahip olduğumuz sosyal hakları bir yasa
teklifiyle bizden söküp almaya çalıştı. Salgının yükü yetmedi, okullarımız bizi
sınavda gözetleyebilmek için odamıza kamera kurmamızı istedi. Salgının yükü
yetmedi, Milli Eğitim Bakanı, '˜Sistem çöküyorsa bu iyi bir şey, talep var demek
ki' diyerek bizimle dalga geçmeye çalıştı. Bu ülkenin Milli Eğitim Bakanı, bir
çocuk işçinin yüzüne ve acılarına gülümseyerek baktı, o bakışı tweet attı. İşte
biz bugün, bunun için sokaktayız. Salgına rağmen değil, salgında bize yaşatılan
mağduriyetler sebebiyle sokaktayız. Akademik takvim ve turizm gelirleri için
geleceği hiçe sayılan ve sınava sokulan yüz binlerce liseli arkadaşımızın
hakkını savunmak için sokaktayız. Yoksulluk ve geleceksizlik sebebiyle başka
sıra arkadaşlarımız hayatına son vermesin diye sokaktayız' sözlerine yer verdi.
'GELECEKSİZLİĞE İKNA DEĞİLİZ'
Öğrenci
Sendikası'nın 1 yıl önce kurulduğunu açıklayan Elçi; 'Öğrenci Sendikası'nı
sözümüze söz, gücümüze güç katmak için bir yıl önce hep birlikte kurduk.
'˜Geleceğimizi kurtaralım!' diyerek yola çıkmamızın bir sebebi var; bizden başka
kimse geleceğimizi kurtaramaz, biliyoruz. Sesimize ve gücümüze güveniyoruz.
Bize biçilen kaderi kabul etmiyoruz, geleceksizliğe ikna değiliz! Sosyal
haklarımız için, adil bir ücret ve huzurlu bir gelecek için kimseye el
açmayacağız. Bize dikilen kefeni kabul etmiyoruz, yoksulluğun ve işsizliğin
kıskacında can vermeyeceğiz. Sibel'in, Furkan'ın ve daha nice arkadaşımızın
adını ve serzenişini unutmayacağız. Okullarımızın asıl sahibi biziz ama hangi
şartlar altında eğitim göreceğimize dair söz hakkımız yok. Sınav sistemimiz,
ders programımız, geleceğimiz söz konusu olduğunda fikir belirtme hakkımız yok'
dedi.
'GELECEĞİMİZİ BİRLİKTE KURTARALIM'
Elçi,
Türkiye'de Öğrenci Sendikası'nı büyütmek için çalışan öğrenciler adına
seslenirken; 'Biz bu ülkede milyonlarca öğrencinin sorunlarını dile getirmek ve
çözüme kavuşturmak için sorumluluk almaya hazırız. Düzenlediğimiz basın açıklamasının
sonuna gelirken sıra arkadaşlarımıza seslenmek istiyoruz; yeryüzündeki bütün
yolculuklar tek bir adımla başlar. Şimdi bu adımı atmanın, geleceğimizi
kurtarmak için harekete geçmenin tam zamanı. Bugünden başlayarak haklarımız
için bir araya gelelim, mücadeleyi büyütelim. Düşünelim, yaratalım, savunalım;
geleceğimizi hep birlikte kurtaralım' ifadelerine yer verdi.
ÖĞRENCİYİ DARP EDEN ÖĞRETMENE DAVA
Basın
açıklamasının ardından toplantıda İl Temsilcisi Bozdağ, Edirne Süleyman Demirel
Fen Lisesi'ndeki bir öğretmen hakkında öğrenciyi darp ettiği iddiasıyla dava
açıldığını söyledi. Bozdağ, okuldaki Eğitim-Bir-Sen üyesi bir öğretmenin, bir
öğrenciyi darp ettiğini söylerken; 'Edirne Süleyman Demirel Fen Lisesi'nde
yandaş Eğitim-Bir-Sen kuşatması, okul içerisindeki gerici, baskıcı bir tutumla
somutlaşmış ve Eğitim-Bir-Sen üyesi öğretmen, sendikasının okuldaki hâkimiyetine
güvenerek bir öğrenci arkadaşımızı darp etmiştir. Konunun basına yansımasının
ardından Eğitim-Bir-Sen'in şikâyetleriyle haberi yapan gazeteciler hakkında
soruşturma başlatılmıştır. İktidarın eğitimdeki kadrolaşma aracı olan Eğitim-Bir-Sen
ve üyelerinin okulda hâkim kılmaya çalıştığı gerici atmosfer ve darp olayının
kamuoyunca duyulmasının ardından öğretmen hakkında yürütülen soruşturma, kavuşturmaya
dönüşmüş ve hakkında dava açılmıştır. Davanın ilk duruşması, 24 Kasım saat
08.50'de Edirne 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecektir. İntikal ettiği ilk
andan itibaren takipçisi olduğumuz sürecin bundan sonra da takipçisi
olacağımızı ilan ediyoruz. Okulumuzu gericiliğe teslim etmeyeceğiz. Bu sebeple
kentteki eğitim dernek ve kuruluşları başta olmak üzere tüm ilerici öğrenci
kardeşlerimiz adına davaya sahip çıkmaya çağırıyoruz' diye konuştu.