O'nu yaşat ki, Devlet yaşasın
Edirne'nin Süloğlu ilçesinde yaşam savaşı veren 3 kişilik aile, '˜Çadır' adını verdikleri tek gözlü barınaklarından kurtulmayı istiyor. 2021'in ilk çeyreğinde temel haklarından yararlanamayan ailedeki anne Didem Gülezen, mücadelesini GÜNDEM'e anlattı. Gülezen, devletten tek isteğinin ev olduğunu söylerken Şeyh Edebâli'nin Osman Gazi'ye nasihati olarak tarihe geçen, 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' sözünün önemini bir kez daha gözler önüne serdi.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 56 ve 57'nci maddelerinde yer alan sağlık hizmetleri, çevrenin korunması ve konut haklarından 2021'in ilk çeyreğinde yararlanamayan bir aile. Edirne'nin Süloğlu ilçesi Şafak mahallesinde yaşayan 3 kişilik aile, yaklaşık 1 yıl önce inşa ettikleri çadır tipi barınakta yaşıyor. Her insanın sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı olsa da yasada yer alan ifadelerin hayata geçirilemediği ortada.
Eşi ve 5
yaşındaki kızı Elif ile yaşam mücadelesi veren Didem Gülezen (29), hayatını
devam ettirebilme amacıyla tahta, plastik ve battaniyelerden inşa ettiği ve
gecekondu olarak bile tabir edilemeyen tek göz bir barınakta yaşıyor. 3 kişilik
aile, Süloğlu Kaymakamlığı ve Süloğlu Belediyesi'nin maddi para ve gıda yardımı
ile hayata tutunabilmek için mücadele ederken; ev sahibi olmanın hayalini
kuruyorlar.
KIŞ MEVSİMİ AYRI SORUN
Hava
sıcaklığının düştüğü, yağmur ve kar yağışının ortaya çıktığı kış mevsiminde bin
bir türlü sorunla başa çıkmaya çalışan aile, özellikle yağışlı günlerde yaşam
alanlarına giren su nedeniyle insani barınma şartlarını karşılamayan '˜Çadır'
diye adlandırdıkları barınaklarında yardım bekliyor. Tüm olumsuzluklara rağmen
yardım sağlayan kurumlara teşekkür etmeyi ihmal etmeyen Gülezen'in tek isteği
ise bir eve sahip olmak.
'EV YAPSALAR YETERLİ OLUR'
Gülezen,
GÜNDEM'e yaptığı açıklamada, yaklaşık 1 yıldır '˜Çadır' adını verdikleri el
emeğiyle yaptıkları barınakta yaşadıklarını söylerken; 'Eşim ve çocuğumla
birlikte 3 kişi burada yaşıyoruz. İşimiz de yok. Süloğlu Kaymakamlığı ve
Belediyesi gıda ve para yardımı yapıyor ama evimiz yok. Kaymakamımızdan Allah
razı olsun, yardım yapıyor ama hiçbir şeyimiz yok. Yağmur yağdığında içeriye su
doluyor, bütün her şeyimiz ıslanıyor. Devletten hiçbir şey istemiyorum, bize
bir ev yapsalar yeterli olur. Paramız yok, kiraya da çıkamıyoruz. Bu halde
yaşıyoruz' diye konuştu.
ŞEYH EDEBÂLİ'Yİ HATIRLATTI
Soba,
çekyat, televizyon, piknik tüpü ve masa ile yağmur yağışında sık sık ıslanan
bir halı ile yaşama tutunmaya çalışan ailede iş sahibi olan birey de
bulunmuyor. Gülezen, ailesine 9 ay içinde yeni bir bireyin daha katılacağını
açıklarken; Şeyh Edebâli'nin Osmanlı'nın kurucusu Osman Gazi'ye nasihati olarak
tarihe geçen, 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' sözünün anlamı 4'üncü aile
ferdini bekleyen ailede ortaya çıkıyor.