Nehirlerde kuraklık alarmı

Tunca ve Meriç nehri dip seviyede akıyor

Türkiye’nin en önemli tarımsal ürünlerinin yetiştirildiği Trakya’da kuraklık hüküm sürüyor.

Verim kaybı yaşamak istemeyen üreticiler ise yağış bekliyor.

Kente hayat veren Tunca ve Meriç Nehirleri ise kuraklık nedeniyle dip seviyeyi gördü.

Nehir debilerinin azalmasıyla nehir yataklarında adacıklar meydana geldi.

Kaynağını Bulgaristan alıp birleşerek Ege’ye dökülen 350 kilometrelik nehirlerin debisi neredeyse kuruma noktasına geldi.

DSİ 11. Bölge Müdürlüğü verilerine göre geçen yıl aynı dönemde 78 metreküp/saniye ile akan Meriç Nehri’nin debisi 44 metreküp/saniye seviyesine geriledi.

6 metreküp/saniye akan Tunca Nehrinde ise kuraklık nedeni ile nehir yüzeyi çöplerle kaplandı. Nehir içerisinde bulunan plastik şişelerden, araç lastiğine ve hatta koltuğa kadar birçok atık gün yüzüne çıktı.

“BÖYLE DEVAM EDERSE ÖNÜMÜZDEKİ YIL DAHA BÜYÜK BİR TEHLİKE OLUŞTURACAK”

Uzunköprü ilçesinde Sulama Kooperatifinde görevli Okan Paçor, en çok yağış alan bölgelerden olan Edirne’nin son aylarda yaşanan kuraklığın üretimi de etkileyeceğini belirtti.

Paçor, “ Bu yıl kuraklıklar çok ciddi anlamda bizleri etkiledi. Gerek arazi sulamasında gerekse ürün verim ve yağ oranlarında çok zor bir yıl yaşadık. Bu sadece çiftçilik anlamında değil hayvanlar açısından bakıldığında da nehir içerisindeki canlıların hayatında da tehlike yaratıyor. Geçtiğimiz yıllarda çok yağış alan bölgemiz son 4-5 aydır hiç yağış almadı. Kış aylarında seddelerde patlamalar oluyordu. Ekili olmayan araziler zarar görüyordu. Bu kış onları yaşamadık ama yaz anlamında çok büyük kuraklığa şahit olduk. Bunlarda çiftçiyi çok zor durumda bıraktı. Şuan için nehirlerin debisi çok düşük. Sulama sezonu bitti ancak bu böyle devam ederse önümüzdeki yıl daha büyük bir tehlike oluşturacak.” Dedi.

“SON İKİ YILDIR GİDEREK SU SEVİYELERİ AZALIYOR”

            Nehirlerde amatör olarak balıkçılık yapan Selçuk Kahvecioğlu ise, Diğer yıllara nazaran eskiden sellerle anılan Edirne, son iki yıldan beri ve özellikle 2023 yılında yaz sezonu ve bahardan beri şehrimiz yağış almadı. Uzun süredir su seviyesi düşmeye devam ediyor.  Suda yaşayan canlıları, hem bizi, hem de çiftçilere olumsuzluk teşkil etmekte. Daha önce su seviyesini hiç bu kadar düşük görmedim. Son iki yıldır giderek su seviyeleri azalıyor.” Dedi.

“SU HAYATTIR AMA BİZ BU HAYATI ELİMİZLE ZEHİRLİYORUZ”

Nehir yüzeyinde bulunan çöplerin hem insan sağlığını hem de doğal yaşamın dengesini bozduğunu belirten Kahvecioğlu, “İnsanların, doğaya, doğada yaşayan hayvanlara tüketmiş olduğumuz suya ki bu sudan ürünlerimizi suluyoruz, bahçemizi suluyoruz her anlamda kullanıyoruz. Su hayattır ama biz bu hayatı bir şekilde elimizle zehirliyoruz. Nasıl zehirliyoruz, suya attığımız katı atıklarla, plastik atıklarla, kanalizasyon atıkları ile baktığımız zaman suyun içerisinde bin bir çeşit atık var.” Şeklinde konuştu.

Nehirlerdeki yaşanan kuraklıktan bölgedeki üreticiler ve vatandaşlarda tedirgin.