Nasıl kovulduklarını anlattı

Son günlerde Edirne'deki Tavuk Ormanı'nın korunması konusuna el atan Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği temsilcileri, destek istemek üzere CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı'yı ziyaret etti. Ancak diyalogların bir süre sonra Pekcanlı tarafından kendilerinin kovulması aşamasına geldiğini ileri süren dernek yetkilileri, yaşananları sosyal medyada paylaştı.

Nasıl kovulduklarını anlattı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği (EÇGD) üyeleri önceki gün Tavuk Ormanı'nın koruma altına alınması için yaptıkları çalışmaları anlatmak için CHP'ye ziyarete gittiklerini, ziyaret sırasında CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı tarafından kovulduklarını iddia ettiler.

EÇGD üyesi Metin Özaydınlık, Pekcanlı ile yaşanan diyalogları sosyal medya hesabından paylaştı. Özaydınlık, 'Nasıl Kovulduk' başlığıyla yaptığı paylaşımda 3 konu hakkında Pekcanlı ile polemik yaşadıklarını aktardı. Derneğin, Tavuk Ormanıyla ilgili yaptığı panele akademisyenlerin katkı koymasına Pekcanlı'nın hayli sinirlendiği görülüyor. İkinci polemik konusu ise Zübeyde Hanım Parkının işletmeci tarafından 1000 küsur metre kadar büyütülmesi konusunda yaşanıyor. Park konusunda mahalle halkının ve sivil toplum kuruluşlarının kendilerine destek olmadığını söyleyen Pekcanlı, dernek üyelerinin, 'Belediyenin böyle bir destek talebi olmadı ki. Park bu duruma bir gecede mi gelmiş, yıllarca yaptığı eklentilere neden sessiz kalınmış. Sözleşme dışı davranan kiracıyı çıkarırsınız, olur biter. Yeşil alanlara yapılmış bütün işletmeler aynı durumda, hepsine çeki düzen verilsin, destek isterseniz biz hazırız' demesi üzerine 'Ben başkanıma hakaret ettirmem, siz buraya gelip başkanım hakkında konuşamazsınız' diye tepki gösteriyor.

Özaydınlık; son olarak 'Kırkpınar Güreşleri, Kültür Merkezi ve Dinozor Parkı (paylaşımdaki tanım ile) hakkında' polemik yaşandığını aktarıyor. Dernek üyelerinin Kırkpınar'ın panayır havasından kurtularak başka bir yerde yapılması düşüncelerine karşılık Pekcanlı, 'Ben buna karşıyım, Kırkpınar'ın yeri Sarayiçi' diye yanıtlıyor.

Özaydınlık'ın paylaşımında, Pekcanlı'nın, inşaatı devam eden Kültür Merkezi'nin tamamlanmamasının nedeninin öncelikli başka yatırlımlar olduğunu söylediği görülüyor. Bunun üzerine dernek üyelerinin Hasan Ali Yücel Çocuk Müzesini kastederek, 'Edirne'nin en önemli ihtiyacı plastik oyuncaklardan dinozor parkı mı? Oraya harcanan parayla Kültür Merkezini tamamlayabilirdi belediye' demesi üzerine, Özaydınlık'ın paylaşımındaki ifadelerle '(Gözlerini pörtleterek) Dinozor parkı dedirtmem, hakaret ettirmem, sizin niyetiniz anlaşıldı, bu kadar yeterli gidebilirsiniz' diyerek dernek üyelerini partiden kovduğu ve arkalarından kapıyı çarptığı belirtildi.

Özaydınlık, geçen diyalogların ardından 'Biz ilk şoku atlattıktan sonra herkes yutkunarak birbirine baktı. CHP gibi asırlık bir partinin Edirne teşkilatının en tepesinde böyle bir zat-ı muhteremin bulunması gerçekten üzücü' diye yorum yaparak paylaşımını sonlandırıyor.

Özaydınlık'ın bu paylaşımı dün bazı Twitter kullanıcıları tarafından, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan etiketlenerek kullanıldı. İşte Özaydınlık'ın sosyal medyadaki o paylaşımın tamamı:

Dün EÇGD olarak CHP'ye ziyarete gittik. İl Başkanı bizi kapıda karşıladı. Odasına davet etti. Çay ikramı ve hoşbeşten sonra konuya girdik. Tavuk Ormanı'nın koruma altına alınması için yaptığımız çalışmaları kendisine anlattık. Fazla uzatmayayım buraya kadar her şey normal gitti. Kovulmamıza neden olan diyalogları aşağıda yorumlarınıza sunuyorum.

Diyalog 1: (Tavuk Ormanı ile ilgili yaptığımız panele katkı koyan akademisyenlere yönelik polemik)

İl Bşk: Onlar önce kendi üniversitelerinde ağaç kesimini engellesinler.

Biz: Haklısınız ama bilirsiniz insanlar çalıştıkları kurumla başları derde girsin istemiyor, işsiz kalma kaygıları vardır, anlamak lazım.

İl Bşk: Üniversite bina yapmak için bir yığın ağaç kesti kimse sesini çıkarmıyor.

Biz: Bizim dernek olarak bu konuda basın açıklamamız var. Neyse biz konumuza dönelim.

Diyalog 2: (Zübeyde Hanım parkı meselesine yönelik polemik)

İl Bşk: İşletmeci bin küsur metrekarelik kapalı alan yapmış yıkıma gittik mahalle halkı bile yanımızda durmadı. İşletmeciden yana oldular.

Biz: Öyle olduğunu sanmıyorum, mahalle halkı neden işletmeciyi tutsun?

İl Bşk: Sivil toplum örgütleri de bize destek olmadı.

Biz: Belediyenin böyle bir destek talebi olmadı ki. Park bu duruma bir gecede mi gelmiş, yıllarca yaptığı eklentilere neden sessiz kalınmış. Sözleşme dışı davranan kiracıyı çıkarırsınız olur biter. Yeşil alanlara yapılmış bütün işletmeler aynı durumda, hepsine çeki düzen verilsin, destek isterseniz biz hazırız. Nerde kalmıştık'¦

Diyalog 3: (Belediye Başkanına yönelik polemik)

İl Bşk: Yalnız başkanıma laf söyletmem, en azından konuşabildiğiniz biri değil mi?

Biz: (İçimden 'çok şükür, Allah zeval vermesin' diye geçiriyorum.)

Biz: Ya evet, konuşulabiliyor tabi ama o yine bildiğini yapıyor

İl Bşk: Ben başkanıma hakaret ettirmem, siz buraya gelip başkanım hakkında konuşamazsınız.

Biz: Yahu ne hakareti konuyu siz açtınız biz de düşüncemizi söyledik. En iyisi biz konumuza dönelim'¦

Diyalog 4: (Kırkpınar Güreşleri, Kültür Merkezi ve Dinozor Parkı hakkında polemik)

İl Bşk: Yani siz şimdi 100 yıllık Kırkpınar alanının yeri mi değiştirilsin diyorsunuz. Olur mu öyle şey 1912 yılından beri orada yapılıyor.

Biz: Söz ettiğiniz tarih Balkan savaşına denk geliyor biliyorsunuz atalarımız Sarayiçi'nde ağaç kabuğu kemirmişler, açlıktan ölmüşler. Bu yıllardan başlayarak yaklaşık 10 yıl boyunca güreşler yapılamamış. Tarihçiler resmi olarak Kırkpınar Güreşlerinin 1924 yılında Sarayiçi'nde yapılmaya başlandığını söylüyorlar.

İl Bşk: Ben buna karşıyım, Kırkpınar'ın yeri Sarayiçi.

Biz: Ama biz bu alanda ısrar ederek hem 70'in üzerinde kuş türünün yaşadığı hem de endemik ve nadide bitkiler bulunan bir alana zarar veriyoruz. Üstelik Kırkpınar burada yapıldığı için gelişemiyor. Kokoreç dumanları, çevirme kokuları arasında insanlara bir güzellik sunamıyoruz. Panayır olmaktan çıkaramıyoruz Kırkpınar etkinliklerini. Ne bir Kırkpınar müzemiz var ne de bir sergi alanımız. Hiç olmazsa Belediye şu Kültür Merkezi inşaatını tamamlasaydı.

İl Bşk: O bina seçim yatırımı için yapılmaya başlandı. Edirne'nin daha öncelikli gereksinimleri varken oraya o yatırımı yapmak yanlıştı.

Biz: Edirne'nin en önemli ihtiyacı plastik oyuncaklardan dinozor parkı mı? Oraya harcanan parayla Kültür Merkezini tamamlayabilirdi belediye.

İl Bşk: (Gözlerini pörtleterek) Dinozor parkı dedirtmem, hakaret ettirmem, sizin niyetiniz anlaşıldı, bu kadar yeterli gidebilirsiniz.

Biz: İyi de orada dinozorlar yok mu? Dinozor parkı değil mi? Neyse asıl sizin tavrınız anlaşıldı. CHP her yerde oylarını arttırırken Edirne de neden oylarının azaldığını şimdi daha iyi anladık. Size kolay gelsin.

Biz çıkarken İl Başkanı bir şeyler söyleyerek kapıya kadar geldi, bizi geçirme nezaketinde bulunuyor zannettik, arkamızdan vurulan kapı sesiyle irkildik. Meğer kovulduğumuzu iyice vurgulamak amacıyla kapıyı çarpmak için arkamızdan söylenerek gelmiş. Biz ilk şoku atlattıktan sonra herkes yutkunarak birbirine baktı. CHP gibi asırlık bir partinin Edirne teşkilatının en tepesinde böyle bir zat-ı muhteremin bulunması gerçekten üzücü.