Müdüre şok suçlamalar!

Edirne'nin Uzunköprü ilçesindeki içkili mekanlarda yapılan denetimlerin azaltılması için ilçenin o dönem emniyet müdürlüğü görevini yürüten M.T.'ye rüşvet verilmesiyle ilgili Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın ilk duruşmasına tutuklu sanıklar M. E., M. H., M. T., Ş. P. ve A. S., tutuksuz yargılanan sanıklar O. A., B. Y., E. U. ve F. Ö. ile avukatları katıldı. Tutuksuz yargılanan sanıklardan S. B. ve H. O. ise duruşmaya katılmadı.
'Rüşvet parası olduğunu bilmiyordum'

Duruşmada ilk olarak tutuksuz sanıkların ifadeleri alındı.  Tutuksuz yargılanan sanık B. Y., ifadesinde tutuklu sanık Ş. P.'den aldığı 5 bin TL'yi emniyet müdürü M. T.'ye verdiğini ifade ederek 'Rüşvet parası olduğunu bilmiyordum. Kontrol yapılmamasını istedim. Kendime çıkar sağlamadım' dedi. B. Y.'ye dosyada yer alan konuşma kayıtlarının ve ortam dinlemesindeki kayıtların kendisine ait olduğunu kabul ederek, 'Uzunköprü'deki esnaf ve diğer kişilerin beni sürekli aramasının sebebi M. T. ile sürekli görüşmemizdir. Arkadaş olarak görüşürüz' dedi.
'Rutin denetimden çıkmıştı'

Tutuksuz sanık E. U. da üzerine atılı 'Rüşvet vermek' suçlamasını kabul etmediğini belirterek, 'Sürekli baskın oluyordu.  Ceza kesiliyordu. Rutin denetimden çıkıp baskı haline dönmüştü. Ben önce para vermedim. Ancak baskınlar devam edince vermek zorunda kaldım. 5 bin TL'yi verdim. Suçlamayı kabul etmiyorum. Ben bu parayı sadece ruhsat yanmasın diye verdim' dedi. E. U. ifadesinde, yapılan kontrollerde tutulan tutanakların altında 3 '“ 4satırlık boşluk bırakılarak, kendilerinden imza alındığını, tutanağın daha sonra tamamlandığını ileri sürdü.
'Biz rüşvet teklif etmedik'

Tutuksuz yargılanan işletmeci O. A., M. T.'nin Uzunköprü'ye atanmasının ardından baskınların günde 3 '“ 4 sefer olmaya başladığını, kapama ve para cezalarının arttığını ifade ederek, 'Sigara içirtmesek bile, polis ekipleri geldiklerinde masanın altlarından izmarit çıkıyordu. Emniyet müdürü ilçede artık kahraman haline gelmişti. Bizi korku, baskı altına almıştı. Artık mekanlarımız kapanma noktasına gelmişti. Uzunköprü emniyet müdürü değil de Uzunköprü mafyası haline gelmişti' dedi. O. A., M. T.'ye parayı verdikten sonra polisin mekana geldiğinde, sadece uyarıp gittiğini ifade ederek, 'Bizim de ekmek teknemizdi. Yapılacak bir şey kalmamıştı. Biz rüşvet teklif etmedik' dedi.
'Sanıkları tanımıyorum'

Tutuklu sanıklardan Suriyeli M. H., üzerine atılı 'Göçmen kaçakçılığı' suçlamasını kabul etmeyerek, 'Sanıklardan hiç kimseyi tanımıyorum.  İstanbul'da iki şirket sahibiyim. Vergilerimi de veriyorum. Savaştan kaçıp Türkiye'ye geldik. Göçmen kaçakçılığı yapmıyorum. İstanbul'da tanıştığım M. A. A. isimli bir kişi eşimi ve çocuklarımı daha sonra da kardeşimin ailesini yasadışı yollardan Avrupa'ya götürdü. Ben de onlarla Uzunköprü'ye geldiğimde sanık S. B. ile tanıştım. Ancak ailemi yurtdışına M. A. A. isimli kişi götürdü' dedi.Sanık M. H.'nin yanında şoför olarak çalışan,  tutuklu sanık Suriyeli M. E. de göçmen kaçakçılığı ve rüşvetle bir alakası olmadığını ifade ederek, tahliyesini talep etti.
'Denetimler azaldı'

Tutuklu sanık Ş. P., M. T.'nin mekanlara denetimini arttırması üzerine işlerinin bitme noktasına geldiğini belirterek, 'Kendi hesabımdan 5 bin TL çektim. B. Y.'ye verdim. Parayı verdikten sonra B. Y.'den ricalarımız olmuştur. Parayı verdikten sonra da denetimlerimiz azalmıştır' dedi. Tutuklu sanık A. S., M. T.'nin Uzunköprü'de çalıştığı lokale maç izlemek için gelmesiyle tanıştıklarını belirterek, 'Emniyete yardımcı olurdum. Ruhsatsız silah yakalattım. Fuhuş yaptıran ve uyuşturucu satanlarla ilgili müdüre bilgi verirdim' dedi.  A. S. üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi.
'Kovuşturma izni yok, dosya ayrılsın'

Duruşma savcısı, tutuklu sanık M. T.'nin ifadesinin öncesinde M. T.'nin emniyet müdürü iken işlediği iddia olunan suçların özel soruşturma ve kovuşturma usulüne tabi olduğunu belirterek, bu konuda ilgili makamların vermiş olduğu kovuşturma izni kararının dosyada mevcut olmadığı anlaşılmakla izin işlemlerinin tamamlanması için sanık M. T. hakkında dava dosyanın ayrılmasını ve M. T.'nin tutukluluk halinin devamını talep etti.
'Geriye dönük izin alınamaz'

Bunun üzerine mahkeme tarafından söz verilen sanık M. T., iznin soruşturma başladığında alınması gerektiğini ifade ederek, 'Geriye dönük izin alınmaz. Yaklaşık 1 yıldır tutukluyum. İlk kez mahkemeye çıktım. Bu kadar projeli çalışmada 8 klasör tape olmasına rağmen somut olarak bu suçları işlediğime dair bir tape yoktur. İfadeler yüzeysel alınmıştır' dedi.
'Mekan sahipleri rahatsız oldu'

M. T., Uzunköprü'de göreve başladığında, ilçede asayiş ile ilgili bir çok sıkıntı olduğunu ifade ederek, 'Uyuşturucu, birahaneler, çek senet mafyası, ve göçmen kaçakçılığı. Fuhuş ve uyuşturucunun kolay temin edildiği bir yer halindeydi. Biz bunlara yönelik çalışma başlatınca tabi ki mekan sahipleri rahatsız oldu. Mekanlarda kadınlar olduğu zaman 30 '“ 40 bin ciroları vardı' dedi. M. T., tüm delillerin toplandığını belirterek tahliyesini talep etti.
Dosyası ayrıldı

Mahkeme heyeti, duruşma savcısının talebini görüşmek üzere verdiği kısa aranın ardından açıkladığı ara kararında sanık M. T.'nin dava dosyasının ayrılmasına ve M. T.'nin tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bunun üzerine M. T. ve avukatları duruşma salonundan ayrıldı.
Bir tahliye

Duruşma, sanık avukatlarının savunmaları ile devam etti. Savunmaların ardından mahkeme heyeti, tutuklu sanık Ş. P.'nin yurtdışı çıkış yasağı adli kontrol şartı ile tahliyesine, diğer tutuklu sanıkların ise bu hallerinin devamına karar vererek yargılamayı ileri bir tarihe erteledi.