Montana'da bir Küçünlülü

Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) Montana State Üniversitesi'ndeki Görüntüleme ve Kimyasal Analiz Laboratuvarı'nın kurucusu Prof. Dr. Recep Avcı, Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü tarafından düzenlenen '˜Yalnız mıyız? Dünya Dışı Yaşam Arayışı' konulu konferansta öğrencilerle bir araya geldi. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Fehmi Yıldız Konferans Salonu'nda düzenlenen konferansa çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.

Edirne'nin Lalapaşa ilçesine bağlı Küçünlü köyünde doğan Prof. Dr. Recep Avcı, sunumu öncesi yaptığı konuşmada Edirneli olduğunu ve ABD'nin Montana eyaletine bağlı Bozeman şehrinde yaşadığını belirtirken; 'Her şeyden önce ben, bu bölgenin insanıyım. Çobanlığımla her zaman övünürüm. Çoğu zaman konuşma yaptığımda; '˜Ben ilk önce çobanım, ondan sonra profesörüm' şeklinde kendimi takdim etmişimdir. Bu hiçbir zaman değişmedi' ifadelerine yer verdi. Avcı'nın sunumunda çoban sopasına benzer bir sopa kullanması ise dikkat çekti.

Kâinatta bugüne kadar Dünya dışında hiçbir yerde yaşam bulunamadığını söyleyen Avcı; 'Mars'a, Ay'a, güneş sistemindeki diğer gezegenlere bakıyorlar ve hiçbir yerde bulunamadı. Yapılan gözlemlere göre her yıldızın etrafında en az bir gezegen olduğu biliniyor. Sadece Samanyolu sisteminde 250 milyar tane yıldız var. Samanyolu sisteminin çapı, 100 milyon ışık yılıdır. Işık, saniyede 300 bin kilometre hızındadır. Güneş'ten Dünya'ya 8 saniyede gelir. Daha hızlısı yoktur. Kâinatta gelebileceğiniz en yüksek hızdır. Bu hızla, Samanyolu'nun bir başından diğer başına 100 bin senede gidebilirsiniz. Tam ortasında da kara delik vardır. Her sistemin ortasında kara delikler vardır' ifadelerine yer verdi.

'Dünya dışında yaşam bulunamadı'

Ay'ın Dünya'dan kopmuş bir parça olmasına rağmen hiçbir yaşam bulunamadığını açıklayan Avcı; 'Ay'dan Dünya'ya baktığınızda bir cennet görürsünüz. Dünya'da hayat olduğunu görmek zor bir şey değil. Dünya'nın etrafındaki hava tabakasına dikkat çekmek istiyorum. Bu hava tabakasının kalındığı yaklaşık olarak 10 kilometredir. 10 kilometreden ister yerin dibine, ister uzaya gidin yaşamak mümkün değildir. Hayat, 10 kilometrelik hava tabakasındadır. Hava tabakasını kirletirsek, Dünya'mızın hali kontrolü olmayan bir şekilde Venüs gezegenine benzer. Venüs, Güneş'e biraz daha yakındır ve 800 milyon sene önce üzerinde hayatın olduğu bir yerdi. Eğer atmosfere karbondioksit, metan gazı gibi gazlar koyarsanız sera gazı sorunu ortaya çıkar. Havayı temiz tutmak şart. Sonu da kontrolsüz sera gazından olur. Bu olay, 800 milyon yıl önce Venüs'te oldu. Dünya şu anda kâinatta bir cennetse, Venüs de bir cehennemdir. Venüs'ün üzerindeki basın şu anda 92 atmosferdir. Sanki denizin bin metre derinliğinde yaşıyorsunuz ve üzerinde karbondioksit asitler var. Yüzey sıcaklığı 454 derecedir. Dünya'nın da buraya gidişatı olabilir. Bundan kurtulmak da milyonlarca sene alır. Cennet Dünya'nın 10 kilometrelik havasını kirletmemeliyiz. Özellikle bu konuda gençleri uyarıyorum. Katiyen politikacılara inanmayacaksınız. Bizim ABD'de aptal bir Cumhurbaşkanı var. Sanki bunu hiç ciddiye almıyor. Siz ciddiye alın. Özellikle Türkiye bu konuda çok zarar görecek. İç Anadolu Bölgesi çölleşmeye başladı. Trakya da bu işten payını alacak. Günümüzde iklim değişti. Bir zamanda buradaki köyümde kardan dışarı çıkamıyordum, şimdi ise her yer sis' dedi.

'Bir mikrop bile bulamadılar'

                Milyarlarca dolar harcanmasına rağmen Mars ve Satürn dâhil olmak üzere hiçbir yerde yaşamın bulunamadığını söyleyen Avcı; 'Hâlâ daha bir mikrop bile bulamadılar. Dünya'nın ne kadar özel bir yer olduğunu anlayın. Güneş sisteminin 8 tane gezegeni var. 4 kaya, 4 tane de gazdan oluşan gezegenler vardır. Bunların etrafında ayları vardır. Örneğin; Satürn'de 92 tane ay vardır. Bunların da üzerlerine aletler gönderdiler ve örnekler aldılar ama hiçbirinde yaşam yok' sözlerine yer verdi.

'Güneş'in ömrü 4 buçuk milyar yıl'

                NASA tarafından, Samanyolu sisteminde, Dünya'nın bulunduğu sistemdeki Güneş'ten daha küçük bir güneş bulunduğunu ve '˜Red Dwarf' (Cüce Güneş) olarak adlandırıldığını söyleyen Avcı; 'Yaklaşık 3 bin derece ısısı var. Bizim Güneş'imizin 4 buçuk milyar yıllık ömrü kaldı. Cüce Güneş'in hayatı, kâinatın hayatından bile daha uzun. Burada hayat olma ihtimali var' dedi.

'Hayat için atomlara ihtiyaç var'

                Hubble Uzay Teleskobu ile çekilmiş fotoğrafları da sunumunda paylaşan Avcı; 'Galaksilerin her birinde ortalama 200-300 milyar yıldız vardır. Bunların içinde hayat yok mudur? Şu ana kadar bize kimse bir cevap yollamadı. Hayatın olması için periyodik cetveldeki atomlara ihtiyacımız var. Kâinat, 13,7 milyar sene önce Büyük Patlama ile meydana geldi. Güneş'in merkezi, 20 milyon derecedir. Orada nükleer reaksiyonlar oluyor. Bu reaksiyonlar, 4 tane hidrojen atomunu birleştirip bir helyum yapıyorlar. Daha sonra diğer atomlar oluşuyor. Bunlar Güneş'in merkezinde oluşuyorlar. Bunlar, Demir'e kadar oluşmuş. Güneşlerin hayatı sona eriyor. Hidrojen bittikten sonra bütün maddeler, merkeze doğru hücum ediyor. O zaman da merkezde sıcaklık daha da yükseliyor ve altın, gümüş gibi maddeler oluşuyor. Böylece periyodik cetveldeki maddeler ortaya çıkıyor. Daha sonra patlıyor ve etrafındaki gezegenler bir gaz halinde yayılıyorlar' ifadelerine yer verdi.

'Astronomi altın çağını yaşayacak'

                Avcı, sunumunda ayrıca astronominin, gelecekteki 10-20 yıl içinde altın çağını yaşayacağını iddia ederken, 2-3 yıl içinde ise akılalmaz buluşların ortaya çıkacağını söyledi. Avcı, sunumunun ardından katılımcıların sorularını yanıtladı.