Macarlar Türk müdür?

Yerel Tarih Grubu, Aralık ayı toplantısının konuğu Macarlar ve Türklerin ilişkileriydi. Toplantıya konuşmacı olarak katılan Macar Filoloğu ve İstanbul Üniversitesi Genel Türk Tarihi yüksek lisans mezunu Mesude Şenol 'Macarlar kendilerini neden Türk hissederler?' sorusuna cevap aradı.

Macarlar Türk müdür?
TAKİP ET Google News ile Takip Et


Her ayın son Perşembe günü toplanan, Edirne Yerel Tarih Grubu Kasım ayı toplantısı Edirne Lisesinden Yetişenler Derneği (ELYD) konferans salonunda yapıldı. Toplantının bu ayki konusu 'Macarlar ve Türklerin ilişkileri' idi.

Eski Edirne Valisi Merhum Fahri Yücel'in '˜Edirne bir tarih ve kültür kenti, Edirne'ye böyle bir kuruluş gerekli' önerisiyle 2001 yılında kurulan Yerel Tarih Gurubu her ayın son perşembesi toplanıyor. ELYD konferans salonunda yapılan Kasım ayı toplantısının konusu '˜Macarlar kendilerini neden Türk hissederler' olarak belirlendi. Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Macar Filolojisi mezunu olan, geçen yıl da İstanbul Üniversitesi Genel Türk Tarihi bölümünden yüksel lisans mezunu olan Mesude Şenol konuşmacı olarak katıldı.

Şenol 'Yıllardan beri devam edem 'Macarlar Türk müdür? Niye böyle düşünürler?' bunu son Macar Kroniği olan, 5. Macar kroniği Chornica Hungarohum'un izinden giderek parça parça gerek siyasi olaylar, gerek bazı kültürel olayların eşliğinde incelemek istiyorum' diyerek Türkler ile Macarların akrabalık ilişkileri hakkında sunumunu gerçekleştirdi.  

Mesude Şenol şunları ifade etti; 'Bildiğiniz gibi Macaristan Avrupa'nın kalbinde diyebileceğimiz, Avrupa'nın ortasında küçük bir ülke, nüfusu da uzun zamandır 10 milyon civarında ve yaklaşık 93 bin kilometrekarelik bir ülke.  Macarlar kendilerini resmi tarih anlayışına göre Fin Ugor olarak görürler ama bir Türklük geçmişleri de vardır. Niçin bir Türklüksöz konusu; bugün bunu paylaşacağız. İlk önce Macarların adıyla başlamak istiyorum, Macarlar kendilerine,Macar derken, batıya tanıtırken Hungar derler. Hungar derken Türk demek isterler. Hungar, Onogurlara Batılıların, özellikle Slavların verdiği isimdir.  Macaristan'da olduğu gibi, MacarlarındaTürklerleakrabalığı hatta kardeşliği bizim için Türkiye'de de yaygın bir görüş. Macarlar bunu deneyimlemişler, Macar bilim adamları Osmanlı'dan itibaren çeşitli vesilelerle Türkiye'ye geldiklerinde bunları kendileri görmüşler ve deneyimlemişler. Örneğin bir Macar araştırmacı 1913 yılındaOsmanlıya geldiğinde, at sırtında Anadolu'yu dolaşırken İstanbul dışında olan Türklerle de karşılaştığında hep MacarlarlaTürklerin kardeşliği söylenmiştir. Bunun dışında 1. Dünya Savaşının öncesinde Macarlarla Türklerin arasındaki iktisadi gelişmeleri araştırmak amacıyla gelen bir Macar kafilesi Orta Karadeniz'de fakir bir Türk köyüne gittiklerinde oradaki bir Türk ailesi onların Macar olduğunu tercümanlar vasıtasıyla öğrendiğinde (kardeşlerimiz) diye hitap ederek, evlerinde en iyi yiyecekler neler varsa onları sunmuşlardır. Bunlar Macarların kendi yazdığı şeylerdir. Ayrıca bilindiği gibi 2008 yılından beri Macaristan'da kurultaylar düzenleniyor. Bu kurultayların adı ilk önce Hun-MacarAtaları Anma Kurultayı'yken daha sonra isim değiştirerek Hun-Turan kurultaylarına dönüşüyor. Bu kurultaylara Türkiye'den de gayri resmi katılımlarla birlikte daha çok Türki Cumhuriyetlerden katılımlar yapılmakta. Türk kültürüne ait geleneksek sporlar, el sanatları, bilimsel çalışmalar ve her türlüTürklükle ilgili konu gündeme getirilmekte. Adeta Macaristan'da bir Türk kültürü, Türk fırtınası esmekte. Bunun yanında bilim camiası da ikiye ayrılmış durumdadır. Bir kısmı bunu kabul ederken, bir kısmı da kabul etmez ama kabul eden bilimsel görüş Macarların Fin-Ugorluğudur yani Türklüğü değildir' diyerek Macarların tarih boyunca izledikleri göçler hakkında bilgiler sundu. 

Bakmadan Geçme