Lozan Toprağı unutuldu

ADD Edirne Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Celil Özcan, 24 Temmuz 2019 tarihinde 96'ncı yılına giren Lozan Barış Antlaşması'nın yıldönümü etkinliklerinin, Türkiye Cumhuriyeti'nin Lozan ile kazanılan toprakları olan Karaağaç Mahallesi'ndeki Lozan Caddesi ve Lozan Anıtı'nda düzenlenmemesinin nedenlerini açıkladı. ADD Edirne Şubesi'nde açıklama yapan Özcan, 2018 yılında Trakya Üniversitesi Rektörlüğü'nün, Edirne Valiliği iznine rağmen ADD Edirne Şubesi'ne basın açıklaması izni vermemesi nedeniyle 2019 yılında başvuru yapılmadığını açıklarken 2020 yılında etkinliklerin Lozan Caddesi'nde düzenlenebileceğini söyledi.

Lozan Toprağı unutuldu
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Edirne Şubesi, Lozan Barış Antlaşması'nın 96'ncı yıldönümü kapsamında dernek binasında basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya; Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne İl Örgütü, Vatan Partisi Edirne İl Başkanlığı, CHP Edirne Merkez İlçe Örgütü, Emekli-Sen Edirne Şubesi, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Edirne Şubesi, Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Edirne Şubesi, Çömlekakpınarlılar Eğitim, Kültür ve Dayanışma Derneği, Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) Edirne Şubesi ve Edirne Tüketiciler Derneği de destek verdi.

ADD Edirne Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Celil Özcan tarafından gerçekleştirilen basın açıklamasında Lozan Barış Antlaşması'nın 96'ncı yıldönümünün yanı sıra Erzurum Kongresi'nin 100'üncü yıldönümü, Dr. Sadık Ahmet'in vefatının 24'üncü yıldönümü ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın büyük tepki çeken, '˜30 Ağustos halkın genelini ilgilendiren bir bayram değil' sözlerine değindi. Özcan, basın açıklamasında ayrıca Lozan Barış Antlaşması'nın, Türkiye Cumhuriyeti'nin Lozan ile kazanılmış toprakları olan Edirne'nin Karaağaç Mahallesi'ndeki Lozan Caddesi ve Lozan Anıtı'nda etkinlikler düzenlenmemesinin nedenlerine de dikkat çekti.

Özcan, 100 yıl önce 23 Temmuz 1919 tarihinde Erzurum'da, Türkiye'nin kaderini değiştirecek önemli kararların alındığını hatırlatırken; 'Manda ve himaye kabul edilemez, vatan bir bütündür bölünemez ve millet kendini savunacak ve direnecektir denilerek Kuvâ-yi Milliye güçleri tek çatı altında toplandı ve milli iradeyi hâkim kılmak temel ilke olarak kabul edildi. Erzurum Kongresi ile Atatürk, askerlikten liderliğe yükselmiştir. Nitekim askerliği sona ermiştir. Artık Türk milletinin lideri olmuştur. ADD olarak Erzurum Kongresi'nin 100'üncü yılını kutluyoruz. 100 yıl önce Atatürk'ü, Atatürkçü düşünceyi ve Kuvva-i Milliye ruhunu kazandık. Bugün Cumhuriyet'e, Atatürk'e ve çağdaşlığa inanmış insan kaynağı açısından çok daha zengin ve umutlu olmamız gereken bir dönemdeyiz. Böylesine zengin bir kaynak içinde ülkenin kurtuluşunun akıl, bilim ve Atatürkçü düşünce dışında cemaat liderleri, şeyhler ve aşiret liderleri içinde aramak; gaflettir, dalalettir ve hatta ihanettir' ifadelerine yer verdi.

'Şüpheli bir kazada hayata veda etti'

Özcan, açıklamalarında 24 Temmuz tarihinin, Lozan Barış Antlaşması'nın uygulanmasında Batı Trakya'da sembol isim olan Dr. Sadık Ahmet'in 24'üncü ölüm yıldönümü olduğunu belirtirken; 'Dr. Sadık Ahmet, Lozan Antlaşması hükümleri bulunmasına rağmen Yunan hükümetinin uygulamadığı Batı Trakya Türklerinin sorunlarını dünya kamuoyuna duyurmaya çalışmıştır. Batı Trakya Türklerine, '˜Türk' diye hitap ettiği için hapis cezasına çarptırılan, Batı Trakya Türklerinin haklarını dünya platformunda ararken bir yandan da Batı Trakya Türklerini iktisaden kalkındırma projeleri üzerinde çalışan Dr. Sadık Ahmet, Batı Trakya Türk azınlığının haklarının imza altına alındığı Lozan Barış Antlaşması'nın 72'nci yıldönümü olan 24 Temmuz 1995 günü şüpheli bir trafik kazasında hayata veda etti. 48 yıllık kısacık bir ömre hem cerrahi, hem de hak arama mücadelesini sığdırdı. ADD olarak Lozan'ın ve Sadık Ahmet gibi yüreklerin unutturulmak istendiği bu son günlerde, Lozan Antlaşması'nın 72'nci yıldönümünde öldürülen, Lozan Antlaşması'nın uygulanmasında sembol isim olan Dr. Sadık Ahmet'i aramızdan ayrılışının 24'üncü yıldönümünde saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz' dedi.

'30 Ağustos olmasaydı başkan değildi'

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın büyük tepki çeken, '˜30 Ağustos halkın genelini ilgilendiren bir bayram değil' sözlerine değinen Özcan; 'Son günlerde özellikle Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı, '˜30 Ağustos, halkın genelini ilgilendiren bir bayram değil' diyerek 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı unutturmaya, küçültmeye ve yok saymaya çalışmıştır. Bu açıklamayı ve milli birlik ve ulusal bağımsızlıktan uzak zavallıları kınıyoruz. 30 Ağustos Zaferi olmasaydı bugün Ege, Marmara, Edirne, Trakya, İstanbul, Bursa gibi yurdumuzun büyük bir bölümü işgal altında olacaktı. 30 Ağustos olmasaydı bugün Bursa'da belediye başkanı değildi. O yüzden bu tür insanlar, cahil diyeceğim ama bu kadar cahillik ancak eğitimle olur. Bu zavallıları kınıyoruz' sözlerine yer verdi.

'Lozan milli onurumuzdur'

Özcan, konuşmasında Lozan Barış Antlaşması'nın 96'ncı yıldönümünü de kutlarken; 'Kan ve can pahasına kazanılan Ulusal Kurtuluş Savaşımız sonrası Türk diplomasi tarihinde 224 yıllık bir boyun eğme döneminden sonra en büyük uluslararası siyaset zaferi olan, Türkiye Cumhuriyeti'nin '˜tapu senedi' Lozan Antlaşması'nın imzalanmasının 96'ncı yılını kutluyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün eşsiz liderliğinde, emperyalizme ve işbirlikçilerine tarihte ilk kez diz çöktüren milletimiz, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması'yla büyük bir siyasi zafer kazanmıştır. Bu nedenle Lozan Antlaşması, milli onurumuzdur. Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli ve tapusudur. Cumhuriyetimizle, dayandığı ilkelerle ve Atatürk devrimi ile sorunu olanların bir diğer hedefi de Lozan Antlaşması'dır. Kurtuluş Savaşı'mızı ret edenler ve '˜keşke Yunan kazansaydı' diyebilecek kadar milli haysiyetten yoksun olanlar, Atatürk devrimine, çağdaş kazanımlara saldırmakla yetinmeyip, Lozan Antlaşması'na da dil uzatmaktadırlar. Lozan zaferine dudak büken '˜aydınlar', Sevr esaretini alkışlayan işbirlikçiler ve siyasi uzantıları Lozan'ı tartışmaya açmaktadırlar' dedi.

'Oyunlar sürmektedir'

Lozan Barış Antlaşması'nın tartışmaya açılmasını ve küçümsenmesini; ihanet, işbirlikçi ve mandacı olmak ile açıklayan Özcan; 'Tarihi gerçekleri çarpıtarak Lozan'ın değerlendirilemeyeceği açıktır. Gelinen noktada ya Sevr ya da Lozan seçenekleriyle karşı karşıyayız. Sevr; bölünmek, parçalanmak ve esaret olduğuna göre, Lozan; bağımsızlık, insanca yaşamak ve milli onurumuza sahip çıkmak demektir. Bu tespit, bir hayal ya da bir senaryo değildir. Emperyalist güçlerin ve yerli işbirlikçilerinin oyunları sürmektedir. Talepleri devam etmektedir. Milletimiz, 96'ncı yıldönümünde her zamankinden daha fazla Lozan'a ve Lozan'ın mimarları Büyük Atatürk'e ve İsmet İnönü'ye bağlıdır. Geçmişi milli kongrelere ve milli mücadeleye dayanan Atatürkçü Düşünce Derneği, Lozan Antlaşması'nın 96. yıl dönümünde, büyük devrimci Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve yakın dava arkadaşı, devlet adamı, diplomat İsmet İnönü'yü saygı, minnet ve bağlılıkla anmaktadır. Yollarından asla ayrılmadan antiemperyalist mücadelemizi sürdüreceğimize büyük milletimizin huzurunda bir kez daha söz veriyoruz. Yaşasın tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti' ifadelerine yer verdi.

'İzin çıkmayınca müracaatta bulunmadık'

Özcan, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Lozan Barış Antlaşması'nın, Türkiye Cumhuriyeti'nin Lozan ile kazanılmış toprakları olan Edirne'nin Karaağaç Mahallesi'ndeki Lozan Caddesi ve Lozan Anıtı'nda etkinlikler düzenlenmemesinin nedenlerinin sorulması üzerine cevap veren Özcan; 'Geçen yıl Lozan Anıtı'nda basın açıklaması için bir girişimimiz olmuştu. Edirne Valiliği'nden izin çıkmıştı. Fakat Trakya Üniversitesi Rektörlüğü, '˜Bizim kendi mülkümüzdedir' diyerek, kendi alanlarında basın açıklaması yapmamıza izin vermemişti. O yüzden biz de Lozan Anıtı'nda basın açıklamamızı yapamamıştık. Geçen sene izin çıkmadığı için bu yıl da müracaatta bulunmadık' dedi.

'Rektör ve eşi, bizden uzak durmaya çalışıyor'

Özcan, Lozan Barış Antlaşması'nın yıldönümlerinde etkinliklerin Karaağaç Mahallesi'ndeki Lozan Caddesi'nde de düzenlenebileceğini söylerken; 'Lozan Caddesi'nde basın açıklaması olabilir, güzel bir fikir. Onu değerlendirmek lazım. 2020 yılında böyle bir şey düşünülebilir. Özellikle son zamanlarda Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı'nın, 30 Ağustos ile ilgili söylemleri ya da diğer kulağı ağrıyanların milli bayramlara karşı bir alerjisi var. Milli duruş sergilemek maalesef sözde oluyor. 2010-2011 yıllarında ADD Edirne Şubesi yönetiminde görev aldığımız dönemde Trakya Üniversitesi Rektörü ve eşi, genel konjonktür gereği dernek üyeliğimizden ayrılmışlardı. Yaklaşık 8-9 yıldır bizden uzak durmaya çalışıyorlar. Bizden uzak durunca herhalde makam, mevkilerinin mi yükseleceğini düşünüyorlar, bilmiyorum. Bizim üyeliğimizden, Lozan Anıtı'nı bize basın açıklaması için tahsis etmeme gibi bir yere geldik' sözlerine yer verdi. Özcan'ın açıklamalarının ardından toplantı sona erdi.