LGS'ye hazırlanan öğrencilerde motivasyonun önemi
Liselere Geçiş Sınavı'na (LGS) hazırlanan ortaokul öğrencilerinde zaman zaman motivasyon kayıpları yaşanabiliyor. TED Edirne Koleji Psikolojik Danışmanı ve Rehber Öğretmeni Miray Gizerler, velilerin davranışlarının sınava hazırlıkta çok önemli olduğunu söyledi.
Liselere Geçiş Sınavı (LGS) hazırlanan ortaokul öğrencileri, yoğun sınav temposu esnasında motivasyon kayıpları yaşayabiliyor. Deneme sınavları, ders başarısızlıkları veya günlük hayatta karşılaştıkları olumsuz durumlar, öğrencilerin motivasyonunu olumsuz etkiliyor. Bu motivasyon kaybı öğrencilerin hazırlık sürecinde tam kapasiteyle odaklanmalarını zorlaştırabiliyor.
Sınav stresi, arkadaş çevresindeki rekabet ve yoğun ders programları, öğrencilerin moralinin düşmesine sebep olabiliyor. Bu durumda, sınav öncesi yeterli hazırlık yapamamalarına ve sınavda performans kaybına yol açıyor.
Eğitimciler ve psikologlar, bu sürecin yönetilebilmesi için öğrencilere ve ailelere rehberlik ediyor. Öğrencilere, hedef belirleme, düzenli çalışma alışkanlığı kazanma ve olumlu düşünme teknikleriyle motivasyonlarını artırmaları öneriliyor. Ayrıca ailelerin, çocuklarına destekleyici bir yaklaşım sergileyerek bu süreçte üzerlerindeki baskıyı azaltmaları önem taşıyor.
Motivasyon kaybını önlemek için planlı ve dengeli bir çalışma sistemi oluşturulmasını öğrencilerin hem psikolojik sağlığını koruyor hem de sınav başarısını arttırıyor.
TED Edirne Koleji Psikolojik Danışmanı ve Rehber Öğretmeni Miray Gizerler, Motivasyon kayıplarının sınav sürecindeki başarıyı doğrudan etkileyebileceğini belirtti.
LGS’ye hazırlık sürecinde velilerin önemine vurgu yapan Gizerler, “LGS’ye hazırlık sürecinde öğrenci, öğretmen ve velilerin temel amacı sınava hazırlanırken çocuğun tüm enerjisini yitirmeden, velileri ile iletişimi zedelenmeden haziran ayında yapılacak olan sınava güçlü ve donanımlı bir şekilde hazırlanmak. Bu süreçte velilerden en çok duyduğumuz cümleler ise motivasyonu yok, motivasyonu çok düşük. Bu bir yolculuk ve yolda çok fazla şey değişiyor. Motivasyon yola çıkmak için bir güç ancak yolda kalabilmek için de disiplin gerekli. Öncelikle nereye gideceğini, nasıl bir yol izleyeceğini tespit etmek gerekiyor çocuğun. Bunları bilmeden yol almaya çalışırsa enerjisini maalesef ki boşa harcar. Ve bu yolculuk tam da bir kimlik oluşturmaya çalıştıkları ergenlik döneminin başlarına denk gelmekte. Ergenlik doğal gelişimin bir parçası çocuklar bu sebeple hem kendi içlerinde hem de çevreleri ile sıkıntılar yaşayabiliyorlar. Tam da bu yüzden aileden bağımsızlaşmanın başladığı bu dönemde sınav hazırlığı akademik hazırlık gerektirdiği kadar psikolojik sağlamlık da gerektirmekte.” Sözlerini kullandı.
Gizerler, velilerin en büyük hatasının sınava hazırlık sürecinde “OHAL” ilan etmesi olduğunu ifade etti.
Öğrencilerin eylül ayından hazirana kadar enerjisini verimli kullanması gerektiğine dikkat çeken Gizerler, sosyal etkinliklere gerekli zamanın ayrılması gerektiğini söyledi.
Öğrencilerin deneme sınavlarında dalgalanmaların yaşanmasının normal olacağını belirten Gizerler, “Ailelerin her zaman yükselen bir grafik bekliyor olması çocuklarda motivasyon kırıcı sebeplerden biri haline geliyor. Bu da kaygıya sebep olabilmekte. Kaygı insancıl bir duygu, makul seviyede olmalı da çocuğu harekete geçirmek için. Ancak aile kaygıyı çocuğa yansıtmamalı, çocuklarının en çok anlaşılmaya ihtiyaçları olan bu dönemde onları duymalı, dinlemeliler. Genelde yetişkinler konuşur, öğüt verir fakat yeni nesil çocuklara bu yöntem artık iyi hissettirmemekte. Çocuğa sorulmalı, zaman tanınmalı, duyguları ve düşünceleri üzerine aile sohbetleri yapılarak anlaşıldığını hissettirmeleri yerinde olacaktır.” İfadelerini kullandı. Fahrettin Baydar