Kıymetli bir park olsun!
Mahalle çocuklarının park olarak kullandığı arsada hafriyat çalışması başlayınca iş makinesinin önüne oturarak kazıyı duyduran 80 yaşındaki Kıymet Teyze (Peker), Edirne Belediye Meclisinin son toplantısında alanın park olması yönündeki kararı üzerine GÜNDEM'e konuştu. 'Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan Bey'e (Benim ismimi vermeyin) dedim, o da (Senin ismin olacak) dedi. Parkın hizmete gireceği günü heyecanla beklediğini söyleyen Peker 'Kıymetli bir park olsun, çocuklar orada dinlensin' dedi. Peker, bugün aynı durumla karşılaşsa yine kepçenin önüne duracağını söyledi.
Edirne ve Türkiye 80 yaşındaki Kıymet Teyze'yi (Peker) 5 yıl önce yaşadığı apartmanın önünde çocuklar tarafından park olarak kullanılan arsadaki hafriyat çalışmasına engel olmak için kepçenin önüne oturarak, çalışmaları durdurmasıyla tanıdı. Kısa sürede sembol haline gelen Kıymet Teyze'nin emekleri uzun süren hukuk sürecinin ardından boşa gitmedi. Edirne Belediye Meclisi'nin 1 Ağustos 2019 tarihinde aldığı kararla 1. Murat Mahallesi'nde bulunan ve yeşil alanın 'Kıymet Teyze Parkı' yapılmasına oybirliği ile karar verildi. Kararın ardından Kıymet Teyze'yle görüşüp, düşüncelerini sormak için Kıymet Teyzeyi ziyaret etmeye karar veriyoruz. Damadı ve kızıyla birlikte yaşayan Kıymet Teyze'ye damadı Ahmet Yalçınkaya aracılığıyla ulaşıp, görüşmek istediğimizi söylediğimizde Ahmet Bey bizi kırmıyor ve görüşmek üzere bizi evlerine davet ediyor.
Haberi bizden duydu
Eve vardığımızda Kıymet Teyze'nin
karardan henüz haberi yok. Damadı Ahmet Yalçınkaya, 'Benim de karardan bu sabah
haberim oldu. Belediyeden arkadaşlar aradı. Kendisine henüz söylemedim. Siz
söyleyin, sizden duysun' diyor. Daha da bir heyecanlanıyoruz. Kıymet Teyze
sonunda odasından salona geliyor ve sanki akrabasıymışız gibi karşılıyor bizi.
Biraz sohbet ediyoruz, Kıymet Teyze izlediği haberlerden bahsediyor bize ve
nihayetinde mutlu haberi veriyoruz: 'Karşıdaki park artık hep park olarak kalacak.
Hem de senin adını veriyorlar.'
'İsmim olsun, soyadım
olmasın'
Kıymet Teyze haberi duyunca çok seviniyor
ama mütevazılığı da elden bırakmıyor; 'Tamam versinler. İsmim verilsin ama
soyadımı vermeyin. Kıymetli bir park olsun' diyor.
'Çocuklar orada
dinlensin'
Sonrasında 'Nasıl bir park olsun peki?'
diye sorduğumuzda da anlatıyor; 'Güzelce çocuklar dinlensin oynasın,
yaşlılarımız dinlensin. Bir de küçücük bir büfe olsun, çocuklar su alırlar,
kraker alırlar. Bir kişi de faydalanır oradan. Küçücük şemsiyeler koyar bakan
kişi, bir ekmek yer. Çocuklar da oynar.'
'Ben de gidip
oturacağım'
Park açılınca parka gidip oturacağını
söyleyen Kıymet Teyze, torunlarının torunlarıyla da parkta vakit geçirmek
istiyor. 'Bu park açılınca gidip oturacağım. İnşallah talebeler gelecek,
çocuklar gelecek, uçacak yavrucaklar sevinçten. Yaşlılar da bekliyor. Biz bugün
varsak yarın yokuz. Burada hiçbir alan yok, park yok başka' diyen Kıymet
Teyze'nin isteği parkın düzenli ve temiz olması.
'Kepçe yine gelsin yine önüne otururum'
Önceki yıllarda Edirne Belediye Başkanı
Recep Gürkan'ın yeşil alana yapılacak parkın adının 'Kıymet Teyze Parkı' olsun
dediğini anımsatan Kıymet Teyze, ''˜Benim ismimi vermeyin' dedim Recep Gürkan
Bey'e, o da '˜Hayır senin ismin olacak' dedi. Şehrimize de, Edirne'miz insanına
da güzellik olsun, inşallah gönlümüzce olur' diyor ve ekliyor 'Aradan zaman
geçti. Bana dediler ki '˜Bekle biraz, Ankara'ya gitti kağıtlar' Ama inanın ki
bekliyordum. İstiyordum böyle bir şeyi. İnşallah gönlümüzce olacak' diyor ve
ekliyor, 'Ben o zaman da dedim. Yine sözümden dönmüyorum. Yine kepçe gelsin,
yine önündeyim.'
'Olay bizden çıkmıştı'
Kıymet Teyze'nin damadı Ahmet Yalçınkaya
araya girip, arsanın geçmişi hakkında bilgiler veriyor. Mahalle sakinleri
olarak İdare Mahkemesi'ne başvurduklarını ve kepçenin geldiği o günü anlatan
Yalçınkaya, 'Kepçe girmek istedi, önüne kayınvalidem durdu. Ondan sonra olay
bizden çıktı. Ulusal medyaya yansıdı olay. Canlı yayınlar yapıldı. Beyazıt
Öztürk canlı yayına çağırdı ama kayınvalidem yaşlı olduğu için kabul etmedik'
şeklinde konuşuyor.
'Kardeşime gitmek için
çıkmıştım'
Kıymet Teyze ise o günü şöyle hatırlıyor;
'İki üç ev ileride kardeşim oturuyor. Ona gitmek niyetiyle çıktım. Bir baktım
ki kalabalık. Komşumuz söyledi bana, gittim bana bir sandalye verdiler.
Kepçenin gölgesine oturdum. O vesile oldu bana. Beni oraya hak getirdi. Ben o
niyetle çıkmadım, kardeşime diye çıkınca gördüm. Hak çağırdı beni diyorum. Benim
gitmem oraya Allah'tan oldu.'
'O anı heyecanla
bekliyorum'
Kıymet Teyze son olarak, 'Kıymetli bir park olsun' isteğini yineliyor. Torunları, kardeşi ve arkadaşlarıyla parkta buluşacağı zamanı heyecanla bekleyen Kıymet Teyze, ''˜Hani parkın nerede?' diye soruyorlardı bana. Kıymetli bir park olsun. Kıymet parkı olsun. Cemi cümlemize temizlik olsun' diyor.