Karabekir'den ABD'ye Soytarılık

T.Ü. Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi, düzenlediği konferansta sunum yapan Türk Kurtuluş Savaşı'nı başlatan İstiklal Madalyalı komutanlardan Kâzım Karabekir'in kızı Timsal Karabekir Yıldıran, sunumunda Erzurum'da yaşanan Ermeni mezalimi ile ilgili bilgiler verdi. Yıldıran, ABD'li General Harbord'un, Erzurum ziyaretiyle hazırladığı Türk tezlerini doğrulayan raporların ABD arşivinde olmasına rağmen, ABD Temsilciler Meclisi'nin sözde Ermeni soykırımı iddialarını resmen tanıyan bir karar tasarısını kabul etmesini soytarılık olarak değerlendirdi.

Karabekir'den ABD'ye Soytarılık
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Trakya Üniversitesi (T.Ü.) Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi, Milli Mücadele'nin 100'üncü yılı etkinlikleri kapsamında düzenlediği '˜Dünü Unutma ki Yarına Hakkın Olsun, Kazım Karabekir Paşa ve Milli Mücadele' konferansıyla Türk Kurtuluş Savaşı'nı başlatan İstiklal Madalyalı komutanlardan Kâzım Karabekir'in kızı Timsal Karabekir Yıldıran'ı Edirneliler ile buluşturdu. T.Ü. Devlet Konservatuvarı Salonu'nda düzenlenen konferansa T.Ü. Rektörü Prof. Dr Erhan Tabakoğlu, Edirne Vali Yardımcıları Dr. Yusuf Güler, rektör yardımcıları, konuşmasını Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Nurten Çetin, Edirne İl Sağlık Müdürü Dr. Ali Cengiz Kalkan, akademisyenler ve öğrenciler katıldılar.

                Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitler anısına bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başlayan konferansın açılış konuşmasını Doç. Dr. Nurten Çetin yaptı. Çetin, Milli Mücadele'nin 100'üncü yılında birçok etkinlik gerçekleştirdiklerini belirtirken; 'Bu etkinliklerden birisi de bugün Kâzım Karabekir Paşa'nın kızı Timsal Karabekir tarafından verilecek olan konferanstır. Milli mücadelemiz, çok zor şartlar altında yürütülmüş topyekun bir mücadeledir. Bu mücadele sonucunda yeni Türkiye devletimiz kurulmuş ve tüm dünya devletleri tarafından bağımsız bir devlet olarak tanınmıştır. İstiklal Savaşı'mızın başarıya ulaşmasını sağlayan Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşlarıdır' ifadelerine yer verdi.

                İstiklal Savaşı'nın önde gelen isimlerinden birisinin de '˜Şark Fatihi' olarak bilinen Kâzım Karabekir Paşa olduğunu söyleyen Çetin; 'Paşa, subaylık yıllarında Arnavutluk'ta Manastır'da isyan hareketlerinin bastırılmasında, Balkan Savaşları'nda Edirne'nin savunulmasında, Birinci Dünya Savaşı'nda çeşitli cephelerde görev almıştır. Mustafa Kemal Paşa, İstanbul hükümeti tarafından görevinden alındığı zaman, Mustafa Kemal Paşa'yı tutuklama emri kendisine bildirilmiş, ancak Kâzım Karabekir Paşa; '˜Ben ve kolordum emrinizdeyim Paşam' diyerek milli mücadelemizin en önemli açıklamalarından birini burada iletmiştir. Askeri başarılarının yanı sıra Edirne ve İstanbul milletvekilliği, parti başkanlığı, TBMM Başkanlığı gibi birçok görevlerde bulunmuş, çok sayıda esere imza atmış bir komutanımızdır' dedi.

'Kars'ı kurtarma sözünü lisede verdi'

                Çetin'in konuşmasının ardından Timsal Karabekir Yıldıran, '˜Dünü Unutma ki Yarına Hakkın Olsun, Kazım Karabekir Paşa ve Milli Mücadele' konulu sunumunu gerçekleştirdi. Yıldıran, sunumuna Kâzım Karabekir Vakfı'nı tanıtarak başlarken; vakfın logosunda bulunan sarı, kırmızı ve yeşil renklerin, Türklerin Orta Asya'dan getirdiği öz renkleri olduğunu söyledi. Kâzım Karabekir'in Van ve Mekke'deki çocukluk yıllarıyla ilgili bilgiler veren Yıldıran, Karabekir'in 11 yaşında babasını kaybetmesinin ardından İstanbul'a geldiğini ve Kuleli Askerli Lisesi 2'nci sınıfta eğitimine devam ederken Kars'ı düşmandan kurtarmak için ilk sözünü verdiğini açıkladı.

'Edirne'yi savundu'

                Kurtuluş Savaşı komutanlarının küçük yaşlardan itibaren birbirlerini tanıdığını belirten Yıldıran, Karabekir'e okulunu birincilikle bitirdiği için altın maarif madalyası takdim edildiğini söyledi. Karabekir'in, Edirne savunmasında Şükrü Paşa'nın kurmaylığında bulunduğunu hatırlatan Yıldıran; 'Edirne düşünce, bir müddet Bulgarlar'a esir düşüyor. Bulgarlar bir müddet kendisini bir otelde misafir etmesine rağmen adı esarettir. Muzesinde de kendi vecizesi; '˜Hür öl, esir yaşama' yazılıdır' dedi. Karabekir'in, Çanakkale Savaşıları'nda Kerevizdere mevkiinde Fransızlarla savaştığını söyleyen Yıldıran; 'Anılarında diyor ki; '˜Kerevizdere'den su değil, kan akıyordu'. Fransızlarla savaşırken çadırına '˜Kara Kedi' denilen tehlikeli bir bomba düşüyor. Bombayı da almış ve bugün müzesinde sergileniyor' ifadelerine yer verdi.

'İnsanlar kazığa oturtulmuşlar'

                Rusya'nın Brest Litovsk Barış Antlaşması sonucu Doğu Anadolu'yu terk ederken yerlerini ve silahlarını Ermeniler'e bıraktığını söyleyen Yıldıran; 'Kâzım Karabekir, Anadolu'ya gelmiştir. Ermeniler, Ruslar'ın 40 yılda yapmadığı kadar zulmü, kardeş bildikleri Türkler'e yapıyorlar. Karabekir, anılarında kurtardığı yerleri Erzincan, Erzurum, Sarıkamış, Kars ve ötesi olarak anlatıyor. Fakat Erzincan yanmış, yakılmış; içinde neredeyse insan kalmamış. Karabekir, Erzurum'a girdiği sırada halkın, dişlerini görecek yakınlıkta kendisini gülerek karşıladığını sandığını, yaklaştığında ise insanların kımıldamadığını gördüğünü, daha da yaklaştığında da insanların her birinin canlı canlı birer kazığa oturtulduğunu gördüğünü anlatır; '˜Allah, benim gördüklerimi dünya üzerinde hiç kimseye göstermesin' derdi. Bizim canlarımız, bizim topraklarımızda öyle can verdiler' dedi.

Atatürk'e ilk hediyesi Japon topları

                Karabekir'in, Kars'ın kurtuluşundan sonra generalliğe terfi ettiğini söyleyen Yıldıran; 'Kars kurtulmuş ama Erzurum'dan, Erzincan'dan farkı yok. İçinde neredeyse insan kalmamış. Karabekir, daha sonra Nahçıvan'a gidiyor. Amacı; Nahçıvan'ı kurtarıp Bakü'ye kadar gidip oradaki canlarımızı kurtarmak. Karabekir, İran Tebriz'deyken, Mondros Ateşkes Antlaşması'nın imzalanması nedeniyle geri çağırılıyor. Osmanlı için ateşkes, '˜Gel vatanımı zapt et' olmuş, baştaki padişah aciz ve yabancılar İstanbul'u zapt etmişler. Karabekir diyor ki; '˜Reşitpaşa Gemisi ile geri dönerken buralarda bulduğum hafif Japon toplarını, geminin şaftına yükledim ve Trabzon'a bıraktım'. Bir milli mücadele fikri var ki Anadolu silahlanmaya başlıyor. O Japon topları için de Mustafa Kemal'e ilk hediyeleri olduğunu söyler' sözlerine yer verdi.

Ermeni mezalimi kitabı yazmış

                1918 yılının Kasım ayında Karabekir'in İstanbul'a gelir gelmez Harbiye Nazırı Abdullah Paşa'yı ziyaret ettiğini açıklayan Yıldıran; 'Ben, size Doğu'da Ermeni mezalimini içeren vesikalar gönderdim, niye bastırmadınız? İleride Ermeniler bunun tersiyle Türkleri suçlayacaklar demiş. Bugünü anlatıyor. Abdullah Paşa'nın cevabı ise bunlardan hiç haberi olmadığıdır. Karabekir, sağda solda vesikaları buldurur ve kendi imkânlarıyla Osmanlıca ve Fransızca bir risale olarak bastırır. Daha sonra Genelkurmay bunlardan faydalanarak Ermeni mezalimi hakkında kitaplar yazmıştır. Erzurum yakınlarında toplu bir Türk mezarı çıktı. Her birinin üzerinden kanlı Kur'an-ı Kerim parçaları ve ay yıldızlı düğmeler çıktı. Daha açılmayı bekleyen toplu Türk mezarları var. Bütün araştırmaların neticesinde bizim topraklarımızda bir tek toplu Ermeni mezarına rastlanmadı' dedi.

ABD'ye cevap; '˜Soytarılık'

                Erzurum'a gelen ABD'li General Harbord ile Kâzım Karabekir arasında yaşananları da açıklayan Yıldıran; 'General Harbord, Erzurum'a 2 rapor yazmak üzere gelmektedir. Birinci rapor; Erzurum bir Türk yurdu mudur, Ermeni yurdu mudur? Kâzım Karabekir, Erzurum Vali Vekili, Belediye Başkanı gelen misafiri alıyorlar ve Erzurum kalesine çıkarıyorlar. '˜Sayın General, ölülerimiz söylesin kimin yurdu. Burada yaşamış ve ölmüş Müslüman Türk halkının mezarlıkları bir uçtan bir uca kadar. Şurada da ufak bir Ermeni Mezarlığı var' diyorlar. Dolayısıyla Erzurum'un bir Türk yurdu olduğunu gösteren raporu ölülerimiz yazdırmıştır. Bugün ABD arşivlerine baktığınız zaman General Harbord'un raporunu mutlaka göreceksiniz. Karabekir, Alaca raporunu Harbord'a veriyor. O Ermeni vahşetini, General Harbord'a veriyor ve Harbord, Amerikan senatosuna 24 Nisan'da sunduğu raporda; '˜Erzurum'a gittim, olayı yerinde inceledim. Esas yok edilmeye çalışılmış olanlar öz yurtlarında Türkler'dir. Türkler, Ermeniler'e kötü davranmamıştır' diyor. Bugün ABD arşivinde bu rapor olmasına rağmen yapılan soytarılıklar hepimizi sinirlendiriyor' ifadelerine yer verdi.

Karabekir'in milli mücadele ve siyasi hayatıyla ilgili çok sayıda bilgi ve fotoğraf paylaşan Yıldıran, sunumunun ardından tüm katılımcılara teşekkür ederken; T.Ü. Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu da Yıldıran'a teşekkür belgesini takdim etti.