'Kalp hastalıklarının büyük bölümü fazla kilolardan kaynaklanıyor'

Obezite düzensiz beslenme, hareketsiz yaşamla birlikte günümüzün en sık rastlanılan rahatsızlıkları arasında yer alıyor. Obezite aynı zamanda kalp ve damar yolunda da birçok probleme neden olabiliyor.

Kardiyoloji Uzmanı Dr. Çetin Gül, obezitenin tek başına bir sağlık sorunu olmak dışında kalp damar hastalıkları,  tip 2 diyabet ve kanser riskinizi artırmak suretiyle de ciddi sorun olmaya devam ettiğini ifade etti.

Türkiye’de obezite görülme sıklığının erkeklerde yüzde 20.5, kadınlarda ise yüzde 41, toplam nüfusta ise yüzde 30,3 olduğunun altını çizen Uzman Dr. Gül, "Genel olarak obezite tanımında, vücut ağırlığının boy uzunluğunun karesine bölünmesiyle hesaplanan vücut kitle indeksi kullanılsa da bu ölçümün vücut yağ oranına ilişkin kesin bir ölçüm olmadığı düşünülmektedir. Bel çevresi ölçümü ve bel çevresinin kalça çevresine oranı halk arasında çok kolay ölçülebilen,  kalp damar hastalıkları ile ilişkili yağlanmayı gösteren daha pratik bir belirteç olarak kabul görmüştür" dedi.

Bel çevresinin iç organ yağlanmasını daha net gösterdiğini belirten Uzman Dr. Gül, vücut kitle indeksi normal olanlarda bile bel çevresi geniş ise kalp hastalıklarına yakalanma riskinin yüzde 25 daha fazla olduğunun görüldüğünü aktardı.

Bel çevresinin erkeklerde 94 cm, kadınlarda 80 ise cm'in altında olmasının normal kabul edildiğini vurgulayan Uzman Dr. Gül, kadınlarda 88 cm'yi, erkeklerde 102 cm'yi geçmesinin kalp hastalıkları için risk taşıdığını ifade etti.

Bel çevresinin kalça çevresine oranının daha hassas bir belirteç gibi görüldüğünü söyleyen Uzman Dr. Gül,  "Bel çevrenizin kalçanızın çevresine oranı ile hesaplanır. Düz bir zeminde dik bir şekilde vücudunuzu kasmadan durduğunuzda, bel çevreniz son kaburga kemiği ile kalça kemiğinin en üst kısmının ortasından veya daha basit bir yöntem ile göbek deliği üzerinden mezuranın tam bir tur sarılması ile ölçülür. Ardından aynı pozisyonda mezura kalçanın en geniş kısmından çok sıkmadan geçirilir ve cm olarak ölçülür, sonra bel çevresi kalça çevresine bölünerek oran hesaplanır. Kadınlarda bu oran 0.85’ten büyük ise, erkeklerde 0.90’dan büyük ise riskli  değerlere ulaşmış demektir" ifadelerine yer verdi.

Alınacak önlemlerle ilgili de açıklamalarda bulunan Uzman Dr. Gül, "Düzenli egzersiz, hareket ve yürüyüş, Stres kontrolü sağlanarak vücutta salgılanan kortizon miktarını azaltmak, Karbonhidrat şeker tatlı ve hamur işi tüketimi minimuma indirilmeli, alkol tüketimi varsa minimum a indirmek ;haftada 2 günde ve 2 kadehi geçmemeli, uyku düzeni ve uyku süresi çok önemli,  gece en az 6 saat aralıksız uyku düzeni bozulmamalı, bu önlemler için uygun değilse arkadaş ortamı ve sosyal çevrenin değiştirilmesi bu noktada fayda sağlayacaktır" şeklinde açıklamalarda bulundu.  Kumru Öngün