Kakava ateşini Romanlar yaksın

Edirne Kent Konseyi'nin '˜Sivil Örgütler Konuşuyor' sloganıyla düzenlediği genel kurulda konuşma yapan EÇGD Yönetim Kurulu Başkanı Ayten Eren ve EREG-DER Yönetim Kurulu Başkanı Turan Şallı, çevre gönüllülerinin ve Romanların, yerel yönetim adaylarından taleplerini açıkladılar. Toplantıda Kakava ve Hıdrellez Günleri'nin simgesi olan ateş ile ilgili açıklamalarda bulunan Şallı 'Ateşi kim yakıyor? Belediye Başkanı, Garnizon Komutanı, Vali geliyor. Bizim gariban kenarda duruyor. Kakava'daki ateşi yakacaksa Romanlar yakacak. Belediye Başkanı, Garnizon Komutanı, Vali kenarda bekleyecek' dedi.

Kakava ateşini Romanlar yaksın
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Edirne Kent Konseyi, 2018 yılının son toplantısında 'Sivil Örgütler Konuşuyor' sloganıyla düzenlediği genel kurulunda Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği (EÇGD) veEdirne Roman Eğitim Gönüllüleri Derneği (EREG-DER), 31 Mart 2019 tarihinde gerçekleştirilecek yerel seçimler öncesi adaylar için hazırladıkları Edirne ile ilgili taleplerini sundular. Toplantıda; EÇGD adına yönetim kurulu başkanı Ayten Eren, EREG-DER adına ise yönetim kurulu başkanı Turan Şallı konuşma yaptı.

Toplantıdaki ilk konuşmayı gerçekleştiren Eren, EÇGD'nin kuruluşundan bu yana bölgedeki ve dünyadaki çevre olaylarına müdahil olmaya çalıştığını belirterek; 'Bu sorunlar günümüzde daha yakıcı ve hepimizi artarak kaygılandırmaya başladı. Vatandaş olarak sağlıklı bir çevrede yaşama hakkımız devlet güvencesinde Anayasa ile hak edilmişken, bir de bakıyoruz dünyanın zararlı diye terk ettiği tesisler, yaşadığımız yerlerin yakınına bakanlık izinleriyle kurulur olmuş. Örneğin; Edirne'ye 30, Kırklareli'ye 19 km uzaklıktaki Dokuzhöyük mevkiinde, tarımsal sit alanına kurulacak olan termik santral, kilometrelerce alana küllerini ve gazlarını saçacak. Yine halkın tepkilerine rağmen yıllardır Ergene Nehri zehir saçıyor. Ne hükümetler, ne çevre bakanları geldi geçti; insan sağlığını tehdit eden bu çevre sorunları hâlâ gündemimizde duruyor' ifadelerine yer verdi.

Eren, Edirne'nin sorunlarının Türkiye'nin sorunlarından farklı olmadığının altını çizerek; 'Kentimizde alt ve üst yapı planlamalarıyla da bizi yıllardır yöneten yerel yöneticilerimizin sayesinde bugün artık çarpık kentleşmenin sorunlarıyla boğuşur olduk. Kent merkezlerimizdeyse halkın, kişi başı 14 metrekare olması gereken yeşil alan hakkı kullanımımız, özel işletmelere devredilmiş, bu alanlar beton vb. yapılarla doldurulmuştur. Yeşil alanlarımızın ve üç nehre sahip kentimizin su kıyılarının kamu yararına geri döndürülmesini istiyoruz. Bölgemizde ve kentimizdeki süregelen bu olumsuzluklara Belediyelerimizin, İl Genel Meclislerimizin, Valilik ve muhatabı kurumların acil olarak gündemlerine almaları, meslek odaları, dernekler, üniversite v.b yapılarla birlikte çözüm üretmeleri ve harekete geçmeleri gerekmektedir' dedi.

'Talep ve önerilere açık olunmalı'

Yerel yönetimlerin, demokrasi ve yurttaş katılımının en iyi ve kolay deneyimlenebileceği alanlar olduğunu söyleyen Eren; 'Apartman ve site yönetimlerinden başlayarak sokak, mahalleler ve kentimiz konusunda taleplerimizi ve önerilerimizi ortaklaştırabileceğimiz demokratik karar alma süreçleri yaratmak mümkündür. Bunu başarabilirsek ve yerel yöneticilerimiz kentte yaşayanların talep ve önerilerine açık olurlarsa işte o zaman kentlimiz ve yönetenler daha mutlu olurlar' sözlerine yer verdi.

Çevre dostu çalışmaları açıkladı

EÇGD'nin gerçekleştirdiği projeleri de açıklayan Eren; 'Yakın zamanda; '˜Çeşmeden Su İçmek İstiyoruz' ve komşu ülkelerin katılımıyla '˜Taşkınlar ve Bölgesel Çözümler' konulu meslek odalarıyla birlikte kentimizi ve bölgemizi ilgilendiren sempozyumlar gerçekleştirdik. Bölgemizde yapılması planlanan fosil yakıtlı, hava, toprak ve sularımızı tehdit eden projelere, hukuki itiraz hakkımızı kullanarak karşı çıktık.Son zamanlarda İnece Beldesi'ne kurulmak istenen Termik Santral ve Saros Körfezi'ndeki FSRU Doğal Gaz Depo ve Aktarım Limanı Projesi'ne karşı binlerce itiraz dilekçesi ve imza kampanyası çalışmaları yaptık. Tek kullanımlık plastikleri kaynağında azaltma hedefiyle, plastik kullanmayan kafe ve restoranlara Belediye ve Esnaf Odalarıyla birlikte '˜Çevre Dostu İşletme' logosu verme çalışmalarımızı sürdürüyoruz' dedi.

'Çalışmalarımız devam edecek'

Eren, EÇGD'nin Suni Gölet bölgesinde mahalle gönüllüleri ile birlikte bakımını sürdürme koşuluyla 30 adet meyve ağacı dikimi gerçekleştirdiğini hatırlatarak; 'Bu konudaki okul bahçeleri çalışmalarımız da devam ediyor. İnsanın doğayla tekrar ilişkilenmesini, tanımasını sağlamak hedefiyle Doğa Fotoğrafçılığı Atölyesi kurarak, Ali Çıtak öncülüğünde gönüllüleriyle birlikte eğitim çalışmalarına başladık. Belediye ile ortaklaşarak plastik poşet yerine bez torba kullanımını yaygınlaştırmak üzere Pazaryerlerinde dağıtımlar yaptık. Valilik ile yapacağımız bir proje çalışmasıyla,  alternatif malzemelerin halka dağıtımına devam edeceğiz' ifadelerine yer verdi.

'Kâr gütmeyen yeşil alanlar olmalı'

EÇGD'nin 31 Mart 2019 tarihinde gerçekleştirilecek yerel seçimlerde seçilecek yöneticilerden taleplerini açıklayan Eren; 'Mahallelerde kişi başına düşen yeşil alan miktarı arttırılarak halka açık, kâr gütmeyen çok amaçlı mekânlar oluşturulmalı. Kaynağını, hijyenini, özelliklerini bilemediğimiz damacanalardan ve arıtma cihazlarından değil, çeşmelerimizden su içmek istiyoruz. Yerel yöneticilerimizden, dünyamızın ve atmosferin hızla kirlenmesine neden olan, başka şehirlerden ve ülkelerden gelen ürünleri tüketmek yerine, kent bahçeciliğinin yaygınlaştırılarak tükettiğimiz besinlerin yerelde üretim sağlanmalı. Atıl durumdaki yeşil alanlarda toplumafaydalı, yenebilir meyve ve sebze ekimini, çevrede yaşayan halkın katkılarıyla çalışmalar planlanmasını, perma kültür çalışmalarının, atalık tohumlar kullanarak yaşama geçirilmesini istiyoruz' dedi.

'Stat yıkılacaksa yeşil alan olmalı'

Eren, yerel yönetimlerin Türkiye ve Trakya bölgesinde fosil yakıtlara bağlı enerji üretim sistemlerinden vazgeçerek yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmesi gerektiğini belirterek; 'Sınırlı hammadde kaynaklarımızın korunması amacıyla değerli katı atıklar yerinde ayrıştırılmalı ve geri kazanımı sağlanmalı. Tavuk ormanı koruma altına alınarak, orada bulunan mevcut işletmeler kapatılmalı ve Kırkpınar güreşleri başka bir alana taşınmalı. 25 Kasım Stadı eğer yıkılacaksa yeri yeşil alan olarak düzenlenmeli. Önümüzdeki yerel seçimlerde adaylığını koyan, Edirne'yiseven, katkı koymak isteyen bütün arkadaşlar, parti v.b gibi konuları bir yana bırakarak kim kazanırsa kazansın bilgi ve deneyimlerini bir araya getirerek çalışmalıdır' sözlerine yer verdi.

'Edirne'yi daha iyi yere getirmeliyiz'

Eren'in konuşmasının ardından toplantıda söz alan EREG-DER Yönetim Kurulu Başkanı Turan Şallı, Edirne sevdalıları olarak kentin daha iyi yerlere gelmesi ve daha iyi yönetilmesi amacıyla yapılması gereken çalışmaları tartışmaya devam ettiklerini belirterek; 'Edirne'yi en yüksek noktalara getirebilmenin uğraşı içerisindeyiz. Edirne Roman Eğitim Gönüllüleri Derneği'miz, hak temeli üzerine çalışan ve daha çok dezavantajlı diye tanımladığımız Roman çocukların sosyal ve kültürel alandaki varlığını dile getirmek için mücadele veriyoruz.Gerek ülkemizde, gerekse bu şehirde yaşayan Roman vatandaşı olarak ülkemizin birliği ve beraberliğidir. Edirne'de geniş bir ayrımcılık yaşamamış olsak da bunu genelde görüyoruz. Bizim temel düşüncemiz; Edirne olmak ve Edirne'yi daha iyi bir yere getirebilmektir' dedi.

Kakava ve Hıdrellez Günleri'nde değişim istedi

5-6 Mayıs tarihleri arasında Edirne'de düzenlenen Kakava ve Hıdrellez Günleri'ne dikkat çeken Şallı; 'Romanlar olarak şehrimizin farklı katmanı olmakla birlikte sosyal yaşamın içerisinde hepimiz varız. 5-6 Mayıs günlerinde oteller dolar, seyahat acenteleri, lokantalar para kazanır ve Roman kardeşlerimiz orada göbek atarız. Parayı birileri kazanır ve üzücüdür ki bizimkiler orada para istemek zorunda kalır. Bunun da yerel yönetimler aracılığıyla bu davranışın ortadan kaldırılması lazım. Bunun için farklı politikalar ve girişimler yaratmaya ihtiyacımız var. Kakava-Hıdrellez Günleri'ne gelenler, Romanlar için geliyor. Edirne Belediyesi'ni yeni dönemde kazanacak parti bizim dışımızda bir şeydir. Hangi parti gelirse gelsin, bu değişimin ön planda tutulmasını talep ediyoruz' ifadelerine yer verdi.

'Sosyal pay yaratılmalı'

Kakava ve Hıdrellez Günleri'ne katılan herkesin eğlendiğini söyleyen Şallı; 'Oraya herkes geliyor, basın çekiyor, herkes eğleniyor, gariban Roman vatandaşlarımızı bir güzel oynatıyorlar, göbek attırıyorlar ama bize yansıması yok. Madem biz bu ilde yaşıyoruz, birlikte yaşam kültürünü beraber paylaşıyoruz ama orada da bir eksiklik var. Roman vatandaşlarımıza burada sosyal pay şeklinde bir şeyin yaratılması lazım. Burada da yerel yönetimlere büyük bir görev düşüyor. Etkinlik yapılıyor ama bu işin içinde İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yok. Para kazanan sektör ortada yok. Bunun da bir şekilde giderilmesi lazım. Yurt dışı örneklerine bakıyoruz, festivaller yapılıyor. Ülkedeki tüm katmanlar ekonomik anlamda katma değer kazanıyor. Ama Edirne'de bir eksiklik var. Edirne'yi daha iyi hale getirebilmemiz için bu gereklidir. Dünyada bir Rio Karnavalı var. Niye Edirne'de de bu olmasın? Belki o kadar büyük olamaz ama olabileceği noktada bir şeyler yapılabilir' dedi.

'Neden Roman gecesi olmasın?'

Şallı, Kakava ve Hıdrellez Günleri'ne katılım sayısında abartılı rakamlar olduğunu belirterek; 'Bizim, bu abartılı rakamları yakalamaya ve daha da geliştirmeye ihtiyacımız var. Bunun içerisinde özellikle meslek grupları, kendilerini STK olarak görmüyorlar. Çünkü ruhlarında para var. Para olduğu için de bunun irdelenmesi ve böyle bakmamaları lazım. Herkesin bu oluşumun içerisine katkı sunması lazım. Ticaret ve Sanayi Odası da, başka gruplar da buradan yararlanıyor. Birlikte yaşadıkları vatandaşların da bu konuda çözüme ulaştırılması gerektiğini düşünmeleri lazım. Bizim açıktan para isteme gibi bir düşüncemiz yok. Belediyenin bu konuda farklı uygulamaları olacaktır. Örneğin; bugün Şanlıurfa'ya gittiğinizde sıra geceleri var. Edirne'de niye bir Roman gecesi olmasın? Sosyal payı bu anlamda ifade etmek istedim. Yoksa bizim vatandaşımızın cebine para versinler demiyorum. Yapılacak sosyal ve kültürel alanlar içerisinde bunu düzenleme yoluna gidelim' sözlerine yer verdi.

'Protokol kenarda beklemeli'

Devletin tüm kurumlarının Kakava ve Hıdrellez Günleri'nin ortak noktasında buluşması gerektiğini vurgulayan Şallı;'Madem Edirne daha gelişecek ve daha iyi bir ekonomik kazanım elde edecek, bunu birlikte yaratacağız. Tüm kurum ve kuruluşların burada olması lazım. Koca bir ateş yanıyor. Ateşi kim yakıyor? Belediye Başkanı, Garnizon Komutanı, Vali geliyor. Bizim gariban kenarda duruyor. Kakava'daki ateşi yakacaksa Roman kadınları, Romanlar yakacak. Belediye Başkanı, Garnizon Komutanı, Vali kenarda bekleyecek' dedi. Şallı'nın konuşmasının ardından toplantı, katılımcı sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin sunumları ile devam etti. 

 

 

Bakmadan Geçme