Kadın Kolektifi'nden şok iddia
Trakya Üniversiteli Kadın Kolektifi, Edirne'de 25 Kasım 'Kadına Şiddet' eyleminden sonra polis tarafından ifadeye çağrılmalarıyla ilgili bir açıklama yaptı. Kadın Kolektifi'nden Ece Uslu açıklamasında 'Kadınların haykırışlarını duyurmaktan asla vazgeçmeyeceğiz' dedi. Uslu, ifadeleri alınanlar için 'Kendilerine telefon numarası verilmek istenerek muhbirlik teklif edildi' iddiasında bulundu.
Edirne polisi, üniversiteli kadınları 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü nedeniyle yapılan eylemden sonra 'bilgi almak' üzere ifadeye çağırması konusunda Trakya Üniversiteli Kadın Kolektifi bir basın açıklaması yaptı. Kadın Kolektifi'nden yapılan açıklamada 'Kadınların isyanını engelleyemezsiniz' denildi. Kadın Kolektifi üyesi Ece Uslu tarafından yapılan açıklamada, polis tarafından çağrılan kişilerin avukat olmadan ifade vermeye zorlandığı ileri sürüldü.
'EŞİTSİZLİK
VE BASKILAR İÇİN SOKAKLARDAYDIK'
KESK Edirne Şubesi'nde
bir basın açıklaması gerçekleştiren Uslu, 25 Kasım'da neden sokağa çıktıklarını
anlatarak başladığı açıklamada şunları söyledi: '25 Kasım Kadına Yönelik
Şiddete Karşı Mücadele gününde Trakya Üniversiteli Kadın Kolektifi olarak,
taciz ve tecavüzün her geçen gün katlanarak arttığı, erkek egemen iktidarın ise
buna çanak tuttuğu sistemde bizler şiddete, tacize, tecavüze, toplumsal
cinsiyet eşitsizliğine ve baskılara karşı ses çıkarmak için sokaktaydık.
Pandemi döneminde şiddet failleriyle aynı evlere kapanmak zorunda kalan, 24
saatlik ev içi bakım emeği yükünün altında ezilen, her gün daha çok öldürülen
ve katilleri cezasız kalan kadınlar için bir kez daha sesimizi yükseltmek için
oradaydık. Üniversiteli kadınları kendi ideal kalıplarına sokmak için kadın
üniversiteleri projesini hayata geçirmeye çalışan iktidara karşı eşit, özgür,
feminist üniversite talebimizi yineledik.'
'ÜÇ
KİŞİ İFADEYE ÇAĞRILDI'
'Her gün kadınlar
taciz ediliyor ve öldürülüyorken atıl kalan iktidarın kolluk kuvvetleri konu 25
Kasım günü bu taciz ve ölümlere ses çıkarmaya gelince tüm gücünü bizleri
korkutmak için kullanıyor' diyen Uslu, yaşananları şu ifadelerle anlattı: 'Üç
arkadaşımız polis tarafından aranarak ifadeye çağrıldı. Telefonda, 25 Kasım
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü ile ilgili savcının soruşturma
başlattığını ve konuya dair ifadelerinin alınacağı söylendi. Ertesi gün
arkadaşlarımız emniyet müdürlüğüne gittiğinde 25 Kasım'da kullanılan pankart ve
dövizlerin asılmasıyla ilgili sorular sorulacağını söylediler. Ancak ne 25
Kasım'a katılmak ne de kadınların haykırışlarını duyurmak suçtur.'
'AVUKAT
OLMADAN İFADELERİ ALINDI'
Arkadaşlarının
ifadeden önce barodan avukat talep etmek istediklerini belirtmesine rağmen
bunun yerine getirilmediğini öne süren Uslu, 'Fakat kendilerine sanık veya
şüpheli olmadıkları, ifadenin yalnızca bilgi alma tutanağı adı altında yapılacağı
ve bilgi veren sıfatıyla barodan avukat talep edemeyecekleri söylenerek avukat
hakları engellendi. Kişiler için dava açılabilecek bir soruşturmada,
arkadaşlarımızın ifadeleri yanlarında avukat olmadan alındı. Bilgi veren
sıfatıyla aldıkları ifade sırasında arkadaşlarımıza yönelik suçlayıcı
ithamlarda bulunuldu. Bağırarak ve tehdit ederek psikolojik baskı uygulandı.
Arkadaşlarımıza hukuksuzca suçlu muamelesi yapıldı' dedi.
'MUHBİRLİK
TEKLİF EDİLDİ' İDDİASI
Uslu, 'İfade
sonrasında ayrı odalara alınarak kayda geçirilmeyen sorular soruldu ve
birbirleri aleyhinde bilgi vermeye zorlandılar. 25 Kasım ve 8 Mart gibi günlere
katılmamaları yönünde psikolojik şiddete maruz kaldılar. Böyle bir katılımın
tekrarlanması durumunda ailelerine haber verileceği ve gözaltına alınacakları
şeklinde gözdağı verildi. Kendilerine telefon numarası verilmek istenerek
muhbirlik teklif edildi. Ardından üç arkadaşımız daha aranarak ifadeye
çağırıldı' şeklinde konuştu.
'KADINLARIN
İSYANINI ENGELLEYEMEZSİNİZ'
Uslu açıklamasında, 'Uzun
süredir Trakya Üniversitesinde yürütülen kadın hareketine karşı baskılar
sürüyordu. '˜İfade' adı altında yürütülen bu sürecin kadın hareketini yıpratmak
ve 8 Mart, 25 Kasım gibi günlerde kadınları engellemek amacıyla yapıldığının
farkındayız. Bu yüzden bilmeliler ki bizim mücadelemiz bütün kadınlar kadar
gerçek ve meşrudur. Her gün kadınlar öldürülürken, şiddete, tacize tecavüze uğrarken
sessiz kalmak beklenemez' ifadelerine yer verdi.
Uslu, açıklamayı
'Kadınların isyanını engelleyemezsiniz. Hukuksuzca yapılan bu baskı
politikaları bizleri yıldıramaz. Kadınların haykırışlarını duyurmaktan asla
vazgeçmeyeceğiz. Direniyoruz ve kazanacağız' sözleriyle tamamladı.