Kadavradan böbrek nakli
Edirne'de böbrek yetmezliği nedeniyle diyalize bağlı yaşayan Ertem Palalı, organ bağışı sayesinde kadavradan alınan böbrekle hayata tutundu. Akrabasının ameliyat günü vazgeçmesinin ardından Sağlık Bakanlığı Organ ve Doku Bağışı Hizmetleri Ulusal Koordinasyon Sistemi'nde organ nakli için sıraya alınan Palalı'ya tanımadığı kişinin böbreği nakledildi.
Edirneli Ertem Palalı'nın, akrabasının böbrek bağışından ameliyat günü vazgeçmesiyle hüzünlü başlayan nakil süreci, kadavradan yapılan nakille mutlu bitti. Uzunköprü ilçesine bağlı Karapınar köyünde yaşayan 45 yaşındaki Palalı, 26'lı yaşında başlayan rahatsızlığı nedeniyle uzun süre diyalize bağlı yaşadı. Akrabalarından birinin kabul etmesine rağmen nakil günü kararından vazgeçmesi sonrası Palalı çok üzülse de ardından gelen haberle mutlu oldu. Sağlık Bakanlığı Organ ve Doku Bağışı Hizmetleri Ulusal Koordinasyon Sistemi'nde organ nakli için sıraya alınan Palalı'ya, beyin ölümü gerçekleşen birinin böbreği nakledildi. İki çocuk babası Palalı, tanımadığı birinin böbreğiyle 10 yıldır köyünde sağlıklı şekilde yaşamını sürdürüyor.
"HAYAT KURTARMAK
DÜNYADAKİ EN GÜZEL DUYGU"
Palalı, yaptığı açıklamada, hayatının en
zor zamanlarını diyalize bağlı yaşadığı günlerde geçirdiğini söyledi. Akrabasının
nakil günü kararından vazgeçmesi üzerine hayallerinin yıkıldığını ama sabırla
beklemeye devam ettiğini anlatan Palalı, sevindirici haberin bu olaydan 6 ay
sonra geldiğini anlattı. Kadavradan nakille yeniden hayata bağlandığını ifade
eden Palalı, "Beyin ölümü gerçekleşmiş bir kişinin böbreği organ bağışı
sayesinde bana nakledildi. Bana böbreğini veren kişiyi tanımıyorum ama ona her
gün dua ediyorum. " dedi.
"SAĞLIK BAKANLIĞININ
KURDUĞU ADALETLİ VE HAKKANİYETLİ BİR SİSTEM"
Nakli
gerçekleştiren Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
Başkanı Prof. Dr. Tamer Sağıroğlu da yüzlerce organ nakli ameliyat yaptığını
ancak Palalı'nın ameliyatından dakikalar önce bağışçısının vazgeçmesiyle
kendisinin de hayatında ilk kez böyle bir durumla karşı karşıya kaldığını
anlattı. Ameliyat öncesi hasta ve bağışçı yakınlarını psikiyatriye
gönderdiklerini dile getiren Sağıroğlu, şöyle devam etti: "Organı
bağışlamalarını canıgönülden mi yapıyorlar bunları ölçeriz. Bu hasta ve
yakınına da aynı ölçüleri uyguladık maalesef ameliyat sabahı yakını organ
vermekten, bağışlamaktan vazgeçti. Bizim yapacak hiçbir şeyimiz yok, bağış
sonuçta gönüllülük esasına dayanır ve hastamız çok üzüldü. Bir köşede
ağladığını gördüm ama Allah bir kapıyı kapatıyor, bir kapıyı açıyor. Sağlık
Bakanlığının kurduğu adaletli ve hakkaniyetli bir sistem var. Trakya'nın bir
köyünde yaşayan hastamız ülkemizde çıkan bir organa kavuşabiliyor. Bu büyük bir
nimet, büyük bir güzellik. Kendisine organı naklettik, çoluğu çocuğuyla
yaşamını sürdürüyor."
"HERKES HER AN
ORGAN YETMEZLİĞİ YAŞAYABİLİR"
Organ
naklinin sağlık açısından zorluk yaşayan insana hayat vereceğine işaret eden
Sağıroğlu, şunları kaydetti: "Kadavradan böbrek naklinde istenen düzeyde
değiliz. Sağlık Bakanlığının verilerine göre 60 bine yakın diyalize yakın
böbrek hastası var. Her gün ortalama 29 hasta diyalizde kaybediliyor. 21 bine
yakın da organ nakli bekleme listesinde böbrek bekleyen 2-3 bin arasında
karaciğer, bin kalp ve akciğer bekleyen hastalar var. Dolayısıyla bu hastalara
yardımcı olabilmemiz için yoğun bakımda teşhisi konmuş, beyin ölümü
gerçekleşmiş hastaların yakınlarının organ bağışını yapmaları gerekmektedir.
Organ yetmezliği kimseye uzak değildir. Herkes her an organ yetmezliği
yaşayabilir."
Sağlık
Bakanlığı ve sağlık çalışanlarının hastalara yardımcı olmak için elinden geleni
yaptığını dile getiren Sağıroğlu, "Halkımızın da bu konuya duyarlı
olmasını sağlayıp organ bağışını artırmamız gerekmekte." dedi.