İSRAİL'İN MESCİD-İ AKSA'DAKİ POLİTİKALARI PROTESTO EDİLDİ

Akdi, dernek binasında yaptığı basın açıklamasında, Kudüs'te yaşanan saldırıları protesto etmek için Türkiye'nin her yerinde bir araya gelindiğini belirtti.

İsrail'in her bayram öncesi saldırılarını sürdürdüğünü vurgulayan Akdi, "İlk kıblemiz, miracımız, göz bebeğimiz, kalbimiz, vicdanımız, onurumuz ve kırmızı çizgimiz olan Kudüs, bu bayram öncesi yine İsrail'in saldırılarına maruz kalmıştır. İsrail'in bu saldırıları artık kronikleşmiş. Her bayramı öncesi Mescid-i Aksa hedefe konularak, bir meydan okuma yapılmakta ve Mescid-i Aksa, bir Yahudi mabedine çevrilmek istenmektedir." ifadelerini kullandı.

İsrail'in gün geçtikçe zorbalaştığının altını çizen Akdi, şunları kaydetti:

"Mescid-i Aksa'ya düzenlenen toplu baskınlar, orada ibadet eden Müslümanlara yapılan saldırılar, ilahi hatıranın vücut bulduğu yapıya verilen zararlar, Müslümanların buraya girişlerine konulan engeller, Mescid-i Aksa'nın altının oyulmasıyla oluşturulan tüneller, buradaki ibadetgahlara uygulanan kapatmalar, Yahudilerin burada gerçekleştirdiği ayinler ve pervasızlıklar, her türlü sosyal ve kamusal baskılamalar, İsrail'in Mescid-i Aksa üzerindeki düşlerinin yapı taşları olarak karşımıza çıkmaktadır ancak İsrail bu düşten uyanmaya başladı. Müslümanların onurlu ve izzetli direnişi, İsrail'i her geçen gün düşlerinden uyandırarak gerçeğe doğru yaklaştırıyor, düşler yerini kabusa bırakıyor. Bu hakikat, İsrail'in gün geçtikçe daha da çirkefleşmesine, saldırganlaşmasına ve zorbalaşmasına yol açıyor."

Akdi, İsrail'in Filistin halkına Ramazan ayında yaptığı zulmü hatırlattı.

O günlerde Müslümanların, Filistin coğrafyasından başlamak üzere yaptığı baskılar sonucu İsrail'in geri adım attığını dile getiren Akdi, şöyle devam etti:

"Bugün yine tek ses olmalı, İsrail'e karşı tek yürek tavrımızı ve haklılığımızı ortaya koymalıyız. İsrail'in bu topraklardaki vadesi doldu. Dışarıdan getirecekleri nüfus gücü kalmadı. Uluslararası kamuoyu gün geçtikte İsrail'e karşı tavrını daha net ortaya koyuyor.

Filistinliler mücadeleyi daha farkındalığı yüksek şekilde ortaya koyuyor. Nüfus üstünlüğünün kendilerinde olduğu şehirlerde dahi toprakları terk etmeye başladılar. Siyasi olarak en ufak bir düzen kuramadılar. Bunun kendileri de farkında. Bu farkındalığın yükünü saldırıların şiddetini artırarak aşmaya çalışıyorlar."

AA