İsrail'e engellilerden kınama

İsrail'in bedensel ve zihinsel engelliler ile ağır kronik hastalığı bulunanların solunum cihazlarından en son faydalandırılacak kişiler olması yönündeki kararı Edirne İl Engelli Meclisi tarafından kınandı. Edirne İl Engelli Meclisi Başkanı Nilüfer Sivrikaya Tokgöz, kararın insan haklarına aykırı olduğunu vurguladı.

İsrail'e engellilerden kınama
TAKİP ET Google News ile Takip Et

İsrail Sağlık Bakanlığı'nın Korona salgınının artması durumunda, bedensel ve zihinsel engelliler ile ağır kronik hastalığı bulunanların solunum cihazlarından en son faydalandırılacak kişiler olması yönündeki kararı, Türkiye'deki engelli sivil toplum kuruluşlarını ayağa kaldırdı. Türkiye Engelliler Meclisi 54 İl Engelli Meclisinin ortak imzasıyla İsrail Sağlık Bakanlığı'nın bu kararı kınandı. Edirne İl Engelli Meclisi Başkanı Nilüfer Sivrikaya Tokgöz de yaptığı açıklamayla alınan kararın insan haklarına aykırı bir karar olduğunu belirterek, 'Bu kararı insanlık suçu olarak görüyor ve buna tepki veren İsrail'deki engelli örgütlerini destekliyoruz' dedi.

'Tıp etiğine de aykırı' Alınan kararın tıp etiğini de aykırı olduğunu vurgulayan Tokgöz, 'İsrail Adalet Bakanlığı Engelliler için Eşit Haklar Komisyonu'nun 'ayrımcılık' olarak ifade ettiği bu yaklaşım, Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi'nin de ihlali anlamına gelir. Yaşam Hakkı ile Risk Durumları ve İnsani Bakımdan Acil Durumlar Sözleşme'de art arda iki maddede tanımlanmıştır ve taraf devletler engellilerin korunması için gerekli tüm önlemleri almakla yükümlüdür. Sağlıklı bireyin makbul ve muteber yurttaş olarak görülüp ölüm döşeğindekiler, psikolojik travma geçirenler, tedavisi olmayan hastalığı bulunanlar veya yaşlılığa bağlı bunaması olanların da engelliler gibi gözden çıkarılması, tedavi sırasında solunum cihazlarından öncelikle kurtulma şansı yüksek olanların yararlandırılması evrensel insan hakları normlarına olduğu kadar, tıp etiğine de aykırıdır' ifadelerini kullandı.
'Toplumsal krize yol açar'
Devletlerin ayrımcı uygulamalarıyla başka toplumsal krizlere de neden olabileceğini kaydeden Tokgöz,
Çatışma, işgal, ekonomik buhran, toplumsal kriz, afet ve salgın dönemlerinde devletlerin insan hakları konularına yaklaşımı kendini ele verir. Yaşam hakkının hiyerarşisi olmaz. Devletlerin görevi, 'olmadan önlemek', koruyucu hizmetleri geliştirmek ve adaletle dağıtmaktır. Gerçekleşen olumsuzluklarda ise eşit yurttaşlık temelinde bütün olanaklardan herkesi yararlandırmak, bunun için gerekli önlemleri almak ve artırmaktır. Hastalıklar ve salgınlar kişilerin ölümüne yol açtığı gibi, devletlerin ayrımcı uygulamalarıyla başka toplumsal krizlere de neden olabilmektedir. Bu ayrımcılıkla mücadele eden ve engellilerin insan hakları ihlallerine dikkat çeken İsrailli engelli örgütlerinin yanında olduğumuzu bildiriyor, engellileri ve kronik rahatsızlığı bulunanları tedavi sürecinden dışlayan İsrail Sağlık Bakanlığı'na bu kararı geri çekme çağrısında bulunuyoruz' diyerek tepkisini dile getirdi.